1. BÖLÜM

1.3K 107 8
                                    

Sabah ezanını duymamla kalkıp abdest almıştım.Namazımı kıldıktan sonra yatmadım.Daha çok yatamazdım.Başım da benden ölesiye nefret eden bir üvey annem vardı. Babam üvey annemle evleneceğini söylediğin de o çocuk aklımla çizgi film karakterlerinde ki üvey anne-çocuk ilişkisi gelmişti. Fakat düşündüğüm gibi olmamıştı. Evet kötü biriydi ama çocuğu yoktu. Zaten çocuklardan da nefret eder. Bu yüzden kendi evim de fazlalık gibi hissediyorum. Bana böyle davranması beni görmezden gelmesi canımı yakıyordu elbette . Ne kadar üvey bir anne olsa da sevgisini istiyordum. Babam annemin ölümünden sonra bazı şeyleri idare etmeye çalışsa da yapamadı. Annem babamın her zaman sağ koluydu. Babam marangozdu ve bir de dükkanı vardı. Annem hem orda kasa da durur yapılan ürünleri satar hem de ev işleriyle uğraşırdı. Ben de etrafların da pır pır dönerdim. Ama o kötü gün gelip çatmıştı. Üst komşumuzun oğlunun düğünü vardı. Az çok hatırlıyorum annem pek razı değildi o düğüne gitmeye. Oğlu sorunlu bir şeymiş zaten. Eve içkili içkili gelip bağırdığı zamanları hatırlıyorum. Kendi evim de olduğum halde ondan çok korkardım. Babam annemi zar zor ikna edip o düğüne gitmiştik . Sırf ayıp olmasın diye. Keşke olsaydı. Şimdi niye böyle düşündüğümü düşünüyorsunuz değil mi ? O oğlanın yüzünden düğünü de oluşan silahlı saldırı da çıkan kurşun benim anneme gelmişti çünkü. Annem'in en son gözlerini kaparken "Meleğim" demesini hâla çok net hatırlarım. AKlım da kalan net tek şey o zaten. Nerden bilebilirdim ki annemi son görüşüm olduğunu ? Bilseydim daha sıkı sarılır , öper , o yumuşacık saçlarıyla oynardım. İşte annemin ölümünden sonra da babam en fazla 1 ay dayanabildi. Sonra İstanbul'da hiç bilmediğimiz bir köye taşındık.12 yıldır da burdayız. 12 yıldır bir üvey annem var. Bir kere yalandan da olsa sevgi göstermeyen annem. İşte böyleydi. Her zaman sabah namazından sonra yatmaz kahvaltı hazırlardım. Zaten üvey annem genellikle her şeyi benden beklerdi .Bende namaz kıldıktan sonra vakit geçene kadar camın kenarına oturur o güzelim güneşin doğusunu izlerdim.Güneş doğduktan sonra bizim köyümüzde bayanlar için iş başı demektir. Oturduğum yerden kalkıp mutfağa geçtim. Çay suyu koyarak kahvaltı hazırlamaya başladım. Kahvaltı hazır olduktan sonra da babam ve üvey annemi uyandırdım. Kahvaltımız her zaman ki gibi üvey annenin suratsız yüzünden dolayı sessiz geçmişti. Babam onu mutlu ediyordu adım gibi emindim. Ve o öyle babama davrandikca ben çok sinirleniyordum. Babam hayatta değer verdiğim tek insandı. Ve onu kaybetmek istemiyordum.Üvey annemin beni cimciklemesiyle kendime geldim. Babam çoktan gitmişti. Hangi ara ? Neden bana görüşürüz demeden gitmişti. Tabi onun da canı sıkkındı Ve bana anlatmaması canımı yakıyordu.Babam gittikten sonra sofrayı toplayarak üvey annemin yanına geçtim.Her zaman ki gibi "Pembe Dizilerini" izliyordu.Bide onlara kızıp yorum yapması yokmuydu. Ah! Beni gerçekten çok güldürüyordu.Yanından kalkarken her zaman ki kelimelerini söylenmeye başladı."Ne zaman evleneceksin sen. " "Evlenme yaşın geldi de geçiyor". " Senin yaşındakiler çoluk çocuk sahibi." Hayır yani daha 22 yaşındayım.Ne evlenmesi ? Ben halimden memnunum.Her zaman ki odam da yerime cam kenarına geçerek oturdum. Hava ne fazla soğuktu ne fazla sıcak. Ve ben bu havayı seviyordum.Bana huzuru anımsatıyordu. Böyle otururken hayatımı düşünmeye başladım . Evden çıkmayan, hiç bir arkadaşı olmayan bir kız olmuştum. Her ağladığım da kebdi kendime sığınırdım ya da kendimi kitaplarıma verirdim.Gözümden akan yaşlarla kendime geldim. Sonradan farkettim ki üvey annem çağırıyordu . Ne çok dalıyordum bugün böyle. Oda dan çıkıp yanına gittiğim de bana güler yüzle bakıyordu . Şaşırmıştım doğrusu .Yıllar sonra ilk defa bana güler yüzler bakıyordu. Annemi tam hatırlamasam da şuan onun gibi bakıyordu bana. Ben tam konuşacakken bana hevesle

