seis

607 70 137
                                    


Jennie'den

''Bu kadar mı elinden gelen?'' Diye sorup güldüğümde terler içinde kalan kızarmış yüzünü şaşkın bir ifade almıştı. Nesef nefese boynumu öpmeye devam ederken onun en iyisi olduğunu biliyordum.

Çalan telefon keyfimizi kaçırırken Jimin hareketlerine devam ediyordu. ''Telefonuna bakmayacak mısın?''Diye sordum göğsüm sıkışırken. Sona doğru geldiğimizi biliyordum.

''Çok az kaldı.'' Deyip yeniden yatağa yatırdığında zevkten gözlerin kapanıyordu. Taehyung'un hiçbir zaman vermediği ve bundan sonra da veremeyeceği zevki Jimin veriyordu.

İki yıldır seks yapıyorduk. Bundan kimsenin haberi yoktu. İkimizin de sevgilisi bize istediğimizi veremeyince birbirimize dönmüştük. İyiki de dönmüştük, muhteşem bir uyum yakalamıştık.

Jimin yatağa boşalıp yanıma yattığında telefon zili de susmuştu. Göğsü hızla kalkıp inerken terden alnına yapışmış siyah saçlarını yüzünden çektim ve ona döndüm. ''Kim arıyor?''Diye sorduğumda omzumdan öpüp yataktan kalkmıştı. Siyah boxerını giyerken kaslı sırtını izlemek eğlenceliydi.

Yatağım yanındaki komidinin üstünden siyah dantelli bustiyerimi üstüme giydiğimde Jimin de telefonuna bakıyordu. ''Chaeyoung aramış. Bugün psikolog randevusu vardı. Onu bırakacağımı söylemiştim.'' Dediğinde göz devirmiştim. Chaeyoung'un sorunları bitmiyordu. Kendi sorunları yetmiyormuş gibi Jimin'e de sorun yaratıyordu.

''Ee, bırakıp gidecek misin yani?'' Diye sorduğumda telefonu karşıdaki koltuğa atıp yanına oturdu. Çarşafı üstümden çekip üstüne oturduğumda boynundan öpüp, başımı göğsüne yasladım.

''Gitmeyeceğim, nasıl olsa şoförü altında. O götürsün. Onun sorunlarıyla uğraşmaktan bıktım zaten.''

Başımı sallayıp komidinin üstündeki telefonumu uzanıp aldım. Bugün Jeongguk ile buluşup, alışveriş yapacaktık ama hala ortalıkta yoktu. O arkadaş grubumuzda en ve belki de tek içten sevdiğim kişiydi. On yaşından beri arkadaştık ve onu kimseye değiştirmezdim. Jeongguk benim dost diyebileceğim tek kişiydi.

''Jeongguk nerde kaldı?'' Diye sordum üstünden kalkarken. Jimin beyaz tişörtünü giymek ile meşguldü.

''Bugün unut onu.''dediğinde sağ kaşımı kaldırdım.'' Nedenmiş o?''

''Bugün taşralı kızla ödev yapacak. Onun yanındadır muhtemelen.'' Dediğinde sinirlenmeye başlamıştım. Jeongguk o kızla tanıdığından beri haraketleri değişmişti. O hiçbir şeyi takmayan, vaktinin yarısından fazlasını bizimle geçiren çocuk gitmiş, yerine sık sık dalıp giden, bizden uzaklaşan bir çocuk gelmişti.

Onun yokluğunu kaldıramazdım. Annem ve babamın boşanma aşamasındayken hep yanımda olmuştu. Şimdi de yanımda olmasını istiyordum. Onu kim gözümün önünden ayırmaya kalkarsa o kişinin canını yakmaya hazırdım. Hele ki bu kişi Lalisa ise bu işi zevk ile yapardım.

"Bana  söz vermişti ama. Jeongguk önceden sözümden çıkmazdı, şimdi ise bu kızla beraber olmak için beni kandırıyor. Bu kız Jeongguk'a ne yaptı da Jeongguk beni bıraktı?!"

"Ona aşık olmuş." Bu sözüyle gözlerim Jimin'i bulurken söylememesi gerek bir şeyi söylemiş gibi derin bir nefes verip yukarı baktı. Sinir tüm vücudumu ele geçirirken onu boğazlamamak için kendimi zor tutuyordum. Üstümdeki beyaz çarşafı yere atıp ayağa kalktığımda Jimin yüzüme bakmıyordu.

"Ne dedin sen?!"diye bağırdığımda yüzüme bakmıştı." Bu birkaç gündür bir garip amına koyayım. Sen de fark etmiyor musun? Haraketleri aşık biri gibi."

Nothing Breaks Like a Heart | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin