Lavinia

5.Bölim: Cinayet

Aaliyah
7 Ekim

Telefonumun çalması ile yatağımdan büyük bir hışımla uyandım. Saate baktığımda 23.57'ydi. Bu saatte kim beni arardı? Ama eğer bir polisseniz saat farketmeksizin arayanınız olurdu.
Telefonumu elime aldım. Yavaşça yatağımdan çıkıp Jackson'ı uyandırmamaya çalışarak odadan çıktım. Beni arayan iş arkadaşım, yardımcım Mark'tı. "Mark, ne oldu? Neden aradın?" Dedim uykulu bir şekilde. "Aaliyah, az önce bir partide bir cinayet olmuş. Hemen buraya gelmen lazım." Alışkındım. Ölen insanların haberlerini almaya. "Tamam sabah orda olurum." Tam telefonu kapatacakken Mark tekrar konuştu. "Aaliyah, hemen buraya gelmen gerek. Şu an konuşsak daha iyi olur." Daha fazla diretmedim. Mark sonuçta işini hemen yapmayı seven biriydi.
"Tamam ben on dakikaya oradayım." Deyip telefonu kapattım. Odama sessizce girip Jackson'a not yazdım ve kıyafetlerimi giydim.

Dışarısı çok soğuktu. Bir saattir yağmur kesintisiz bir şekilde yağıyordu. Yanıma bir şemsiye bile almamıştım. O yüzden koşarak arabama doğru ilerledim. On dakikaya karakola varmıştım. Karakolda kimse yok denecek kadar kişi azdı. Üç beş polis daha vardı. Ama sabahkine oranla kişi sayısı sıfır denecek kadar azdı.

"Aaliyah, niye geldin? Bir şey mi unuttun?"
"Hayır, Lauren ben bir cinayet için geldim. Mark beni aradı az önce bir cinayet olmuş. O yüzden." Lauren endişeli gibi gözüküyordu. "Sabah gelirdin. Niye şimdi?" Lauren soru sormadan duramazdı. Bugün nöbetçi polis olması hiç işime yaramayacaktı. "Bilmiyorum. Mark hemen şimdi gelmem gerektiğini söyledi. Acil herhalde." Dedim başımdan savurarak. Cevap vermesini beklemeden odama girdim. Mark daha gelmemişti. Bende o ara telefonumda takıldım.

Mark geldiğinde telaşlı gözüküyordu. "Noldu?"
"Sana anlattığım gibi bir cinayet olmuş. Maalesef ambulansın gelmesine rağmen iki kişi de hayatını kaybetmiş."
"İki kişiymiş demek." Mark bana iki kişi olduğunu söylememişti. Belki söylemiştir.
"Evet iki kişi." "Tamam tek tek bana anlatmanı istiyorum." Elime bir kağıt ve kalem alıp Mark'ın söyleyeceklerini not almak için hazırda bulundum. "Saat 23.00-23.30 arası iki cinayet işleniyor. Ölen kişinin Doğum günü partisi için lavinia denen kafede parti veriyorlar. Yaklaşık seksen kişi falan var partide ama saat 22.30 civarı elektrikler kesiliyor. Daha geç de olabilir emin değilim. Sonra o iki kişi de gizemli bir şekilde öldürülüyor." Mark'ın anlattıklarını pür dikkat dinleyip not almıştım. Elektriklerin kesilmiş olması bana acayip gelmişti.
"Peki. Şu an seksen kişiden mi şüpheleneceğiz." Bu imkansızdı biz bu cinayeti çözemezdik. "Hayır elektrikler kesilince zaten bir elli kişi partiden ayrılıyor. Yani cinayet olduktan sonra ise şu an partide sadece on beş civarı kişi var. Onlarında ifadeleri alınıyor verdikleri bilgiler bu kadar." "Yani o on beş kişininde ifadelerini aldınız öyle mi?"
"Evet. Ama siz daha detaylı sorguya çekebilirsiniz tabiki!" Mark artık rahatlamıştı. Sanki üstünden büyük bir yük kalkmıştı. "Şu an nerdeler? Eve gittiler mi yoksa hala ifadeleri mi alınıyor?"
"Hayır. Hepsi eve gitti."
"Peki cesetler nerde?"
"Otopsi için götürdüler."
"Yani dava ile biz ilgileneceğiz değil mi?" Genelde cinayetlerle ilgilenirdik.
"Evet. Dava ile biz ilgileneceğiz." Çok uykum gelmişti. Beynim çalışmayacak durumdaydı. "Mark, yarın başlıyoruz o halde. Tüm kamera kayıtlarını istiyorum parti içi parti dışıda. Yarın ilk işimiz ise seninle cesetleri görmek." Mark yüzünü asmıştı. "Kafenin kamera kayıtlarına bakabiliriz ama parti içinde kamera yokmuş."
"Nasıl? Yani kamera yok mu partide?"
"Hayır. Ama kafedeki işimize yarar değil mi?"
"Sanmıyorum Mark. Neden kamera olmasın ki?" Bu iş canımı sıkmaya başlamıştı. Ayağa kalktım.
"Mark şimdi gidiyorum sabah görüşürüz." Montumu giyip dışarı çıktım. Lauren'in dosyaların başında oturup harıl harıl bir şeyler yazdığını görünce koşar adımlarla dışarı çıktım. Arabama bindim.

Cinayeti düşündüm. Nasıl çözecektik? Kamerası bile olmayan bir partide biz nasıl katili bulacaktık? Kafam daha fazla almıyordu. Arabayı çalıştırıp eve doğru gittim.

Eve geldiğimde Jackson hala uyuyordu kıyafetlerimi bile çıkarmadan yatağıma boylu boyunca uzandım.