Üzerime geçirdiğim kareli gömleğimin yakalarını düzeltip titreyen ellerimle zile bastım. Mekanik kapı tık sesiyle açılırken ezberlediğim cümleleri kendime hatırlatarak bahçeye girdim. Devasa kapının ardında minyon bir bahçe vardı.
Etrafı incelerken asıl kapıya vardım. Çalmama gerek kalmadan açılan kapı ile hemen saygıyla eğildim.
"Merhaba efendim, Bay Lee ile görüşmeye geldim."
"Buyrun, Bay Lee içeride sizi bekliyor."
Ellili yaşlarında ki kadının yönlendirdiği salona ilerledim. Üç basamak aşağıda olan salona girdiğimde arkası dönük gördüğüm beden az çok tanıdık gelirken önemsemeden geldiğimi belli eden bir ses çıkarttım.
"Merhaba efendim. Ben Na Jaemin. Çocuk bakıcılığı ilanı için buradayım."
"Hoşgeldiniz Ba-"
Konuşurken arkasını dönen adam beni görmesiyle konuşmasını yarıda kesmiş, suratını avuçları arasına almıştı.
"Ahh Tanrım!"
Kızıl saçlı adamı bir miktar daha incelemem ile kim olduğunu anımsamış, utançtan kızaran suratımı saklamaya çalışmıştım. Bu işi kaçıramazdım.
"Bakın Bay Lee, sizinle kötü bir tanışmamız oldu ancak temin ederim ki beni tanısanız bu işi hemen verirsiniz."
"Size çocuğumu emanet edeceğim Bay Na. Tanıma süreci türü şeylere vaktim yok. Kendinizi yormadan evimi terk edin."
"Olmaz, önce lütfen beni dinleyin. Şartları konuşalım. Uymazsa gideceğim."
"Hayır Bay Na."
"Lütfen..."
Masumca önümde birleştirdiğim ellerime bakıp acır gibi koltuğu işaret etti. Şansımı kaybetmemek adına çantamdan çıkarttığım cv'yi uzatarak oturdum koltuğa.
Kağıdı bir süre inceleyip konuşmam için işaret yaptı.
"Makine mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisiyim efendim. Haftanın dört günü okulum var, onun haricinde boşum. Bir ailem ve sevgilim yok dolayısıyla işimi aksatmama sebep olacak bir oyalanma alanım yok. Daha önce hiç çocuk bakmadım ama elimden geleni yapacağımdan hiç şüpheniz olmasın. "
" Onca tecrübeli insan varken sizi almam akıl karı değil Bay Na. Üzgünüm. "
Pes edecek miydim şimdi? Bu işe inanılmaz ihtiyacım varken daha önceki gereksiz Karşılaşma yüzünden kayıp mı edecektim?
" Bu işe çok ihtiyacım var Bay Lee. Çocuğunuzla bir abi gibi ilgilenir, oyunlar oynarım. Her şeyi ile ilgilenirim. Bakın, bende sizin yerinizde olsam en iyisini evladım için bulmak isterim ancak ne bellidir ki en iyi en çok görmüş olmalıdır? Belki amatörlüğüm çocuğunuza bir avantaj olur. Hem ben hemen öğrenirim, bana bir şans verin. "
Nefessiz kalana kadar konuşmuştum. Lakin adamın beton suratında tek mimik oynamamış, tek kelime etmeden odadan çıkmıştı.
Umutsuzca yayıldım yumuşak koltuğa. Bu da ofsayttı...
"Bay Na, benimle gelin."
Kapının eşiğinde bana bakan kızıl yabancının dediğini yapıp takip ettim. İki katlı evin ikinci katına çıkıp hayvan çizimleriyle bezenmiş odanın önünde durduk. Kapıyı tıklatıp yavaşça açan adamın kucağına saniyeler içinde küçük bir çocuk tırmanmıştı.
" Hey Bae, bu abi seninle tanışmaya geldi. Ona merhaba de."
Yere bıraktığı küçük önümde eğilip nazikçe kendini tanıttı.
