Manga - Cevapsız Sorular
🌑
"Cevabı yanlış yerde arıyorsun."
Cümleyi aklımın en kuytu yerlerinde asla unutulmayacak hale gelene kadar defalarca okudum. Korkmalıydım; evime girilmiş hatta yatak odama zarf konulacak kadar ileri gidilmişti. Ancak korkmuyordum. Bu cümle öylesine tanıdık geliyordu ki belki de sırf bu yüzden unutmamak istiyordum. Çok değil daha yarım saat öncesinde Kuzey ile neredeyse bu tarz bir konuşma kulaklarımın kapısını zorlayarak kendini hatırlattı.
"Yanlış cevaplar peşindeysen?" dediğini anımsadım. Zarfı hoyratça yatağın üzerine atarken sağ elimi boynuma götürdüm ve hızla yataktan kalktım.
Vardığımız tüm sonuçların kapısı bir şekilde Kuzey'e açılıyordu. Fakat eğer bu zarfı o bıraktıysa gerçek kimliğimi de biliyordu. O zaman kendimi avcı sandığım bu hikayede aslında av oluyordum.
El çantamın içinden telefonumu çıkartarak Alper'i aradım. Telefon ancak dördüncü defa çalındığı zaman açıldı. "Efsun bende seni arayacaktım." dedi telefonu açar açmaz.
"N'oldu?"
Alper'in sıkıntılı nefesleri kulaklarıma tırmandı.
"Endişelenmeni istemiyorum." dedi ve aramızda kısa bir sessizlik oluştu. Kendimi hazırlamam için bana verdiği süreydi. "Bir zarf buldum, sanırım birileri mesaj almamızı istiyorlar."
Gözlerimi açmaktan korkarcasına sıkıca yumdum.
"Ne mesajı?" diye sordum.
Kısa bir sessizlik oluştu. Beni korkutmak istemediğini düşündüm fakat mesajın odağında bende vardım.
"Arabamın ön camında bir zarf buldum." dedi ve duraksadı. "İçindeki kağıtta, 'Adaleti yanlış yerde arıyorsun.' yazıyordu." diye ekledi. Endişeli olduğunu biliyordum ama beni germek istemediği için sesine bu duyguyu yansıtmamıștı.
"Alper benim evime de girilmiş." dedim kuru bir sesle. "Yatak odama bir zarf bırakılmış." sesimin sakinliği beni bile şaşırtan cinstendi.
"Hay sikeyim ya. Efsun hemen çık o evden!" dedi Alper. Sesinin yüksek çıkmasından dolayı yüzüm buruştu.
"Zarfı bırakmışlar işte artık çıksam ne olacak, zaten eve girmişler." dedim sakinleşmesi için. Alper bir şey söylemedi. "'Cevabı yanlış yerde arıyorsun.' yazıyordu zarfın içindeki kağıtta." Odamın balkonuna çıktım ve masanın üstünde duran sigara paketinden bir dal sigara alıp dudaklarıma yerleştirdim. Zippo ile ucunu alevlerken kendimi puflardan birine attım. "Kuzey kim olduğumuzu biliyor." diye ekledim.
"Bile bile neden bizimle ortak oldu?" diye sordu Alper.
Ciğerlerim sigaranın dumanıyla dolarken gözlerimi yumdum. "Biz onunla neden ortak olduk?" diye sordum. "Onu avlamak için. Ama Kuzey bizim onu av olarak gördüğümüzü en başından beri biliyordu. Bu durumu kendi lehine çevirdi."
"Kendisi avcı oldu. Biz ise..." dedi ve sustu.
"Bu akşam bana tuhaf tuhaf sorular sorup durdu zaten. Merak ettiğim cevapları direkt sormalıymıșım, cevabı yanlış yerlerde aramamalıymıșım falan. Üstüne zarfta çıkana bak." dedim öfkeyle.
"Leyla ve Kutay" dedi Alper kısılan sesiyle. "Onlara da bir zarf gitmiş olabilir mi?"
"Kutay bir saat önce yanımdaydı, bir telefon geldi ve acilen çıktı. Leyla'dan haberim yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
Teen FictionAy gökyüzündeki evinde hilale dönüktü. Bakışları hüzünlü, dalgın ve sönüktü. Gözlerine bir kız takıldı, duruşu dik olsada kanatları kırıktı. Kız büyüdü, Ay'da büyüdü. Herkesi büyüleyen kadının adı, Efsun'du. Birden fırtına koptu, Ay görünmez oldu...