Güzel başlayan günün yoğun şimşeklerle kararması içimi acıtırken kolumdaki acı daha ağır basıyordu.
"Jeno bırak artık, acıtıyorsun."
Arabanın önüne fırlatırcasına itti beni. Sıkmaktan morarmaya yeltenen bileğimi avcumun arasına alarak acıyı en aza indirmeye çalıştım. Şuan karşımda duran adam beni seven, gözleri ışıldayan o adam değildi. İlk çalışmaya başladığımda bana sadece öfkeyle ve tiksinerek bakan, öfkesinden nefes alamayan adamdı.
"O adam kimdi!? Ne zırvalıyordu?!"
Öylesine yüksek sesle bağırıyordu ki küçük bir çocuk gibi küçücük olup sığınmak istedim. Dilimde dolanan kan tadını da geri plana atarak sağa sola salladım başımı.
"Bi-bilmiyorum..."
Sesim öyle güçsüz çıkmıştı ki yalanımın duyulmadığını düşündüm. Omuzlarımı sıkıca kavrayıp öfkesini daha derinden hissetmeme sebebiyet verdi.
"Bilmiyorsun ha! Demek bilmiyorsun!"
"Bilmiyorum dedim ya Jeno, tanımıyorum onları."
Özenle yaptığı saçlarını dağıtarak arabanın bir kaç bölgesine yumruk atarak sinirini kustu. Korkuyordum, onu böyle görmekten nefret ediyordum.
"Bak Jaemin, benden öncesi beni ilgilendirmez ve seni yargılayamam. Ama bir cevap istiyorum senden, yalvarırım dürüst ol..."
Derin bir iç çekti. Gözleri dolu dolu, elleri titriyordu.
"O adamın sevgilisi ile yattın mı?"
Ne demeliydim? Kendisi söylüyordu ya, ondan öncesi onu ilgilendirmezdi lakin nasıl söyleyebilirdim ki?..
"Be-ben..."
"Yalvarırım bana yalan söyleme..."
"Hayır, tanımıyorum o adamı."
Yalan söylemiştim, evet hiç yapmamalıydım belki ama söylemiştim işte. Benden tiksinir, beni istemez diye çekindim ve sığınağım yalan oldu. Hatalarıma bir yenisi daha eklenirken salıverdi gözyaşlarını.
"Hesap sormaların bittiyse gidelim artık!"
Üste çıkma çabamla arabaya binip kafamı cama yasladım. Sakin olmalıydım ve konunun bir an önce kapanması için Tanrı'ya dua etmeliydim. Ya az dua etmiştim ya da çok geç kalmıştım, kabusum henüz başlamamıştı bile...
~~~~
" Seni ve babamı özlememin haricinde her şey çok güzeldi Jaem. Teyzem beni her gün parka götürdü, güzel tatlılar yaptı. Siz ne yaptınız?"Bacaklarımda yatan miniğin kıvırcık saçlarını okşadım, bu bana inanılmaz iyi geliyordu. Fazlasıyla özlediğim kokusunuü içime çekip gülümsedim kocaman.
" Biz de gezdik biraz. Bir okyanusa gittik ama hava çok soğuk olduğu için giremedik. Yazın oraya belki birlikte gideriz hm?"
"Evet,evet! Sen,ben, babam gidelim üçümüz."
Kendi çocuğum gibi sahiplenmeye başlamıştım Bae'yi. Hiç kardeşim olmamıştı, ayrıca baba da olmamıştım dolayısıyla nasıl bir his olduğunu elbette bilemezdim lakin Bae'ye karşı olan hissim normal değildi. Fazla değerliydi bende, o ağladığında benim de doluyordu gözlerim. O güldüğünde istemsizce bende gülüyordum. Bae bu güne kadar beni karşılıksız seven tek insandı.
"Kapı çalıyor tatlım, sen hemen uyu tamam mı? Gelen baban ise uyanık olduğundan bana kızabilir."
"Uyudum bile."
Bacağımdaki kafasını yastığa koyduğum miniğin üzerini örtüp aşağıya indim. Bayan Minha sağlık sorunlarını bahane ederek iznini uzatmış, bu sırada daha yüksek maaşlı bir işe girip bizi kelimenin tam anlamı ile terk etmişti. Bu yüzden de kapı açma işleri de bana kalmıştı.
Israrla çalınan kapıyı açtım. Gelen Jeno idi. Elindeki çantasını alıp ayakkabılığa koydum ve tek kelime etmeden salona ilerledim. Döneli dört gün olmuştu ve aramız limoniydi. Çok nadir konuşuyor, ara sıra yan yana geliyorduk. Ona yalan söylemek yüzüne bakamaz hale getirmişti beni.
"Hoş geldine bile layık değilim sanırım."
"Ne bekliyordun ki?"
Elindeki karton bir poşetle karşıma oturdu. Simasında anlam veremediğim bir neşe hakimdi.
Poşetten çıkarttığı şişe ile heyecanımı saklamak adına kafamı çevirdim. Çocukça hareketim büyüleyici kahkahasını sunmasına yol açmıştı.
"Tam doksan iki yıllık. Katolik kilisesinin mahzeninde saklanmış özel bir şarap. Henüz layıkında biri bulunamadığı için satılmamış bu güne değin. Görünce bunu sevgilime götürmeliyim diye düşündüm."
Pozitif esintiler yayan sesiyle kalbimde harketlendirmeler başlatan adama baktım. İçimdeki naz yapma hissiyatına karşı gelmemeliydim belki de. Şımarmak benim de hakkımdı.
" kimmiş o şanssız sevgili? "
" Karşımda oturan yakışıklı genç diye düşünüyorum."
"Yanlış düşünüyorsun."
Saçlarımı hafiften dalgalandırarak çıkmak için hamle yaptım lakin kavradığı bileğimle beni kendine çekmesi kucağına düşmeme sebep oldu. Hiç çekinmeden boynumu derince soluyup öperken anlamsız utanma hissine büründüm. Başımı omzuna saklarken okşadı saçlarımı.
Bir elini belime sarıp kucağına rahatça yerleştirdi beni, öbür eli ile sehpanın üzerindeki şişeyi aldı.
Açılan kapakla ortama uyuşturucu etkisi yayan üzüm kokusu yayıldı. Alkole olan bağlılığım ve hasretimle bütün şişeyi kafama dikme hayali kurdum lakin Jeno benden önce davranıp şişeyi dudaklarından içeri yolladı.
Adem elmasında hareketlenen şarabı sanki görüyor gibiydim. Hayali bile içimi ürpertirken elini oynatarak kan rengi şarabın bembeyaz teninden akmasını sağladım.
Yavaşça dudaklarından çenesine, boynuna, köprücük kemiklerine doğru yol aldı. İçimde bastırdığım bütün arsızlıklarım ortaya çıkarken edepsiz bir genç gibi yırtarcasına çıkarttım gömleğini. Şarabın son damlasının durduğu göğsünden başlayarak dudaklarına kadar dilimle kendime yol çizdim. Damağımı şenlendiren hep hayalini kurduğum yıllanmış şarabın tadı değildi. Aşık olduğum adamın dayanılmaz tadıydı.
Sıkılaştırdığı eli ile durumundan hoşnut olduğunu anlayarak bir kez daha tekrarlayıp dudaklarında durdum.
"Kuralların, çiğnenmiyor mu birer birer?"
"Hm?"
İçtiği bir kaç yudum değildi onu sarhoş eden. Zira dayanıklıydı alkole en az benim kadar. Birbirine çarpan nefeslerimizdi sarhoş eden, biliyordum çünkü bende yükselmiştim.
"Bana koyduğun kurallar diyorum Jeno. Evinde alkol içmem yasaktı mesela. Fakat şuan senin teninden içiyorum yasakladığın zehri. Konuşmam da yasaktı seninle sen istemedikçe lakin benimle konuşmak için çabalayan sen oluverdin."
"Bir kural daha vardı Jaemin. O kuralı da çiğneyelim mi?"
Hiç beklemeden salladım kafamı istediğimi belli edercesine. Onunla, onun koyduğu kuralları çiğnemek inanılmaz zevk veriyordu.
"Odama girmen yasaktı Jaemin. Artık her gün benimle benim odamda olmanı istiyorum. Şimdi olacağı gibi..."
Hiç sevmedim bu bölümü. Dürüst olun, batırmış mıyım? 🙁Yorumlarınızı bekliyorum 💜
![](https://img.wattpad.com/cover/240273117-288-k550883.jpg)