6 - Somewhere to Hide

3.2K 289 82
                                    

6 - Somewhere to Hide

"Cennette yedi dakikaya* var mısın?"

Destiny oğlanı içeri soktu gizlice. Zonko'dan aldığı Görünmezlik Pelerini bu konuda çok yardımcı olmuştu. Regulus kıkırdayıp duruyordu. "Şşşt, sessiz ol." Biraz daha eğildi, iki ergen bu pelerine sığmakta zorluk çekiyordu.

"Halini düşünmek bile beni güldürüyor." Destiny ona gülümsedi, gülüşü içini ısıtıyordu. "Bekle daha yapmadık, belki uyanıktır."

"Bu saatte kesin uyur." dedi Regulus. "Sirius öğle uykusunu sever." Gryffindor erkek yatakhanesinin yedinci katına çıktılar. Destiny, James ile buraya en az on kez gelmişti. Onunla konuşup mutfaktan aşırdıkları şeyleri atıştırmak en sevdikleri aktiviteydi çünkü. 

Kapıyı aralayıp Regulus'un dediği gibi uyuyan Sirius'u gördü. İkili göz göze geldi ve sinsice sırıttılar birbirlerine. Birisi cesur, birisi sinsi özellikleriyle binalarına seçilen bu iki kişi birazdan Sirius'u epey kızdıracaktı.

Pelerini üstlerinden atıp kenara bıraktılar. Regulus asasını çıkarıp bir büyü mırıldandıktan sonra Sirius'un o çok sevdiği saçları kaşlarıyla birlikte en nefret ettiği renk olan yeşile döndü. Destiny gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken kendi asasını çekip bir yapıştırma büyüsüyle bu boyayı ölümsüzleştirdi.

"Merlin..." diye fısıldadı Sirius'a bakarken Regulus. "Muhteşem oldu."

"Bizi öldürecek." 

"Kim öldürecek? Regulus?" Remus içeri dalmıştı ve ikisi bunu fark etmemişti bile. Sonra gözleri yatakta yatan yeşil saçlı Sirius'a kaydı. "Tanrım! Bu ne?" diye haykırdığında öğle uykusundan uyandı Sirius sıçrayarak.

"Ne oluyor ya? Burnuklara yem edeceğim sizi." dedi huysuzca Sirius ve gözü yanındaki komodinde duran aynasına kaydı. Uykusu açılıp yerinde sıçradı, sonra gözleri Regulus'u ilk kez görüyormuş gibi açıldı. Destiny ile birlikte kahkahadan kırılan Regulus şakanın sahibi olduğunu gösteriyordu.

"Yüce Hipogrifler aşkına! Merlinin cezaları!" diye kükredi Sirius, elleri saçlarında ve kaşlarında dolaşıyordu. "Bebeğim... Bebeğime ne yapmışsınız!" Sonra gözleri intikam ateşiyle parladı. "Asa, asam nerede?" 

Destiny işareti aldı. Birazdan lanet yiyeceklerdi. Regulus'u elinden tutup  "Koş." diyerek koşmaya başladı. İkili koşarak Gryffindor kulesini terk ederken herkes koşarak kaçan Regulus'la Destiny'i ve onları takip eden yeşil saçlı Sirius'u izliyordu.

"Saklanmamız gerek." dedi Destiny. "Şuraya." Regulus onun gösterdiği yere yöneldi. Kapıyı açtıklarında çok da küçük olmayan ama iki kişinin ancak sığabildiği oda karşılarına çıktı. Regulus soluklanırken Destiny akıllı davranıp kapıyı sağlam iki büyüyle kilitledi. 

Sirius girdikleri yeri görmüş asasını doğrultarak kapıyı açmaya çalışmıştı ama kapı sarsılmazlık büyüsüyle korunuyordu. Kapıya yumruk attı. "Sizi küçük hamam böcekleri! Öldüreceğim sizi!" diye bağırdı.

Regulus yere oturup güldü. "Ağabeyimi daha önce bu denli öfkeli görmemiştim."

"Çünkü saçlarına el sürmeye cüret ettik." Sirius biraz daha homurdanıp sonunda yapacak bir şey olmadığına kanaat getirip saçlarını düzeltmeye çalışmak için Gryffindor kulesine geri döndü. Gitmeden önce iki akıllıyı dışarıdan içeri kilitlemeyi unutmamıştı. 

İntikam sıcak yenen bir yemekti.

"Gitti galiba." dedi fısıldayarak Destiny, kulak kabarttı ancak Sirius'un sesi duyulmuyordu. Regulus'la beşlik çaktılar. "Güzel şakaydı ortak."

𝐊𝐔𝐑𝐓𝐀𝐑𝐌𝐀 𝐆𝐎𝐑𝐄𝐕𝐈「ʀᴇɢᴜʟᴜs ʙʟᴀᴄᴋ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin