13: Silik öpücükler ve Kim Taehyung'un beyaz tişörtü.
●
Merhabalarrr
Şimdi öncelikle neden bu kadar geç kaldığımı size açıklayayım. Arkadaşlar, ben mezuna kaldım ve tutuşmuş durumdayım, tüm gün ders çalıştığım için de vaktim olmuyor diyebilirim ama şimdi babamın covid pozitif ve evde odamdan çıkamıyorum, dolayısıyla dershaneye falan da gidemiyorum; sevgilimle de bozuştuk onunla da konuşmuyorum yani boş vaktim olmuşken bölüm yazayım dedim. Umuyorum ki sever ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz
Sizi seviyorum, iyi okumalar bebeklerim
Gözlerimi açtığımda, sırtımın yerleştiği yumuşak örtü ayaklarımın altında kırıştı, bedenim birkaç saniyeliğine sanki bana ait değilmişcesine ağırlaştı ve en sonunda derin bir nefes alarak hafifçe gerindim. Alışık olduğum bir oda değildi, daha önce hiç bu odada uyanmamış; annem hariç kimseyle aynı yatakta uyumamış ve gerçekten kimseye "benden hoşlanıyor musun?" Diye soracak kadar patavatsız davranmamıştım.
Taehyung uyuyordu, bedeni hemen arkamda ve hafifçe koyu tüylerinin belli olduğu kolu çıplak belimdeydi, uzun tırnakları tenime her dokunduğunda batıyor ve yumuşak saçları ensemi gıdıklıyordu; kokusu tüm odadaydı ve Tanrı şahit, dün gece kalmam için ısrar ederken boynuma bastırdığı dudaklarının izi hala oradaydı. Dün akşam, terasında defalarca kez öpüştükten sonra-ki uzun süreli öpücüklerden hoşlanmayan biri olmama rağmen dizlerim titriyordu- annesinin kapıyı çalmasıyla kendimizi tekrar odasında bulmuştuk. Taehyung oyuncunun tekiydi, sanki o kızdan ayrılmayı hiç istememiş ve bu yüzden üzgünmüş; üzgün olduğunda da desteğe ihtiyacı varmış gibi annesiyle yalandan gözlerini kaçırarak konuşuyor, sesini hiç yükseltmiyor ve sürekli iyiyim derken gözlerini ağır ağır kırpıştırıyordu. Oyunu öyle tatlıydı ki, kendimi onun omzunu sıkarak "Ben seni teselli ederim." Derken bulmuştum ve sonra annesi de gitmeme izin vermemişti zaten.
Üzerimde, Taehyung'un sonsuzluğa açılıyormuş gibi görünen ve tüm bir oda boyunca sıralanan kıyafetlerinin arasında bulduğum bir pijama vardı; bedenlerimiz neredeyse aynı olduğundan üstü tam olsa da bacaklarıma öylesine uzun ve bol gelmişti ki, belindeki ipi sonuna dek çekiştirmiş ve sürekli belimden düştüğü için sızlanırken dudaklarımı uzatıp durmuştum. Taehyung beni anladı, her seferinde benim için pijamanın belini yukarı çekip dudaklarıma bir öpücük bıraktı ve ben uyuyana dek de kıvırcık saçlarımın buklelerini parmak uçlarıyla bozmayı sürdürdü. Saçlarım darmadağındı, bedenim sıcaktan yanıyordu.
Uyandığım için hafiften hareketlenmem uyuyan güzeli kızdırmış olacak ki kolu belime daha sıkı sarılırken burnunu enseme bastırmış ve "Uyanma," diye homurdanmıştı, dudaklarımdan kısa bir kıkırtı döküldü; ayaklarımı onun ayaklarına yasladım ve yeni uyandığı sesinin derinliği için alt dudağımı ısırmadan önce "Üzgünüm," dedim. "Çoktan uyandım."
"Hayır.." Boğuk ses tonu ayak parmaklarımı kıvırarak midemdeki sancının geçmesi için tanrıya yalvarmama sebep olacak kadar beni etkilediğinde o beni umursamadan devam ediyordu. "Uyanmadın."
Kabul etmediğini ve etmeyeceğini, beni bu yatakta tutmaya devam edeceğini anladığımda elimi hafifçe geriye atarak sert poposuna vurdum ve dudaklarımdan bir kıkırtı döküldü, Taehyung sanki canı çok yanmış gibi yalandan inledikten sonra bedenimi serbest bırakarak sırt üstü şekilde uzanmaya başlamış ve sonra, birkaç saniyeliğine güzel yüzüne bakakalışımı hiç fark etmeden komodindeki sigara paketini avcuna çekmişti.
"Gerçekten mi?"
Ona inanamıyormuş gibi gözlerimi devirerek sorduğumda Taehyung bana aldırmadı, ayağıyla ayağıma hafifçe vurdu ve sigara dudaklarına yerleştiği anda gözleri kısılırken "Hmm," diye bir mırıltı çıkardı. Acıkmıştım, aslında dün çok geç saatte yemek yemiştim ama benim midem adeta bir karadelikti ve yediğim her şey saniyesinde midemden yok oluyordu. Çok fazla yemek yemezdim, kiloma dikkat etmeye çalışıyordum ve bu da sürekli aç hissettiriyor, sinirimi bozuyordu ve Kim Taehyung, sabahları tanrı gibi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
your eyes tell | taekook
Fanfictaehyung'un gözleri her şeyi anlatır, jeongguk ise hiçbir şey anlamaz.