3.BÖLÜM

257 13 1
                                    

   Melis bu gün gidiyordu. Saatleri sayar olmuştum. Gözlerim suluydu. Ben ne yapıcaktım. O yurt dışına gidince görüşemiyecektik. Çok üzülüyordum. Sanki hayatım kaymıştı. Aklıma hep maçta ilk yüzünü görüşüm aklıma geliyordu. O gülüşü, beni öpüşü... o harika bir kızdı. Onu çok seviyordum. Ama ayrılıyorduk. Her işte bir kısmet vardır. Peki bu işin kısmeti ney. Bu soru kafamı yiğip duruyordu. Sonunda gitme vakitleri gelmişti. Ona sarıldım. Kollarînı bana dolayıp görüşürüz diye ağladı. Cidden çok üzülüyordum. Onu alnından öptüm.  Gözlerime uzun uzun baktı ve"benimsin" dedi. Aslında anlamamıştım ama anlamış gibi yaptım. Peki son bir kez denizde yüzelim mi? "Olur" dedi. Gidip bikinimi çıkardım. Yüzdüğüm için mutlu değildim. Bikinimi giyip dışarı çıktım...

    MELİS
    Koşarak eve girdim. Bikinilerimi bulamıyordum. Annem hangi lanet olasıxkutuya kaldırmıştı? 25 dakika onları aradım ve bulamadım. Bulamadığım için annemin bikinisini giydim. Ya  mıyım? Işte oradaymış. Tuna'nın yanına gittiğimde kanlanmış gözlerle bana bakıyordu. Bir an denize atladım. Aa su çok soğuktu. Hemen ardından Tuna atladı. Tam üzerime düşmüştü.

    

     Suya düştüğümde tam Melisin üstüne düşmüştüm. Bir süre sonra gitme vakitleri gelmişti. Çıktığımızda üstüme bir havlu alıp onların evine gittik. Yavaş  adımlar atıyordum. Zamanın yavaş geçmesini istiyordum. Ama elinde sonunda geldik. Üzülüyordum. Göz yaşlarım yanaklarımda özgürce dolaşıyordu. O arabaya bindiğinde benden berbattı.

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                    MELİS

      Arabaya bindiğimde sümük, salya göz yaşı hepsi suratımda bir eser oluşturmuştu. Bir süre sonra dayanamayıp arabadan indiğim gibi Tunanın yanına gittim. Babamlar bizi göremiyordu. Onun boynuna atılıp öptüm. Yavaşça geriye gidiyorduk. Ama dudaklarımız birbirinden ayrılmıyordu. Bir süre sonra sırtımın duvara yaslı olduğunu hissettim. Kendimi güvende hissediyordum ve bu anın bitmesini istemiyordum. Bir an belimdeki eli yavaşça aşşağı inmeye başladı. Elini kalçamda durdurup beni havaya kaldırdı. Sonunda dudaklarımız ayrılmıştı. O bana "kaçalım" derken bir an annemin telaşlı sesleri kulaklarımda yankılandı. Onun umutlu gözlerine bakarak "üzgümüm" dedim ve annemin yanına gittim.

        TUNA
     Hani bir sevinçle yanan lamba bir gün söner ya, onun sönmesi gibi benim ruhumda sönmüştü. Onu görme şansım olmayacaktı. Onu seviyordum. Ben böyle işin içine sıçıyım deyip duvara yaslandım. Artık çok geçti gitmişlerdi. Yalnızlığa ihtiyacım vardı. Rahatlıkla bir nefes alamıyordum. Çok üzgündüm. Ama o gün eve gittiğimde mert benim takıma alındığımı söyledi.

Aslında iyi olmuştu. Şu sıralar iyi olaylara ihtiyacım vardı.

     Yarın macımız vardı. Giyinip sahaya indim. Herkes oradaydı. Maç başlayınca 2 gol attım. Bir süre sonra2 kişi üzerime kaydı. Birini atlattım ama diğerinde düştüm. Sonra tek hissettiğim acıydı.

  

   

 

    

FUTBOLDAKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin