Medya: Alya Yılmazer & Düğün makyajı
| Eylem Aktaş - Yüreğimden Tut21. B Ö L Ü M | f i n a l I
————Kına gecesinin ertesi günü neredeyse öğlen iki gibi uyanmıştım. Üzerimden tır geçmiş gibi hissediyordum. Üstelik bu saate kadar uyumam feci şekilde baş ağrısı yapmıştı. Yüzümün halini, gözlerimin şişliğini görmeye hiç hazır değildim gerçekten de.
Yataktan kalktım ve ilk olarak odayı havalandırdım. Elimi yüzümü yıkadım ve dağılan saçımı topladım. Elbise dolabımı açtığımda ilk olarak boş görmem beni anlık şaşırtsada, gerçekle yüzleşince gülmeme sebep oldu. Yeni eve götürmediğim eski bir tişört ve pantolon bırakmıştım evvelki gün komodine, tamamıyla unutmuştum. Onları üzerime geçirirken aklıma akşam olacak olan nikah geldi. Odamdan çıktım ve annemin yanına, salona yürüdüm.
"Günaydın kınalı kuzum." Annem hüzün ve mutluluk karışımı bir halde bana bakarken elimin içini süsleyen daire şeklindeki kınaya baktım. "Leyla seni!" diye gülerek atıldığına transtan çıktım ve gülümsedim.
"Anne hoca gelecek değil mi bu sefer?" diye sordum. "Eh bir zahmet gelsin artık. Kaldı şurada iki gün," diye güldü. Neşeden mi sinir bozukluğundan mı anlamadım pek ama güldü. Ona kafa sallayarak odamdan telefonu almaya gittim. Gelen tek mesajlardan Cihangir'den gelene odaklanırken mutfağa ilerledim bir şeyler atıştırmak için.
'Kesin hala uyuyorsun.'
(11:27)'Biliyordum 😂'
(13:05)'Günaydınnnn!'
'Uyanda balığa gidelim,
ben spor falan yaptıydım, görmemişim.''Tabii tabii..'
'Az salla kızım bugüne bugün
seni benden
daha iyi kim tanıyabilir? ;)''Bir şeyimi de bilmesen
olmuyor mu canım?''Olmuyor, canını yediğim...'
İlla mağlup edecekti beni. Resmen laf cambazıydı.
'Yeme canımı filan.'
'Akşam görüşürüz.''Hatunun havalarına bak.'
Atarını seveyim..'O görmesede omuz çektim nazla ve telefonu bıraktım. Cihangir'in son iş günüydü; yarın düğün ardından da balayın vardı o sebeple rahat bıraktım onu.
Akşam için hazırlık yaptık. Pek kıymetli hocamız teşrif edebilecekti bugün. Dini nikahı aslında çok önceden kıyacaktı fakat her güne başka bir aciliyeti, hastalığı çıkınca kısmet bugüne olmuştu artık.
Akşam olduğunda bir şalla saçlarımı örttüm. Cihangir gayet hoş bir kıyafetle salona girdiğinde arkadından hoca onu takip etti. Karşılıklı yere oturduğumuzda aslında atmosfer hoşuma gitmişti zira tıpkı bir film sahnesi gibi dokunaklıydı.
Nikah esnadında mehir denilen ve evlenecek olan kızın, eşinden bir miktar, meblağ yada mülkiyet istemesi farz olan bu olayı açıklayan hocayı dikkatle dinliyordum. Başta buna şaşırsamda aslında bu kadının olası bir durumda tek başına veya çocuklarıyla uzun vadeli idare edebileceği kaynak olarak nitelendirilmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Şahidim
Teen Fiction"Seviyorum lan!" Kükreyişi kaldırımlarda değil, kalbimde yankılandı sanki. İçim titredi, beynim sarsıldı ama yinede yerime mıhlanmış gibi hissettim. "Var mı lan? Seviyorum. Suç mu?" dedi yağmurun altında ve bana iki adım yaklaştı. "Suç!" diye bağıra...