𝐊𝐔𝐑𝐓𝐀𝐑𝐌𝐀 𝐆𝐎𝐑𝐄𝐕𝐈「ʀᴇɢᴜʟᴜs ʙʟᴀᴄᴋ」

11 - Ruined Date

11 - Ruined Date

"Savruldum ve beni tuttun."

Regulus ile çıkışta buluşan Destiny hemen konuya girdi. "Pekâlâ, şaşırtıcı gelişmeler, mahvetmemiz gereken bir buluşma var."

"Umarım bizimki değildir." Kız kıkırdadı. "Hayır, hayır. Sadece şu salak kızılı ve Hufflepufflıyı takip et." Lily'i işaret etti. Ona mı yoksa Voldemort'a mı daha kızgındı kestiremiyordu doğrusu. James'i mahvetmişlerdi. Gürültücü çocuk sessizleşmeye karar vermişti ve bu bir çeşit kıyamet alameti sayılabilirdi.

"Lily Evans değil mi o?" Destiny onayladı. "Yanındaki çocukla çıktığı randevuyu mahvetmeliyiz."

"Gittikçe tuhaflaştığını biliyor muydun?" Regulus'un omzuna vurdu. "Aptal, biraz ciddi olur musun?"

Üç Süpürge'ye oturan Lily'nin peşinden James de girdi. Birazdan bir çeşit eğlence başlayacaktı. Regulus ve Destiny bir köşeye oturup dört kişinin oturduğu masaya baktı. James karşısındaki sarışın kıza üstünkörü sarıldı ve karşılıklı oturdular tekrar.

"Potter? Ve başka kız?" Regulus hayretle kaymak birasından yudum aldı. "Yanında da saplantılı bir aşk beslediği Evans... İlginç olacak."

"Birincisi, James saplantılı falan değil. İkincisi, diğer kızı Lily ayarladı." Regulus dehşetle ağzını açtı. "Vay be. Gryffindor evi drama kaynıyormuş haberim yok. Biz ne kadar sakiniz oysa."

Göz devirdi ve cüppesinin içinden asasını çıkarıp görünmeyecek bir şekilde onlara doğrulttu. "Yavaş, ne yapıyorsun?"

"Yapmam gerekeni." Yoksa yine Harry Potter'ın var olmadığı bir gelecek yaşanacaktı. "Confundus." Kız kafası karışmış bir şekilde "Niye buradayım ki?" diye bağırdı.

"Sende Slytherin zekası var aslında." Regulus'a gülümsedi çapkınca. "Yeşil rengim değil derken ciddiydim."

Kız sakinleştirilip yerine oturduğunda Destiny "Kahretsin." diye inledi. Sonra biraz daha gözlem altında tutup öyle harekete geçmeye karar verdi ve odağını Regulus'a yönlendirdi. "Tatil dönüşü nasıldı? Herkes şeyi merak etmiş olmalı-" Gözleri dövmenin olduğu yere kaydı ve başını iki yana salladı. O dövmenin varlığının düşüncesi bile iğrençti.

"Evet, küçük sınıflardan görmek isteyen çok oldu." dedi. "Ama göstermedim, yasak çünkü."

"Yasak mı?" Kaşlarını çattı Destiny. "O niye?"

"Ölüm Yiyen olana kadar birileriyle Ölüm Yiyenlik konuşmak yasak." Güzel cadı gülümsedi. "O zaman ben burada bir istisna oluyorum değil mi?"

"Eh, zaten bir sürü şey biliyordun." Sonra onun da kaşları çatıldı. "Nereden biliyorsun tüm bunları?"

"Ummm," Durdu. Verebileceği bir yanıt düşündü. "Nereden bildiğimi söyleyemem. Gizli bilgi değil mi?"

Regulus iç çekip boş bardağına baktı. "Çok sır saklıyorsun Des, ben sana her şeyimi anlatıyorum sen bana niye yüzde birini anlatıyorsun?"

Ortam bir anda gerilmişti. "Çünkü bunlar benim sırlarım değil Regulus, bana ait bir şey değil sadece taşımak zorundayım."

"Benimle taşıyabilirsin." Başını iki yana salladı güzel cadı. "Taşıyamam, bu bir tek bana ait bir yük. Bu sırrı ölene kadar korumak zorundayım."

"Anlamıyorum." Eğilip elini tuttu oğlanın. "Anlamanı beklemiyorum Reg. Sadece- Sacris ailesinin çok sırrı var, her birinin ucu da bana bağlanıyor."