(Bölüm şarkısı:"Devil May Cry5 HYDE Collboration.)
Günümüzden 2 sene önce...
Kayla uzun bir süre önce kardeşi ve onu çok seven üvey abisini bırakıp gitmişti. Lakin bir kaç ay önce onların yanına dönmüş, bu gün olacak dua törenine yetişmek için Fortuna'nın ara sokaklarında koşuyordu. Tam o sırada onunla birlikte koşan beyaz saçlı sağ kolu alçıda olan, aynı Kayla gibi uzun deri ceketli çocukla durdular.Birbirlerine baktıktan sonra aynı anda koşarlarken aniden karşılarına şeytanlar çıkmıştı. Kayla oflasada yanındaki tanımadığı beyaz saçlı çocuk sinirle onlara bakarken, sağ elini geriye atıp şeytanlara uçmuştu. Kayla gülerek ona bakarken çocuk, havada şeytanların üstünde yürüyordu. Hızla eline şeytanların elindeki silahı alıp onlara karşı kullanmaya başladı. Kayla gülümseyerek uzun ceketini savurup ceketin arkasından mermili silahını eline aldı ve şeytanlara ateş etmeye başladı. Kyrie çoktan şarkıya başlamış hatta yarılamıştı. Kyrie nazikçe halkın oturduğu birleşik duran sandalyeye baktı. Kayla ve Nero'nun oturacağı yere baktı, lakin her ikisinin yeri boştu. Kyrie yüzünü astığı sırada abileri Creydo da yanında duran sandalyeye baktı. Kayla için ayırmıştı.
Aradan çok kısa bir zaman geçmişti. Kyrie son kısmını söylerken, Nero şeytanlara son vuruşunu yapıp Kayla'yı umursamadan Kyrie'ye yetişmeye çalışıyordur. Kayla silahlarını arkasına yerleştirip hızla koşmaya başlamıştı. Kyrie ise o sırada şarkısını bitirmiş, bütün halktan insanlar onu alkışlarken, kafasını kaldırıp tekrar ablasının yerine baktı . Ablasının geldiğini görünce gülümseyip Nero'nun oturduğu yere bakarken daha çok gülümsedi. Kayla da Kyrie'ye bakarken onun baktığı yere baktı. Baktığı çocuk daha demin onunla birlikte koşup savaşan çocuktu. Kyrie'nin bakışlarına baktıkça ondan hoşlandığını anlayıp sırıtmaya başlar. Gülerek önüne dönerken ona bakmakta olan abisine de baktı. Gülerken aniden ayağa fırlayıp abisinin üzerine atladı.
Kısa bir aradan sonra yerine oturdu ve papaları His HOLİNESS konuşmaya başlamıştı. Papaları 2.000 sene önceki inandıkları Dante'nin babası olan Sparta'yı anlatıyordu. Papanın arkasında Sparta'nın kılıç tutan heykeli bulunuyordu. Papaları konuşmayı bitirdikten sonra, bütün halkını dua etmeye çağırıyordu. Bütün o salonda bulunan halkın insanları ellerini önlerinde birleştirip kafasını ellerine gömüp dua etmeye başlamışlardı. Kayla'nın gözleri Kyrie'yi ararken onunla beraber savaşan çocukla beraber oturduğunu fark etti. Kyrie'nin elinde küçük bir hediye kutusu vardı. Kayla da içinden * bunlar kesin çıkıyorlar* diye geçirirken gözü Kyrie'nin sevdiği çocuğa kaydı. Dua merasimini önemsemeden kulaklıkla müzik dinliyordu. Kyrie'ye bakıp şaşırırken Nero sıkılmıştı ve hemen ayağa kalkatı. Kyrie de onunla birlikte kalkatı.
Kyrie:"Nero sorun ne?"
Nero:"Buradan gidiyorum"
Kyrie:"Neden daha dua seremonisi bitmedi. "
Nero:" Zaten bu dua seremonisi uykumu getirdi ya, o yüzden."
Nero birkaç adımdan sonra aniden boynundan sargılı olan koluna baktı. Parlıyordu. Tam o sırada gürültülü bir ses yüzünden çatıya baktı. Çatıdan uzun ceketli ,sırtında kılıcı olan, saçları beyaz bir adam camı kırıp His Holinessın bulunduğu masaya düşmüştü. Cam kırıkları bir bir düşerken Kayla şaşkınca bakakaldı. Gizemli adam hafiften doğruldu ve hızlı bir hareketle arkasından mermili silahını çıkartıp papanın başına bir el ateş etti. Kayla şaşkınca ateş edene baktı. Creydo ve askerler neye uğradığını şaşırırmışlardı. Gizemli adam silahını ceketine takıp ayağa kalkatı. Küçük adımlarla arkasına dönüp yüzüne sıçrayan kanla millete bakmaya başladı. Bütün herkes büyük bir korkuyla etrafına bakarken Creydo büyük bir şaşkınlık ve sinirle askerlerine bağırırken hepsi birlikte belindeki kılıfa duran kılıçlarını çekertiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kanatlar
Fanfic-"O maske çıkıcak!" -"Hayır çıkmayacak asla!" -"Sana çıkıcak dedim küçük hanım!" Bana fırsat vermeden üzerime atılıp maskeyi çıkarmaya çalışmıştı... Bakışlarına aşıktım... O bir melek,Ben ise şeytandım..... (not: Oyun adına yapılmış bir fan kurgusu...