"Derin bir söz verelim mi?" dedi Alp. Babasının ölümünden beri mutsuz olan Derin'den umudunu kesmemişti.
"Nasıl yani?"
"Hep arkadaş kalacağımızla, hiç ama hiçbir zaman ayrılmayacağımızla ilgili ve hep geçerli olsun. Ölsek bile!" dedi çocuk serçe parmağını kıza uzatarak.
"Olur, ne diyeceğiz?" diye sorararak kız da kendi serçe parmağını çocuğunkine doladı.
"Sonsuza dek arkadaşız."
"Sonsuza dek arkadaşız"
...
"Seni özleyeceğim" dedi Alp'in ablası "seni gerçekten çok özleyeceğim Derin. N'olur sürekli konuşalım telefonlarımı aç, sen de beni ara hem- hem belki yazın gelirsin buraya, aman sen gelemezsen de biz geliriz n'olcak ki?" diyerek Derin'e sıkıca sarıldı.
Derin hafiften gülümsemeye çalıştı, bu oldukça buruk bir gülümseydi. Daha fazlasını yapmaya gücü yetmiyordu.
"Ben de seni özleyeceğim Başak, hem de çok!"
Kız, Derin'den istemeye istemeye de olsa ayrıldı, şimdi bir Alp'e bir de Derin'e bakıyordu.
"Ben buralardayım." dedi Başak ve yüzünde anlamlı bir gülümsemeyle, yavaşça ortadan kayboldu.
Kız, Alp'in yüzüne bakmaya çekiniyordu. O gün sonsuza dek dost kalacaklarına, ayrılmayacaklarına söz vermişti, şimdiyse kendini o söze ihanet etmiş gibi hissediyordu.
"Derin?"
Kız hiçbir şey demeden çocuğun boynuna atladı ve ona sıkıca sarıldı. Daha fazla sarılmak istiyordu... Ama otobüsün kalkma vakti gelmişti.
"Derin" dedi çocuk çabucak "senin yokluğun... Buna- buna nasıl alışacağımı bilmiyorum. Büyük ihtimalle alışamayacağım, sadece katlanırım. Ama, sözümüzü hiç unutmayacaksın değil mi?"
"Hiç unutmaycağım!" dedi kız kendinden emin bir şekilde.
"Seni özleyeceğim!"
"Bende seni!"
Son bir kez daha sarıldıktan sonra kız otobüse annesi ve kız kardeşinin yanına döndü.
...
"DERİN!?"
İki haftadır aynı rüyaları görüyordum. Ya Alp ya da Başak'a ait anılar. Belki de bu Alp'e verdiğim sözü unutturmamak için yöntemdi, ya da sürekli onları düşündüğüm için bilinç altımın bana bir oyunu.
"DERİİİİN!"
Annemin sesini duyar duymaz yorganı daha da üstüme çektim. İçinde kaybolmak istiyordum.
"Buraya geleli iki hafta oldu Derin, şu evden hatta şu yorgandan dışarı bile çıkmadın doğru dürüst. Ayrıca okuluna devam etmek gibi bir zorunluluğun var. Hem hep böyle bir evin olsun istememiş miydin?"
Cevap vermedim. Benim istediğim ev eski şehrimde olandı. Bu küçük kasabada olandan değil.
"Yarından sonra okuluna gitmek zorundasın. Kaydını yaptırdım, iki haftalık bir açığınız var. İkinizinde."
"Aniden şehir değiştirmek senin fikrindi! Hem burası keşke bir şehir olsa. KÖY BURA."
"Okula gitmek zorundasın!"
"Okulu bırakıyorum."
"Ama yine de o yorgandan çıkmak zorundasın."
"Okulu bıraktığımı söyledim ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Arkasında
Mistero / ThrillerKimseye güvenemem burada herkes bir şeyin peşinde, ben de öyle. Kim olduğumu bilmiyorum ama kim olmadığımı biliyorum. Ben katil değilim, iyi bir arkadaş ya da sırdaş değilim, artık normal bir insan bile değilim. Ama öğreneceğim, başıma gelenlerin so...