-Melek kızım akşama iyi hazırlan.Seni istemeye geliyorlar.!

Donup kaldım.Beni istemeye geliyorlardı.Tanıyormuydum ki ? İmkânsız ben evden kolay kolay çıkmazdım. Ve kim beni görüp de istemeye gelirdi ki ? Bu gülüşün altından daha ne çıkardı ki diye düşündüm bir an. Bir şey demeden odama geçtim ve zar zor tuttuğum gözyaşlarımı salıverdim. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Neye ağlıyordum ? Sadece beni istemeye geliyorlar diye ağlasaydım komik olurdu. Ama gerçekten neye ağladığımı bilmiyordum.Tabi üvey annem durur mu ? Odaya girdi bir ton azarladı beni. Ve aksam giyinmek için dolabımdan güzel bir elbise çıkarıp yatağın üstüne koydu , ve çıktı. Saatlerce öyle oturdum. Üvey annem evi temizlemiş ve güzel yemekler yapmıştı. Ne bekliyordum ki ? Yıllardır beklediği şeydi zaten. Kaç kişi istemeye geldiğinde babam vermeyince kıyametleri koparmıştı. Bu sefer beni göndermekte kararlıydı. Kendi evimden isteyerek evlenmek değilde kovulur gibi gitmek canımı acıtıyordu. Bir kaç dakika sonra kapı çaldı. Babam gelmişti. Kapımı tıklayarak içeri girdi. Ağlamaktan şişmiş gözlerimi görünce üzülmüştü. Bende üzülüyordum be babam. Ona sımsıkı sarıldım. Sarılmamla yine ağlamaya başladım. Üvey annem içeri bağırarak girdi. Ve babamı benden çekti. Onun da üstünü değiştirmesini emrederek benim de üstümü değiştirmemi söyledi. Daha çok emretti. Bir kaç dakika sonra hazırdım. Odadan çıktım. Dediğim gibi üvey annem döktürmüştü . Babamla üvey annem odalarından çıktıktan sonra kapı çaldı. Hemen giderek kapıyı açtım.Ve yalandan bir gülümsemeyle hoşgeldiniz dedim. Herkes içeri girdi fakat ben damadı göremedim. Zaten pek de istemeye gelmiş gibi değillerdi. Üç bayan beni görmeye gelmiş gibilerdi. Babam erkek olmadığını görünce izin isteyerek evden gitti. Bizde bayan bayana oturduk .Bir bayan konuşmaya başladı.Galiba kayınvalidem olucak kişi.

-Kızım biz seni çok önceden bir düğünde görmüştük. Ve ben seni çok beğendim. Hareketlerini , oturmanı , kalkmanı hele kapalı olman daha çok seçmemi sağladı seni.

Utançla başımı eğerek

-Teşekkür ederim. Dedim.

Akşam üvey annem ve bayanların sohbetiyle geçti. Bana da ara da sorular sordukların da ya kısa cevap ya da başımı sallayarak veriyordum. Böylece akşam böyle geçti. Akşam saat 10 gibi gittiklerin de beni istemeye gelen kişinin oğlu gelmişti ama görememiştim. Hoş görmek de istemiyordum. En son kapıyı kapattığım da benim içim de bir burukluk üvey annem de mutluluk vardı. İstediğimden değil ama içim de bir merak vardı. Kendisi niye gelmemişti acaba buraya? Baya yorucu bir gündü. Ve bir an önce uyumak istiyordum. Üvey annemi mutluluğuyla baş başa bırakarak odama girdim. Daha sonra yatsı namazını kılar kılmaz hemen uyudum. İçimde oluşan koca bir acıyla.

HİSSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin