9 - Christmas

2.7K 251 61
                                    

9 - Christmas

"Kimsenin bilmediği altın yüreğin, kara bir işaretle damgalanacak değil."

Bayramları herkes sever. İnsana mutluluk verir bayramlar ve onlara yenilenmeleri için bir fırsat tanımış olur tatil sayesinde. 

Tabii Destiny için Noel bu yıl biraz daha tatil havasından uzaktı. Regulus'un seçiminin ne yönde olacağını bilmiyordu ve bu belirsizlik onu mahvediyordu. Eski gerçeklikte Ölüm Yiyen olmayı seçmişti, bu da onun sonu olmuştu. Şimdi bu gerçeklikte Destiny vardı ve Regulus'un kararında ne denli etkili olmuştu bu soru cevaplanmayı bekliyordu.

"Gidiyor musunuz?" diye sordu Lily'e. Kızıl cadı onayladı. "Annemler gelmemi istediler, Tanrım, Petunia yine laf sokup duracak."

"Ökse otu altında James'i durdurmayı unutma." Güzel cadı elindeki kıyafeti arkadaşına fırlattığında Destiny kıkırdadı. 

Ortak salonda bir kargaşa vardı. Bu tatil Gryffindor'dan yalnızca Sirius, James ve Destiny kalıyordu. İkisi de son yıllarını okulda geçirmek istemişti. Remus ise dolunay vakti olmadığından ailesi ile kaliteli vakit geçirebilmek adına onlara gitmişti.

"Demek üçlü yapacağız?" Destiny omzuna dolanan iki kolu hissedince Potter kardeşlerin geldiğini anladı ve Sirius'un lafına yüz ekşitti. "Bu oldukça yanlış anlaşılabilecek bir şeydi Sirius." Sonra aklına gelen şeyle ona baktı. "Regulus eve gidiyor mu?"

"Koluna yaptıracağı fiyakalı dövme için gidiyor biliyorsun." Destiny dudaklarını dişledi. "Kesin emin misin Siri?"

Sirius kaşlarını çattı. "Sanırım, niye? Bir şey mi oldu?"

Kız, arkadaşlarından sıyrıldı. Tren kalkmadan onu bulmalıydı. Şişman Hanım'ın portre deliğinden çıkıp aşağı inerken merdivenlerin değişmemesi için dua ediyordu. Duaları kabul olmuş, merdiven değişmemişti. Yağan karın süslediği meydana çıkıp etrafına bakındı. Herkes Hogsmeade'e giden araçlara biniyordu ancak Regulus'un dikkat çeken vücut yapısı ortada yoktu.

İçeri dönüp koridorda ilerlerken belki gitmeyecektir diye düşündü, bu düşünce içini ısıtmıştı. Ta ki oğlanı sandığını çekelerken görene kadar. Dudakları kurudu. Gidiyordu, yine ve yine kaderini yaşamaya gidiyordu. 

"Reg?" Regulus sesini duyunca ona döndü, gözlerinde suçlu bir ifade vardı. "Ben de seni arıyordum. Hediyeni verecektim... Gitmeden önce."

"Gitmeye mi karar verdin yani?" Sesi çatlamıştı. "Des..." Oğlanın elini tuttu. "Gitme." Sıktı elini sımsıkı. "Lütfen, gitme." 

"Des, zorlaştırma, lütfen." Kız başını iki yana sallayıp parmak ucunda kalktı ve Regulus'un yüzünü avuçladı. "Yalvarırım Regulus, gitme." Çelik mavisi gözlerine baktı. "Bunun sonunu biliyorum. Ne olur." 

Regulus ellerini kızın ellerinin üzerine koydu ve gözlerini yumdu. Gelen geçen onlara bakıyor olsa da umurlarında değildi. Biri Gryffindor olduğu için diğeri de kaybedecek hiçbir şeyi olmadığı için umursamıyordu. "Destiny, bırak gideyim." 

Başını eğdi Destiny. Gitmesine izin verirse ölüme doğru bir adım atmış olacaktı, buna izin veremezdi. "Ne dersem diyeyim fikrin değişmeyecek değil mi?"

"Hayır." Gözünden bir damla yaş süzülüp yanağında yol oluşturdu güzel kızın. Okyanus mavisi gözleri dalgalarla boğuşuyordu. "Peki." dedi. "Seni korumak için elimden geleni yapacağımı biliyorsun Reg."

"Bu ne demek?"

Dolu gözleriyle gülümsedi. "Ne yapmayı seçersen seç yanında olacağım demek. Seninle olacağım." 

𝐊𝐔𝐑𝐓𝐀𝐑𝐌𝐀 𝐆𝐎𝐑𝐄𝐕𝐈「ʀᴇɢᴜʟᴜs ʙʟᴀᴄᴋ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin