Uçaktaki Meteor

"Pislik"

Eve girdiğimde hızlı duş aldım ve yatağama girdim. Kafam ağrıyordu ama kapının zili çalınca uzandığıma değmedi. Kapıya yürürken yine çaldı. "Lannn geliyoruuuum ya" Açtığımda önümde tanıdık biri vardı. Berkay! "Naber cnm?" "Bak bana cnm deme!" Kahkahalara düşünce anlamamıştım ki anladı ve "Sen bilirsin ama artık bunu rüyanda görürsün tatlım!" 'a bastırarak cevap verdi. Gözümü devirerek "Ne istiyorsun?" diye sordum. "Seninle gezmek küçük hanım:)" "Başka kıza takılsana ya!" Bana bakarak sırıttı "Elif sen beni kıskandınmı yoksa?:D" "Neeee? Ben seni mi kıskancakmışım?! Asıl sen beni kıskanmalısın lan!" dediğimde kapıyı yüzüne çarpcaktım ki ayağını kapının arasına koydu kapatamadım. Yine açtım "Pislik!!" "Benimle bugün akşam yemeğe gelirmisin? Seni bir yere götüreceğim!" "Tabikii hayır yaa!" Gözlerime bakarak yalvardı. Hahahah sence o yalvarır mı? "Sen bilirsin! Ama akşam saat 8'de kapının önünde beklemezsen sabaha kadar uyutmam seni tatlım" Piç smail yaparak kendi evine girdi. Ben şimdi ne yapacaktım ki? Gitmezsem sabah'a kadar uyuyamam. Tam pislik yaağggg! Gitmeliydim...uykum var zaten risk edemezdim. Saat'e baktığımda saat 17'ydi. Şimdi bari iki saat uyusam deyip odama çıktım ve alarmı saat 19'a kurdum.

-*********-
"Seni seviyorum Elif! İlk gördüğüm an aşık oldum sana! Ve uçakta elimi tuttuğunda ne yapacağımı şaşırdım. O an çok mutluydum. Sana yaptığım kötü şeyleri unut ve benimle evlen!" "Aaaah Berkay. Bende seni seviyorum. Senin yumuşak elini tuttuğunda ço..."  I stay up to late, bot nothin' in my brain, that's what people said, that's what people said I go in to... Offff offff...tamda zırlama saati. Zorla gözümü açtığımda banyoya girdim ve duş aldım. Çıktığımda üstüme pembe top ve turkuaz bir şort giydim. Saat 18.45'di. Daha 15dakika vardı. Tamam gel azck bi makyaj yapim dedim ve gözüme maskara sürdüm ve eyeliner çektim. Bir el çantası hazırladım: cüzdan, telefon, kulaklık ve krem. Sonrada ayakkabımı giyip dışarı çıktım. Berkay ayağını duvara yaslamış ve telefonula oynuyordu. Beni görünce telfnunu cebine koydu ve benim tarafa yürümeye başladı. "Oooo Elif hanım dayanamayıp geldinizmi?" dedi sırıtarak. "Ne datanmaması yaa?! Uykumu bozmanı istemiyorum'da zorla gelmeliydim işte. Eeeee nereye götürcen?" "Hahahh inandım tatlım! Restorana yemeğe götürecem işte. Yada özle bir yere gitmek istermisiniz küçük hanım?" "Berkay nereye götürceksen götür yoksa daha vazgeçebilirm!" dedim soğukca. Bana kahkahalar atıp "Gelmezsen ne olur biliyorsun tatlım." dedi. Bu ne kadar zor bi çocuk anlamadım. Ana yoluna doğru çıktığımızda bizi bir taksi bekliyordu. Berkay kapımı açıp "Buyurun Elif hanım!" dedi. Taksiye bindim ve kapımı çektığımde Berkay öbür tarafa binmişti. Birşey demeden taksici sürmeye başladı. Lan bunlar herşey ayarlamışlardı yaaaa?!! Berkaya göz ucuyla baktığımda bana bakıyordu. Ben bu çocuğa niye böyle sert davranıyorum ki? Sadece soğuk suya attığı ve bana sarıldığı için mi? Olamaz azck daha yumuşamalıyım. Böyle şey yapamazdım meteora! "Berkay?" "Efendim" "Senden bugün kaçtığım için özür dilerim! S-Sarılman azck...yani bilmiyorum bi tuhaf şeyler yapcaksın sandım" dedim ve onun tarafına döndüm. Tam göz göze geldiğimizde taksi durdu....

Yorumlarınızı ve voteları beklerim:) Sizi seviyorum:** <33