Bölüm 7

271 46 17
                                    


Wei Wuxian yemek saatinde dışarı çıkmamayı tercih etmiş, biriktirdiği çiçekler arasından en güzel olanı seçmeye çalışıyordu. Sadece çoktan solmuş olanları koparmış, diğer bitkilerin yaşamlarına son vermek istememişti. 'Bazı şeyler, sonsuz yaşamı hak edecek kadar güzel olabiliyor.' İç çekerek gülümsedi.

Birkaç hafta önce eleme sınavında iken beğenerek aldığı mavi bilyeyi sakladığı küçük sade kutudan çıkardı. Günlerdir kraliyet marangozundan ödünç aldığı yontma bıçağı ve ne işe yaradığından tam olarak emin olmadığı iki aletle, taşı şekillendirmeye çalışıyordu.

Taş gerçekten göz alıcıydı. Buz mavisi renk, alacalıydı. Yer yer kobalt rengi dalgalar ile süslenmişti. Buzu andırır şekilde, saydamdı.

Kraliyet marangozu ricası üzerine taşı kusursuzca ortadan ayırmıştı. Wei Wuxian ise sabırla ve titizlikle içini oyuyordu. Seçtiği kuru papatyalardan birini yonttuğu kısım üzerine yerleştiriyor, çiçeğe uyacak şekilde muntazam bir işçilik çıkarıyordu.

Sonunda görüntüden memnun kaldığında, alnından damlayan teri silerek geri çekildi.

"Nasıl hala bu kadar enerjik olabiliyorsun?" Jiang Cheng sekerek odadan çıkmak üzere olan gence ters bakışlar fırlattı.

Wei Wuxian yerinde birkaç kere daha zıpladı, kafasını arkadaşına doğru çevirdi ve dilini kocaman çıkartarak onunla alay etti. Suratına fırlatılan yastıktan kaçabilmek içinse hızla odayı terk etmek zorunda kalmıştı.

"Amca!" Kırmızılı genç marangozhaneye büyük gülümsemesi ile girivermişti. Başta bu duruma şaşıran çalışanlar artık ona alışmış gözüküyordu.

"Bugün ne isteyeceksin?" Baş Marangoz söyleniyor olsa da ilk defa öğrenmeye bu kadar hevesli bir Kraliyet öğrencisi gördüğü için mutluydu. Genellikle böyle sevimli misafirleri olmazdı, ayrıca genç adam tüm çalışanların yüzünde tebessüm oluşturabilecek bir enerjiye sahipti.

"Ödünç aldıklarımı geri vermeye geldim." Wei Wuxian kucağına sıkıştırdığı aletleri masaya koymuş ardından hızla Kraliyet Marangozunun dibinde bitivermişti. "Ayrıca bunları nasıl birleştireceğimi bilmiyorum." Dudaklarını büzdü ve sevimlice küçük avuçlarının arasındaki taşı yaşlı adama doğru uzattı.

"Şöyle yapacaksın." Yaşlı adam iki parçayı nasıl birbirine kenetleyeceğini gösteriyor, Wei Wuxian da hevesle ona anlatılanları dinliyordu. "Bileklik olarak kullanmak istediğini söyledin, öyleyse ufak bir delik açmalıyız."

"Hm."

Kraliyet Marangozu, taşın uç kısmında ipin geçebileceği kadar küçük bir delik açarken konuşmaya devam etti. "İşçiliğin muazzam. Daha önce bu kadar güzel bir bileklik görmemiştim. Hediye edeceğin genç kız çok şanslı."

"Bunu mavinin çok yakıştığı birine vereceğim." Wei Wuxian sessizce cevapladı. "Bir gün verebilmeyi umuyorum en azından."

***

"Yarın uzmanlaşmak istediğiniz alanları seçeceğiniz bir tören olacak." Lan Qiren avluda dikilmekte olan öğrencilere bakarak konuşuyordu. "Derslerinizin yarısı ortak olarak işlenmeye devam edecek. Kılıç sanatı konusunda bir uzmanlık seçecek olursanız Baş Yaver tarafından eğitim alacaksınız." Lan Wangji hafif bir baş hareketi ile öğrencileri selamladı.

"Okçuluk için öğretmeniniz Wen Ning olacak." Wen Ning sevimlice elini salladı.

"Tıbbi uzmanlığı tercih ederseniz, Wen Qing tarafından eğitileceksiniz." Genç kadın elindeki iğneleri havada savurarak kendini belli etti.

Dark Night of The SoulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin