Final:"Nereye gidersen git, kalbim seninle olacak."

699 58 109
                                    

-1 Yıl Sonra-

Valizime son parçayı da koyup kapattım. Her ne kadar hayallerime doğru ilerliyor olsam da içim buruktu. Jeno ve Bae'den ayrılıyor olmak çok ağırdı benim için. Ailemden uzak kalmak istemiyordum.

Komidinin üzerindeki yüzüğünü parmağıma takıp boy aynasında kendimi kontrol ettim. Arkamdan yaklaşan Jeno'ya samimi tebessümümü sunarken kolları arkamdan dolandı belime. Kafası omzuma yaslanırken elimin üzerindeki elinde dolaştı bakışlarım. Yüzüklerimiz üst üste gelmişti ve bu benim gördüğüm en güzel manzaraydı.

Altı ay önce almıştım evlilik teklifin. Ve İki ay önce takmıştık düğün nişanelerimizi.Şehir dışına toplantıya gideceğini söylediği bir gün şirketine gitmem ve ona lazım olan dosyasının fotoğraflarını atmamı istemişti. Mantık aramadan dediğini yapmıştım. Gecenin bir yarısı şirkete gitmiş istediği dosyaları atmıştım. Bunun üzerine...

///////
'Çatıya gel.'

Jeno'dan gelen mesajla kaşlarım havalanırken hemen üst katta yer alan çatıya çıktım. Soğuk havaya karşı neden bomboş terasa çıkmamı istediğini anlamayarak elime telefonu almıştım ki hoş tınılar doldu kulaklarıma. Terasın en uç kısmına küçük bir piknik alanı kurulmuş, kırmızı minderlerin üzerinde elinde gitarıyla Jeno oturmuştu. Tatlı melodileri mırıldanan sevgilimin yanına ilerledim. Şarkısını bitirene kadar sessizce izledim onu.

Gitarı elinden bırakırken kemikli parmaklarım benimkilere kenetlenip ayağa kalkmamı sağladı.

"Hoş geldin sevgilim."

Minik busesi üşüyen dudaklarımı ısıtırken kollarımı beline doladım. Soğuk havaya karşı basit bir önlemdi nezlimde.

"Hiç uzatmayacağım Jaemin. Konuşmamız gereken önemli konular var. İlki şu ki... Artık bizimle çalışamı istemiyorum. Bae'ye bakıcılık yapma dönemin sonra erdi."

"Hayırdır Bay Lee? Yine neden kovuyorsunuz?"

"Artık çalışanımız olmanı istemyorum Jaemin. Ailemizin bir parçası ol istiyorum."

Üzerinde inanılmaz duran siyah ceketinin cebinden çıkarttığı kibar kutuya bakarken eğildi önümde.

"Eşim olmanı istiyorum Jaemin. Sonsuza kadar beni sev istiyorum, benim seni seveceğim gibi."

Her gün acı çekiyordu gözlerime bakarken. Utanıyordu, pişmanlıkları bana dokunurken bir kaç kez düşünmesine sebep oluyordu. Kıyamıyordu, canımı yakma korkusundan kendini boğuyordu. Şimdi bile dolmuştu gözleri. Bu adam beni deli gibi seviyordu.

" Senden başkasını sevmem ihtimal dahi değil Jeno."

Kutunun içindeki yüzüğü aldım elime. Kibar, ince gümüş yüzüğü parmağıma geçirdiğim gibi avuçladığım simasının bir kaç noktasına öpücükler bıraktım. Tam o an havai fişekler aydınlattı geceyi. Peşi sıra yansıyan ışıkların arasında beliren simam mutluluktan ağlamam için yeterliydi
//////////.

Sımsıkı sarıldım ona. Kokusunu içine çeke çeke, boynunu öpe öpe sarıldım. Acılarımızı gömdüm kahlahalarımıza. Öfkelerimizi öldürdüm sevgi sözcükleriyle ve içimden yemin ettim. Bu adamı ölene dek sevecektim.

Jeno ile yaşadığımız kötü anıları birlikte silmiştik zihnimden. Jeno değişmişti benim için. Daha düşünceli davrandı, anlayış seviyesi yükseldi. Aramız düzelirken derslerimin de düzelmesi için eve hoca tutmuş, üzerime fazlasıyla düşmüştü. Üniversiteye başlarken var olan hayalim de bu hamleyle yeniden alevlenmişti. Mezun olmadan önce İngiltere'deki akademiye girmek istiyordum lakin hiç bir zaman kendimi oraya girebilecek kadar ders çalışma psikolojisine sokamamıştım. Jeno'nun desteği ile ise hayalim gerçek olmuş, iki ay önce akademiden kabul mektubu almıştım ve gitme günüm de bugün idi.

winy °nomin°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin