cp'6 "aile faciası"

466 78 29
                                    

selammmm o kadar çok şeyi değiştirdim ki, bölümü baştan sona tekrar yazdım.... bölüm adını bile değiştirdim vnjdnkjfdk kitabı tekrar hatırlıyor olmak beni de şaşırtıyor dört yıl olmuş... my time içinde bölüm atacağım onu düzenlemeye gidiyorum şimdilik sizi bu bölümle bırakıyorum

iyi okumalar

cp'6 "aile faciası"

Hayatta anlamlandıramadığım nadir anlardan birini yaşıyordum. Büyük erkek kardeşim olduğu söylenilen adam; Soobin ve annem birlikte açtıkları filmi izlerken bir yandan koydukları şarabı içiyorlardı. Onlardan olabildiğince uzak bir şekilde oturmuş, sadece hareketlerini izliyordum. Oldukça mutlu bir şekilde, sanki sıradan bir gün geçiriyor gibilerdi. 

Kimsenin yüzüme baktığı yoktu. Benimle konuştukları da yoktu. Film hakkında sohbet ediyor, arada konu iş gezisine geliyor ve onlara olan bakışlarım inatla görmezden geliniyordu. 

Olaya en başından bakmak gerekirse, yirmi iki yaşıma kadar bir erkek kardeşim olduğunu nasıl bilmezdim? Ve daha da garip olan kısmı bunca yıl bunu benden nasıl saklamış olabilirlerdi? Üstelik benden de büyüktü.

Aklım almıyordu. Hatta aklımı kaçırmış gibi hissediyordum. Neyi atladığımı, nerede yanlış yaptığımı bir türlü bulamıyordum. İyi bir çocuk değil miydim? Aileme kötü davrandığım hiçbir zaman olmamıştı. Saygılıydım. Sevgi dolu bir ailenin tek çocuğuydum. 

Parmaklarımı şakak kemiğime götürüp ovalarken gözlerimi kırptım. Annem, filmin her sahnesinde konuşmaya söz vermiş gibi devam ediyordu. Baş karakterin ne kadar salak olduğundan bahsedip, kendisine böyle bir gelin asla getirilmemesinin imasında bulunuyordu. İkisi gülüşüyor, Soobin salak olan kişinin ben olduğum konusunda imada bulunuyordu. 

Sanki beni tanıyormuş gibi hakkımda konuşuyor olması beni gıcık etmeye başlamıştı. Tanışalı belki de iki saat bile olmamıştı. En azından benim için. Ayrıca saat o kadar geçmişti ki, babam hala eve gelmemişti. Nerede olduğu ya da ne yaptığını merak eden yok gibi görünüyordu. 

"Babam bunu biliyor mu?" diye sorduğumda, gülüşmeler bıçak gibi kesildi. Annem belki de eve geldiği zamandan beri ilk defa ağzımı açmıştım. Varlığımı yeni hatırlamış gibi ikisi de bana dönmüş, kaşlarını aynı anda çatmışlardı.

Pekala, gerçekten onun benim erkek kardeşim olduğunu düşünmeye başlamıştım. Annemle olan simaları o kadar benzerdi ki, bu adamın sadece ajanstan tutulmuş bir oyuncu olduğuna inanmak beni oldukça zorluyordu. "Babam neyi biliyor mu?" diye sordu çerez tabağına uzanırken Soobin.

Gıcık herif. "Seni." dedim sinir bozucu şekilde gülümseyerek. Aynı ayarda onu delirtmek istiyordum. Sadece varlığı bile beni sinirlendirmeye yeterken onun keyif çatıyor olması zoruma gidiyordu. 

"Jeongguk şakan sıktı artık." dedi huysuz bir tonlamayla. "İlk çocuk olduğuma göre elbette beni biliyor. Ne salak bir çocuksun sen ya! Saçma sapan konuşmaya başladın yine."

"Bu sabahta bir tuhaftın bana karşı." dedi annem. "Hasta da görünmüyorsun. Neler döndüğünü anlamıyorum."

"Burada ne döndüğünü anlamadığım için olabilir mi? Bir erkek kardeşim olduğunu bile yeni öğrenirken, nasıl normal davranmamı bekliyor olabilirsiniz ki?" diyerek kahkaha attım. "Ayrıca bu ev, hayatım ve çevremdeki insanların bir anda değiştiğini görüyorum. Çıldırmamı mı istiyorsunuz?"

"Yine uyuşturucu kullanmaya mı başladın?" Annem bir anda ayaklanıp üstüme yürüdüğünde neye uğradığımı şaşırdım. Belki de gözümü açtığımdan beri şaşırdığım diğer olayları bile rafa kaldıracak şekilde. Kollarımı tutup kontrol ederken ağzımı bile açamadım. Sadece izliyordum. 

your timeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin