"V?"

20 1 0
                                    

     Günümüzden 2 sene önce...

     Ormanda Dante'yi görmüşlerdi. Dante'nin de olan bitenden haberi yoktu. Artık onun peşinden gitmesinin bir manasıda yoktu. Pes edip bütün olan biteni Creydo'ya söylemek için yollarını karargaha çevirdiler. Karargaha giden yolda onları yeni şeytanlar karşılamıştı. En sonunda cehennem kapısının bulunduğu düzlüğe varmışlardı. Etraflarlarına bakınırken yanlarından hıza geçen bir şeyten belirdi. Yanlarından hızlı geçmesine rağmen Nero ani bir hareketle zıplayarak şeytanın üstünde çıkmıştı. Şeytanın başı ejderha, dili yılan, gövdesi sanarsın ağaç gibiydi. Kuyruğu çıkıntılı ve kabuklu bir yapısı vardı. Şeytanın üstüne çıkmış olan Nero, sinirini alamayıp onu yumruklamaya başlamıştı. Durduk yere sinirlenen Nero birkaç hareketler ağaçların arasından zıplayarak şeytanın suratına yumruğunu geçirecekken, büyük bir tohum parçası Nero'ya çarpmış, onu geri düşürmüştü. Tohumun peşinden gelen diğer tohumları silahıyla patlatan Nero taklalar atarak yavaşça vere inmişti. Patlattığı tohumları fark eden yaratık hızla kafasını çıkarmış ve Nero'ya dönmüştü.

-"Çocuklarım! Seni şerefsiz!"
Diyerek Nero'nun üstüne doğru hızla yaklaşmıştı. Nero yakına bir tepeye çıkarken, Kayla omzunu sağa doğru döndürerek kaçmıştı.

-"Üzgünüm zaten burada senin olman bile yetiyor."

-"Önemsiz hareketlerin beni etkilemiyor. Ben sadece senin vücudunu paramparça edeceğimi düşünmüştüm."

-"Ben öyle bir şey düşünmüyorum."

     Uzun bir savaşın ardından, Nero, şeytan tam kaçacakken kuyruğundan tutmuş ve kaçmasını engellemişti. Ancak şeytan Nerodan daha hızlı çıkmış ve hızlıca kapıya girmişti. Şeytanın kapıya girmesiyle arkasından bir nesne düşürmüştü.

-"Madem savaşmayacaktın neden geliyorsun." dedi, önündeki nesneyi alırken.

-"Annen sana hiç yerleri kirletmemeni söylemedi mi?"
Aslında o yerden aldığı nesne yollarını kapatan kalın ve damarlı kökleri kurutmak içindi. Nesne de ki özellik Nero'nun sağ koluna işlerken, kaşlarını çattı ve damar ile kapatılmış olan yola doğru yöneldi. Kayla'da elinde duran kılıcını sırtına atıp Nero'yu takip etti. Aslında olaylar bekledikleri gibi sonuçlanmiyacaktı. Daha da kötüsü olabilir kim bilir.
~~~~~~~~~~~~~~
        Jack'in gözünden...

     Dosyanın fotoğrafını almış, arabaya yerleşmiştik. Arka koltuk da oturan Alexa'ya arkada olan leptopu uzatmasını rica ettim. Arkasından aldığı bilgisayarı bana uzattı. Elinden nazikçe alıp Erice verdim.

-"Bak bakalım Eric bey. Brewi sokağını ara bakalım."
Ellerimi önüm de birleştirip geriye yaslandım. Eric'in bilgisayarın kılavyesini kırar gibi basmasını garipsesem de, bir şey bulmuş olmalı ki bana baktı.

-"Bir şey mi buldun?"

-"Evet, aslında bu yer çok uzakta. Şehir sınırlarına yakın bir yer."

-"Gitmemiz ne kadar zamanımızı alır?"

-" 1 bilemedin 2 saatimizi alır."
Kaşlarımı çatıp yola baktım. Bunu yapmaktan başka bir çarem yoktu. Çünkü elimiz de ki tek bilgi oydu. Ellerimi ayırıp direksiyona yerleştirdim. Kafamı arkaya çevirip kızlara baktım. Melissa'nın umut dolu bakan gözleri benimle buluşunca, derince yutkundum. Kafamı olduğum yöne çevirip arabayı çalıştırdım. Geri geri arabayı sürüp geldiğimiz yöne kırdım. Birkaç dakika sonunda dar olan sokaklar açılmaya ve daha rahat yol almaya başlamıştık. Araba da müzik açmak için elimi radyo frekansını açacağım düğmeye doğru ilerletirken, gözlerim benzin barına takılmıştı. Çok az bir benzinin kaldığını fark ettiğimde Erice döndüm:

Kırık KanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin