Teoman - 17
Mabel Matiz - Yaşım çocuk 🥀🌑
16.12.2019
"Her şey hazır değil mi?" diye sordum Leyla'ya telaşla. Leyla bu soruyu defalarca duymaktan bıkmış olacak ki gözlerini devirdi.
"Hazır Efsun. Hazır." diye homurdandı Leyla.
Bugün Asya'nın doğum günüydü ve kısıtlı zamanımız vardı. Çünkü daha sonra ailesinin yanına gidecekti. Fakat bu yıl ilk defa kutlama yapan kişi olmak istemiştim. Bazen insanların içinde tarifi olmayan ama ısrarla gerçekleşmek için can atan fikirler meydana geliyordu. Nedensizdi, öylesineydi belki ama yine de içime düşen bu fikri gerçekleştirmek istiyordum.
"Doğum günlerini ne zamandır tam günlerinde kutluyoruz?" diye sordu Kutay. "Doğum günü partileri hiç bir zaman tam günlerinde olmaz."
"Sen burada bir parti alanı mı görüyorsun?" dedim evimin bahçesinin her zamanki halini ima ederek. "Sadece ilk benim yanımda pasta kessin istiyorum bu yıl."
"Hazır olan ne öyleyse?" diye sordu Alper. Üzerinde her zamanki takım elbiselerimden biri yoktu. Gayet günlük tarzda giyinmiști.
"Seni hiç alakadar etmez." dedi Leyla ve kahkaha atmaya başladı. Fakat tek başına kahkaha atıyordu ve bir süre sonra eşlik eden kimsenin olmadığını görünce duraksadı. "Hadi ama bu repliği bilmiyor olamazsınız. Sosyal medya cahili misiniz?"
Kutay arkasına yaslanarak bir ayağını diğer dizinin üzerine koydu. "Biliyoruz güzelim." dedi kibirli bir gülümseme ile. "Ama işte mizah seviyemiz belli bir seviyenin üzerinde."
Leyla bozularak Kutay'ın bacağına sesi yankı yapacak kadar sertlikte bir şaplak attı. Leyla'nın elinin, Kutay'ın bacağından daha çok acıdığına yemin edebilirdim.
"Rahat durun." dedi Alper uyarıcı bir tonlamayla. "Ayrıca evet, böyle parti olmaz. Bir haftaya bizimkileri de çağırır doğru düzgün bir program yaparız."
"Buna hiç gerek yok desem yalan söylemiş olurum." dedi neşeyle çıkan Asya'nın sesi. Yaslandığım şezlong üzerinde doğrularak arkama baktım. Asya'nın uzun kumral saçları sırtına doğru süzülürken gözleri güneşle parlayan ormanı andıran yeşillikleri ile bize bakıyordu. "Fakat şuan zamanım kısıtlı." dedi üzgün bir ses tonuyla.
Ayağa kalkıp kız kardeşim için kollarımı iki yana açtım. Asya muzip bir tavırla kollarımın arasına girip bir kedi yavrusu gibi sarılınca onu sarıp sarmaladım. Kokusu bana anneme sarıldığım son zamanlarımı anımsatıyor; onun gibi kokuyordu.
"Serseri." dedim kendimi geri çekip fakat ellerimiz birbirinden ayrılmadı. "Doğum günün kutlu olsun Asya'm."
Asya'nın gözleri parlarken tüm dişlerini gösterecek şekilde gülümsedi. "Efsun'um." dedi muzipçe. "Teşekkür ederim."
"Bırak kızı." dedi Leyla sahte bir sistemle. "Bizde sarılıp, öpelim. Tuttun mu bırakmıyorsun."
Sol elimle Asya'nın sağ elini tuttum. Ardından hâla havuzun kenarında şezlonglar üzerinde olan arkadaşlarıma döndüm. "Üzgünüm hayatım." dedim asla üzgün olmadığımı belli ederek. "Asya ilk önce benimle gelecek."
Leyla gülümseyip göz kırparak yerinde yaslanıp uzandı. Asya'yı kibarca çekerek evin içine girdim. Peşimden benimle beraber yürürken merdivenleri geçerek odama girdik. Hediye geleceğini bildiği için şaşkın bir tutum içerisinde değildi. Hatta beklentiyle bakıyordu, kesinlikle anneme çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
Teen FictionAy gökyüzündeki evinde hilale dönüktü. Bakışları hüzünlü, dalgın ve sönüktü. Gözlerine bir kız takıldı, duruşu dik olsada kanatları kırıktı. Kız büyüdü, Ay'da büyüdü. Herkesi büyüleyen kadının adı, Efsun'du. Birden fırtına koptu, Ay görünmez oldu...