15: Taehyung'un tişörtleri ve içindeki Jeongguk.
●
Yorummmm.....mmmm...
Dün akşam telefonuma gelen mesajın atıldığı numara, Taehyung'un eski sevgilisine aitti.
Ona bir cevap yazmayı mantıklı bulmadığımdan yalnızca bu mesajın ekran görüntüsünü alarak Taehyung'a iletmiş ve okulda da Taehyung'tan biraz daha uzak durmaya çalışmıştım çünkü dediği gibi, o saklamaya çalışmasa da ben bir süreliğine bunu gizli tutmayı uygun buluyordum; yeni ayrılmışlardı, ayrılmalarını söyleyen kişi de bendim ve şimdi hemen onunla görülmem, o videonun üzerine kötü olacağından bir süreliğine uzak kalmalıydık.
Fakat bu zordu, gerçekten, Taehyung okulda inadına o vahşi bakışlarını üzerime dikmiş; ağzındaki sakızı inatla çiğniyor ve denk geldiğimiz sınıflarda yanıma oturarak parmaklarını çıplak uyluğumda gezdirirken bu çok zordu. Tam şu an, sıcak parmakları, sınıfın en arkasındaki sıranın altından tenimi okşarken rahat bir şekilde sırtını arkasına yaslamış oturuyor, çenesini ağır ağır hareket ettirerek hocayı dinliyormuş gibi yapıyor ve arada bir bakışlarını bana doğru çeviriyordu. Sanki bu tavrı ve yaptıkları inadınaydı, bilmiyordum, Tanrı aşkına Taehyung bu zamana dek yalnızca kaçamak öpücüklerle vakitlerimizi harcamışken şimdi sanki çok zamanıymış gibi uyluğumu örten eteğimi elinin tersiyle sıyırarak tenimi sıkmış ve bacağımın iç kısmını yavaşça okşamaya devam etmişti.
Elimi ağzıma bastırarak gözlerimi tahtada tutmaya uğraşırken Taehyung bacağını biraz daha açarak rahatça oturdu, dizi dizime değdiğinde kotu tenimi tahriş etti ve botlarımın kalın topuğu usulca yerdeki fayansta kaydığında kalçamın bile titrediğini hissettim, Taehyung'un kuru avcu öyle sıcak ve yakıcıydı ki, vücudumun geri kalanına göre daha sıkı olan bacağımda her kaydığında kasıklarıma yaklaştığını zannederek korkuyor ve bileğini tutmaya çalışıyordum, Taehyung hafifçe alt dudağıni ısırdı, bana dönmeden parmaklarının ucuyla eteğimi yukarı dek sıyırdı ve iç çamaşırımın üzerinden hafifçe belirginleşen penisime sürtündüğünde dişlerimi birbirine bastırarak çenemi kastım ve sıranın altındaki elim hızla bileğine sarıldı ancak Taehyung kimsenin bizi görmediğine emin olduğu bir anda kulağıma yaklaşarak "Sakin ol," diye mırıldanmış ve slaytı ilerletirken yüksek sesle konuşan öğretmenimizi umursamadan kulağıma ufak bir öpücük bıraktı.
Taehyung beni etkiliyordu, o herkesi etkilerdi; çok yakışıklıydı, yemin ederim gördüğüm en yakışıklı ve çekici insan oydu. Tatlıydı, flörtöz tavırları gözlerimi ondan alamamama sebep oluyordu ve bana yaklaştığında dudaklarından başka hiçbir yere bakamıyordum. Masmavi gözleri gözlerimin önündeydi, bakışlarından kopamayacağımı zannederdim ama dudakları görüş açıma girdiğinde hiçbir kuvvet beni durduramazdı işte, Taehyung'un dolgun dudakları tapılasıydı, esmer teni; boynundaki zincir kolyelerinin birleştiği köprücükleri, duştan çıktığında birbirine karışan kumral saçları, aynısına sahip olduğum burnunun ucundaki beni, uzun ve hayal etmeden duramadığım parmakları, bir tanesi çift olan göz kapağı, sürekli dudaklarının sularında dolanan dili, sikeyim, her şeyi hoşuma gidiyordu, bunu kaldıramıyordum.
Benden uzaklaştığı gibi tekrar parmaklarını bana doğru sürttüğünde bir bacağımı diğerinin üzerine atarak elini istemsizce sıkıştırdım ve "Sikeyim," diye mırıldandım korkuyla, nefes nefese. "Elini çek."
Dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı, sonra dişleri göründü ve öyle kolay bir şekilde bacağımı ittirerek tekrar kendine yer açtı ki, bu dişlerimi dudağıma geçirmeme sebebiyet verdi, sonra bir elini dizimin altından geçirerek bacağımı kendi bacağının üzerine atmış ve uyluğumu tekrar okşarken parmaklarımı saçlarımın arasına geçirmemle yutkunmuştu. "Ne?" Diye mırıldandı. Sesi gürültüde yok oluyordu. "Neden kıvranıyorsun, jeonggukie?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
your eyes tell | taekook
Fanfictiontaehyung'un gözleri her şeyi anlatır, jeongguk ise hiçbir şey anlamaz.