Yüzüzeyken Konuşuruz - Boş Gemiler 🥀
🌓
Alt katında rengarenk ve hareketli bir dünyanın olduğunu bildiğim ama şuan üst katında gayet nezih ve sakinlikle yemeğimi beklediğim yerdeydim; Kuzey'in karşısındaydım.
"Alt katı tercih ederdim." dedi Kutay.
Kuzey'in dudakları iki yana kıvrıldı. "Bende öyle." dedi. Ama ben burayı tercih ederdim. Aşağıda tüm cazibesiyle kendini sunan içkiler aklımı başımdan alıyordu. "Fakat Efsun burada olmaktan memnun gibi." diye devam etti. Gözlerine her baktığımda gördüğüm girdaba yeniden çekildim. Bu hissi sevmiyordum. Fakat gözlerimi kaçırmak gibi bir niyetim yoktu.
"Memnunum." dedim saklama gereği duymadan. "Yorgunum zaten." dedim, bu defa Kutay'a döndüm.
"Umarım yanında dosya, rapor falan yoktur." dedi Kuzey. Şaka yapıyor olsa da ciddi duruyordu, tuhaftı ama kendimi anımsatıyordu.
"Bu seferki ruhsal bir yorgunluk değil." dedim. Sesim dik bedenime oldukça tezat bir şekilde çıkmıştı. O sırada önümüze içinde içki olduğunu tahmin ettiğim üç adet kadeh geldi.
Kutay kadehi eline aldı ve sanki deney yapan bir kimyager ciddiyetinde kadehi inceledi. "Viski değil." dedi. Kuzey zaten az olan kadehten küçük bir yudum içti.
"Aperitif bir kokteyl." dedi Kuzey, en az Kutay kadar ciddiydi. "Yemekten önce ikram ediyoruz. İştah açar, içindeki alkol oranı da oldukça düşük."
Kutay söylenenleri benim gibi dikkatle dinledi. Ardından kadehi dudaklarına götürdü.
"Ticaret." dedim.
"Özen." dedi anında. "Sadece özen." Duraksadı ve önümdeki kadehe baktı. "Denemeyecek misin?" diye sordu.
İçimde ki merak duygusu tümüyle denemem konusunda bana ısrar ediyordu fakat babam aşırı doz alkol sebebiyle öldüğünden bu yana kendime bir söz vermiştim; içmeyecektim.
"İştahım yeterince açık." dedim ve yüzüme samimiyetsiz bir gülümseme yerleştirdim.. Kuzey'in bundan tatmin olmadığı belliydi fakat ısrarcı olmadı. Zaten böyle bir lükse sahip konumda değildi.
"O kadar temizlik yapsam benimde açık olurdu." dedi Kutay. Gözlerimi devirmeden edemedim. Ne kadar yorucu olursa olsun temizlik yapmak terapi gibiydi ve her zaman kendim yapmayı tercih ederdim.
"Temizlik yapmayı seviyorum." dedim ters ters. Kuzey'in bıyık altından güldüğüne emindim. Bundan rahatsızlık duysam da bize alışıyor olması içimde zafere giden yolda olduğuma dair umutlar baş gösterdi.
"Şaşırdım desem çok mu ön yargılı yaklaşmış olurum?" diye sordu Kuzey. Neye şaşırdığını anlamak zor değildi.
"Nasıl bu kadar zengin oldu sanıyorsun?" diye sordu Kutay. Dik dik Kutay'a bakmış olsam da sadece omuz silmekle yetindi.
"Leyla ile üniversiteyi yurt dışında okuduk." dedim. Kuzey'in dikkatle örtülenen koyu kahverengi gözleri doğrudan gözlerimin içine bakıyordu. "Yemeğimizi kendimiz yapardık, temizliğimizide öyle. Tabii ki maddi açıdan olanaklarım çok fazlaydı fakat özen." diye devam ettim. "Elbette her şeyi dozunda yaptık. Gece hayatımızda oldu ama derslerden sabahladığımızda, arabam olmasına rağmen otostop çektiğimde oldu. Yani her şey yaşadığım o an'a bağlı."
"Peki ya sen Kuzey?" dedi Kutay bu defa. Önümüze yemekler servis ediliyordu. Bu yüzden Kutay beklemek zorunda kaldı. "Mimarsın fakat bar işletiyorsun. Nedenini merak ettim açıkçası."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
Teen FictionAy gökyüzündeki evinde hilale dönüktü. Bakışları hüzünlü, dalgın ve sönüktü. Gözlerine bir kız takıldı, duruşu dik olsada kanatları kırıktı. Kız büyüdü, Ay'da büyüdü. Herkesi büyüleyen kadının adı, Efsun'du. Birden fırtına koptu, Ay görünmez oldu...