Kenan Doğulu - Aklım Karıştı 🥀
🌓
Karanlık bulutların bir karabasan gibi çöktüğü gecenin sabahına yepyeni güne başlayalı saatler olmuştu. Alper ve Leyla kahvaltıyı hazırlarken bende maillerimi kontrol etmiş ve yarın ki programımı kısaca gözden geçirmiştim.
"Ev meselesini düşündün mü?" diye sordu Leyla. Elindeki çatal ve bıçağı tabağının kenarına bıraktı ve gökyüzü mavisi gözleri merakla yüzüme odaklandı. Açıkçası düşünmemiştim.
"Hayır." dedim aklımdakini saklama gereği duymadan.
"Evi değiştirmeyi düşünmüyorsun o halde?" diye sordu bu defa. Sesinde mesafeli bir tonlama vardı ve bu hiç hoşuma gitmemişti.
"Neden evde yalnızca ben yaşıyormuşum gibi davranıyorsun?" Elimdeki çatalı aynı onun gibi sesli bir şekilde tabağa bırakınca Alper ve Kutay'ın gözlerini de üzerime topladım.
Leyla gözlerini kaçırarak omuz silkti. Sessiz kalmayı seçtiğini anladığımda "Elbette tekrar o evde yaşamaya niyetim yok, tıpkı senin gibi." dedim gözlerimi Leyla'nın üzerinden ayırmadan. "Ama birlikte kalacağımız evi birlikte seçer birlikte dizayn ederiz."
"Leyla sende Kuzey gibi şart koş bence." diye araya girdi Kutay. İkimizin de bakışlarının hedefinde bu sefer Kutay'ın parlak ela gözleri vardı. Fakat o bize değil önündeki omlete bakıyordu. "De ki Efsun'a; 'O evde kalmam için tek şartım var, dizaynı ile ben ilgilenirim."
Yüzümüzde hiç mimik oynamadı zaten Kutay'da şaka yapmış gibi durmuyordu. Büyük bir iştahla kahvaltısına devam ederken bende önümdeki fındık ezmesine yöneldim.
"Bana uyar." dedim normal bir tavırla ve çayımdan küçük bir yudum aldım.
"Sana uyduğunu biliyoruz biz zaten." dedi Kutay, sesi iğneleyici çıkmıştı.
Kaşlarım hafifçe çatılırken "Yaralarım az geldi, kaşınıyorum, diyorsun yani?" dedim sertçe. İmâsı gereksizdi zira o şartları keyfimden kabul etmemiştim.
"Uyma sen ona." dedi Leyla.
Leyla'nın beni desteklemesini duyan Kutay ilk defa kahvaltısına ara verip şaşkın ifadesini saklama gereği duymadan parlak ela gözlerle Leyla'ya bakmaya başladı.
"Siz gerçekten tuhafsınız ya." diye söylendi. Sesi de en az gözleri kadar hayretler içindeydi. "Az önce birbirinize pençe atmak üzereydiniz, şimdi beni pençeleyeceksiniz."
"Hedef şaşırtmasaydın sende." dedim.
Kutay başını sabır çeker gibi sallayarak yeniden zorlukla ara verdiği kahvaltısına yöneldi.
"İsterseniz ev bakmanız da yardımcı olayım?" dedi Alper nazikçe bir teklifte bulunarak. Fakat artık bu kadarını istemeye yüzüm yoktu. Her işimle yeterince ilgileniyordu zaten.
"Alper sen boş durmak ne demek bilmez misin?"
"Efsun haklı." dedi Leyla. Nihayet sesindeki mesafeli tonlama kalkmış ve normale dönmüştü. "Nefes al biraz ya."
Alper'in yüzü asıldı ve kaşlarını çatıp sandalyeye yaslandı. Sanırım ona çalışma dediğimiz için kendine küfür ettiğimizi düşünüyordu. Zira tam da şu an bana öyle hissettirmiști.
"Kötü bir şey mi söyledik?" dedim ve tek kaşımı kaldırıp sorgulayan gözlerle Alper'in büyük siyaha dönük gözlerine bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
Teen FictionAy gökyüzündeki evinde hilale dönüktü. Bakışları hüzünlü, dalgın ve sönüktü. Gözlerine bir kız takıldı, duruşu dik olsada kanatları kırıktı. Kız büyüdü, Ay'da büyüdü. Herkesi büyüleyen kadının adı, Efsun'du. Birden fırtına koptu, Ay görünmez oldu...