14 - Be My Valentine

2.6K 242 115
                                    

14 - Be My Valentine

"Her şeyi anlatabilecek kadar güvendiğiniz ve inandığınız kişi, doğru yoldur."

Sevgililer Günü, Destiny'nin favori tatili sayılmazdı. En azından sevgilisi olana kadar. Ne zamanki erkek arkadaşı olmuştu, Sevgililer Günü sevdiği bir güne dönüşüvermişti. 

Tabii hediye kısmı onu oldukça zorlamıştı. Regulus'a alacağı hediyeyi bulmak zor olmuştu. Sonra çok güzel bir şey bulmuştu. Biraz uğraşması gerekmişti gerçi ancak başardığında Regulus'un buna bayılacağını biliyordu.

Sabahına kalkmış, neşeli bir şekilde hazırlanmıştı. Kırmızı Gryffindor cüppesi Sevgililer Günü konseptine ne de güzel uyuyordu. Bu akşam Regulus ile Astronomi Kulesi'nde buluşacaklardı. İlk başta Regulus onu zindanlara götürmek istese de Destiny buna şiddetle karşı çıkmış, asla gitmeyeceğini söylemişti. Regulus ise dalga geçercesine sırıtıp "Her şeyin bir zamanı vardır." demekle yetinmiştir.

"Sevgilisi olanlar bugün neşeli bakıyorum da." Büyük Salon'daki kahvaltıda Lily onunla şakalaşıyordu. Çapulcularla yan yana oturdukları için -Lily'i buna ikna etmek şaşırtıcı bir şekilde kolay olmuştu- onlar da sohbetlerini dinliyordu. 

"Of Lils, saçmalama." Destiny ağzına bir salatalık dilimi attı. "Bu benim her zamanki mükemmel neşem." 

Sirius alayla Destiny'e döndü. "Güzelim, bu her zamanki mükemmel neşenin sebebi benim küçük kardeşim olmasın?"

"O kadar da küçük değil." diye mırıldandı Destiny. Bu cümleyi yanlış anlayan James gözleri büyüyerek Destiny'e baktığında kız "Ne? Yalnızca bir yıl. O kadar bile değil." dedi ve ela gözler tekrar eski boyutuna döndü.

Güzel kızıl cadı gözlerini Slytherin masasına çevirdiğinde Regulus'u hemen buldu. Barty ve Rabastan ile gülüşerek kahvaltı ediyordu. Kendisine bakıldığını hissedince başını kaldırıp aşık olduğu kıza döndü. İkisi de birbirine gülümsediler. 

Bu romantik anı bozan James oldu. Kıza doğru eğilip onu dürtükledi. "Şşt, Des."

"Ne var ya?" dedi bozulmuş anlarının hüznüyle. "Bir rahat bırak da Slytherin masasıyla bakışayım." James'in ela gözleri muziplikle parlıyordu. "İki dakika diğer sevgiline vakit ayır güzelim."

Destiny göz devirdi yanındaki James'e. "Ne? Söyle hayatımın aşkı, dinliyorum." Onların bu sevgi dolu sözlerine alışık olanlar göz devirip önlerine dönerken Lily ekmeğine kaymak sürüyordu kaşları çatık, Destiny'nin ve James'in bu denli yakın olması gerçekten normal miydi?

"Lils'e çıkma teklifi etmek istiyorum." diye fısıldadı kulağına. James'in heyecanına karşın Destiny bıkkınca ona baktı. "Kaçıncı oldu bu Jamie bebeğim? Yemin ederim otuz ikiden sonra saymayı bıraktım da."

"Of öyle değil Des, cidden bu sefer. Adam akıllı bir teklif edip sonunda kızı kapmak istiyorum. Öpüşmemizde bana karşılık verdi çünkü!" 

Destiny iç çekti. "Peki. Madem doğru düzgün bir teklif edeceksin şöyle yap, kızı sessiz bir yere çek. Duygularından bahset ve onu gerçekten sevdiğini, değiştiğini anlat. Sonra da teklifini yap. Kabul etmezse Lily'nin saçlarını yolarım." 

James kızın yanağına sesli bir öpücük bıraktı. "Seni seviyorum Destiny Sacris." 

Bir saniye sonra Büyük Salon'a uçan kumrular Destiny'nin kollarına iki tane pembe gül bırakmıştı. Güzel cadı kaşlarını çatıp "Bu da ne?" dediğinde James "Regulus Black etkisi olmasın?" diye sordu.

Destiny'nin gözleri Slytherin masasına döndü tekrardan. Regulus ona çapkınca göz kırpıp hiçbir şey olmamış gibi kahvaltısına dönerken güzel cadı içindeki mutlulukla gülümsemesini engelleyememişti. Gülleri burnuna yaklaştırıp kokladı. 

𝐊𝐔𝐑𝐓𝐀𝐑𝐌𝐀 𝐆𝐎𝐑𝐄𝐕𝐈「ʀᴇɢᴜʟᴜs ʙʟᴀᴄᴋ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin