7 - Make It Right

3.1K 274 100
                                    

7 - Make It Right

"Ne olursam, kim olursam olayım sana geleceğim. Sadece ilk önce kendimi bulmalıyım."

Hufflepuff ve Slytherin maçı için dua çemberi oluşturmuştu James Potter. Slytherin'in kaybetmesi için o kadar çok dua ediyordu ki sesi kısılmıştı bir süreliğine. Aslında... Dua seremonisinden bıkan Remus Lupin, James'in sesini lanetlemişti ancak ela gözlü oğlan olayı dramatize ederek o kadar çok şey yaptım ki bizim için... Sesimi bile kaybettim, benim güzel sesim demekten zevk alıyordu.

"Bugün kaderimizin ilerleyişi için önemli bir gün." diyerek daldı ortak salona. Kahvaltıya inmeye hazırlanan Destiny, Marlene ve Lily durup oğlana baktılar. "Hufflepuff kazanırsa bu yıl Quidditch kupası bizimdir."

"Merlin şahidim olsun sabah sabah bu konuyu konuşmaya devam edersen seni lanetlerim Çatalak." Remus omzuna astığı kol çantasıyla içeri girdi. 

"Ve ben de seve seve alkış tutarım." Peter sırıtarak sarı saçlarını düzeltti. Sirius peşlerinden uyku mahmuru bir şekilde geliyordu, yüzünde o kadar umursamaz bir ifade vardı ki saçlarının döküldüğünü söyleseler umursamayabilirdi. Bir saniye, kimi kandırıyoruz ki? Elbette kafayı sıyıracaktı!

Kahvaltı Slytherin ve Hufflepuff masası için oldukça hareketli geçmişti. Destiny bir kere heyecanı yüzünden belli olan Regulus ile göz göze geldi. Öpüştükleri günden beri ikisi de birbirinden kaçmanın yollarını arıyordu, bu konu konuşulmalıydı ve konuşmaktan kaçınıyorlardı çünkü sonu bir yere bağlanmayan bir konuşma olacaktı.

Regulus bir Ölüm Yiyen olacaktı ve Destiny, karanlıktan nefret ediyordu. 

Tüm gerçek bu denli açık karşılarında dururken birbirlerine olan hisleri dur bakalım ne oluyorsunuz diyerek adeta onlara karşı geliyordu. O yüzden ikisi de birbirinden kaçınmaya çalışıyordu.

Tabii bugün heyecandan sararan o yüzü gören Destiny ona gülümseyip cesaret vermeye çalıştı. Hava rüzgarsız gözüküyordu ve bu daha önceden konuştukları gibi Regulus için bir avantajdı. Bunu hatırlamasını ve biraz da olsa iyi hissetmesini ümit etti güzel cadı. Okyanus mavisi gözlerini arkadaşlarına çevirirken Regulus'un içine yayılan huzurun sebebi olduğunun farkında bile değildi.

"İddiaya para yatırdım. Slytherin kaybedecek diye yirmi galleon verdim, ne yapsam Lestrange'i sakatlasam mı?" Sirius  fısır fısır Çapulcularla konuşurken Destiny'nin keskin kulakları bunu duymuştu. Arkadaşına üzüm fırlattı. "Hile yapmıyoruz Black."

"Bu hile değil ki!" dedi gri gözler masum masum. "Maç öncesi küçük bir kaza atlattıysa niye hile olsun ki?"

Destiny göz devirdi. Onunla uğraşmak bir Hipogrifi vejetaryen yapmak gibiydi.

"Tamam, hava aydınlık yani yukarıdan gün ışığı fazla geliyor olmalı. Diggory sırtını güneşe dönerse onu daha fazla engelleyebilir. Regulus'tan daha geniş sırtı var sonuçta." James kendi kendine söylenirken Remus onun boğazından tutup biraz sarstı. "Sus artık ne olur sus!"

"Ama Aylak!" Sirius arkadaşına hak verdi. "Bu seferliğine ben de Aylakçıyım Çatalak, kusura bakma ama sus artık."

İki takımın oyuncuları da çıktığında Destiny anında arkada duran uzun saçlı oğlanı buldu. Saçlarını arkasından at kuyruğu yapmıştı ve her ne kadar Slytherin yeşili olsa da cüppesi üzerinde çok hoş duruyordu.

Bir an Regulus'un geleceğini merak etti. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyordu, ailesi konuşurken adı geçmemişti bile. Ama onun da bir geleceği olmalıydı. Ne olmuştu? Ölüm Yiyen mi yoksa bundan ağabeyi gibi vaz mı geçmişti? Kiminle birlikteydi? Belki de... Destiny ile birlikte olmuşlardı ve evlilerdi. Bu düşünce güzel cadının kalbini hızlandırdı. 

𝐊𝐔𝐑𝐓𝐀𝐑𝐌𝐀 𝐆𝐎𝐑𝐄𝐕𝐈「ʀᴇɢᴜʟᴜs ʙʟᴀᴄᴋ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin