4

8.7K 1.1K 678
                                    

4: Genç ve aptal.

Yorumlarınızın hepsini okuduğumu bilin ve daha çok çok yapın lütfennn ♡

Küçük, sevimli ve gerçekten cana yakın Yeontan'ı gezdirdiğim büyük parktan döner dönmez çaldığım kapı açıldığında, ipini tuttuğum tasmayı boynundan çıkarıp kapının yanındaki portmantoya astım ve Yeontan, hızla yemeğinin bulunduğu kaba dek koştu. Derin bir nefes alarak hafifçe belimi germiş, saçlarımı hafifçe karıştırarak hala yanımda dikilen görevli kadına dönmüştüm ki büyük, hatta devasa girişle birleşen mutfağın tezgahına yaslı beden hareket ederek dikkatimi çekti, Taehyung, esmer teni parıl parıl parıldarken onu bu evde gördüğüm ikinci kezde de çıplaktı. Mavi, soğuk gözleri direkt olarak yüzüme bakıyorken parmaklarının arasındaki pizza dilimini ısırmış çiğniyor; hiçbir şey söylemeden bana bakmaya da devam ediyordu.

Kütüphanedeki işim biter bitmez eve geçmiş, duş aldıktan sonra gelip Tan'ı almıştım ve saçlarım hala ıslak olduğundan serin havada başım biraz ağrımıştı; işaret ve orta parmağım yavaşça şakağıma yaslandı, Taehyung tüm bedenimde bakışlarını gezdirirken ona aldırmadan yanına dek varıp buzdolabını açmış ve içinden çıkardığım kapalı su şişelerinden birini tamamen boşaltıp şişeyi çöpe atmıştım. Tanrım, Taehyung sahiden ne yaparsam yapayım bunu izliyordu; gözlerini istediği her yerde gezdirirken asla utanmıyor, kafasını bana doğru çevirirken üşenmiyordu, beni takip ediyordu. Beni bakışlarıyla takip ediyor ve pizzanın sosu dudaklarına bulaşmışken, dili dudaklarının üzerinde dolanıyorken kirpiklerini bir kez bile kırpmıyordu.

Hemen karşısında, tezgahın öteki tarafındaki sandalyeye atlayıp ona doğru bakmaya başladığımda dirseğim tezgaha yaslandı, elimi de yüzüme bastırdım ve ona şöyle bir baktım.

Yeni duş almış gibi görünüyordu, kirpikleri bile hala ıslaktı ama gözleri öyle harlı yanıyordu ki eğer kirpiklerinin bir tanesi olsam, yanıp kurur; güzelim gözlerinin altına düşer ve birinin beni alarak alt mı, üst mü? Diye sormasını beklerdim.

Taehyung çiğnediği lokma bittiği gibi baş parmağını yavaşça emerek ellerini tezgaha yasladığında dudakları aralandı, bir süre gözleri bacaklarımda dolaştı ve en sonunda "üşümüyor musun?" Diye mırıldanıverdi. Bu, parmaklarımın usulca, dizimin üstünde biten taytımın açıkta bıraktığı tenimde gezinmesine ve dudaklarımdan "Hayır," kelimesinin kaçmasına sebebiyet vermişti. "Hava o kadar da soğuk değil."

Usulca kafasını salladı, dili tekrar o siktiğim dudakları gezindi ve benim parmaklarım belimdeki çantanım fermuarına kaydığında "Getirdin mi?" Diye sorduğunu duyarak okuldan çıkmadan Jimin'e sardırdığım sigaralardan ikisini ona uzattım ve samimi olduğuna emin olduğum bir şekilde gülümserken "Sakın ikisini aynı zamanda içme." Diyerek oturduğum yerden atladım ki, Taehyung hızla "Birini sen içmek istersen.." diye mırıldandı. "Odam teras katında."

Ona baktığımda hiçbir art niyet göremiyordum, ona baktığımda herhangi bir şey de göremiyordum zaten çünkü o sahiden bir duvar gibiydi. İlk kez benimle konuştuğundan bu yana sadece iki gün geçmişti, o gözleriyle bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibi görünse de  aslında, yaptığı her şey öylesine gibiydi de. O öylesine bakıyor gibiydi, belki de herkesi böyle incelerdi. Belki yalnızca bedenimi beğeniyor, bunu göstermekten çekinmiyordu; belki hareketlerim izleyebileceği şeylerdi, bilmiyordum ama altında bir şeyler aramayı bıraktığımdan beri gözüme daha katlanılabilir geldiği doğruydu. Üstelik bugün bana yardımcı olmuştu, istese parasını vererek bu sigaraları benden alabilirdi ama yapmamıştı. O kızı tutmuş, laf sokmam için özllikle beklemişti sanki. Sanki bana haksızlık yapıldığını düşünüyordu o da.

your eyes tell | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin