•𝘼𝙘𝙞𝙯•

231 18 33
                                    

İyi okumalar dilerim... 💕

≼≽

"Bu sıçtığımın okulunda okumak zorunda değilim! Bana emir vermeyi kes!" dedi Tony. Öfkeden dişlerini sıkıyordu. Ceza almak karizmasını yerle bir ederdi. O Tony Stark'tı. Okulun en popüler çocuğu, kimilerine göre sadece bir ergen kimilerine göre de karizmatik.

"Bu zamana kadar yaptığın herşeyde seni sevdiğim için, aile itibarımızı düşündüğüm için sustum Anthony ama artık yetti. Baban olmam hiç birşeyi değiştirmez. Bu okulun kuralları olduğunu unutuyorsun. Liseye başlayalı sadece 2 ay oldu ama herkesi bunalttın. Yeter!"

"Ben sana gerçeği söyliyim mi!? Beni sevdiğin falan yok sadece kendi çıkarların için sustun!! Beni gram sevmiyorsun."

Howard sustu ama sonra acımasızca konuşmaya başladı. "Haklısın seni gram sevmiyorum! Seni sadece ben değil kimse sevmiyor. O yanında duran insanlarda seni sevmiyor! Herkes seninle ismin yüzünden yakınlaşıyor. Yani sadece benim sayemde arkadaş edinebiliyorsun! Bu yüzden sözümden çıkmasan iyi edersin."

Tony'nin ilk defa gözleri dolmuştu. Duyduğu sözler gururunu incitmişti. Tokat misali çarpmıştı bu sözler suratına. Tüm ona yakın davrananları gözünün önünden geçirdi, gerçekten de kimse onu sevdiği için yanında olmuyordu, herkes kendi çıkarı için onunla beraberdi. Howard haklıydı kimse onu sevmiyordu. Neden onu sevmiyordular ki? Ne zararı dokunmuştu onlara?

Tamam biraz haylaz bir öğrenci olabilirdi ama özünde iyi biriydi. Kimsenin kötülüğünü istemezdi. Sadece biraz ilgi istiyordu. Farkını ortaya koymasa kim ona bakardı sanki?

Dişlerini sıkmayı bırakıp alt dudağını ısırmaya başladı. O kadar sıkmıştı ki kanıyordu. Birşey demeden çıktı odadan. Tuvalete attı kendini. Gözleri kıpkırmızı olmuştu, seke seke gitmişti. Onun bu halini gören herkes ağzı açık ona bakıyordu. Kimse Tony Stark'ı böyle görmeyi beklemiyordu.

İki elini lavabonun kenarlarına koyup acıyarak baktı kendine. Daha 2 ay olmuştu okullar açılalı ama şimdiden sevmemeye başlamıştı burayı.

Ağızından ufak bir hıçkırık kaçtı. Hani böyle kendinize birşeyi yediremezsiniz ya inanmak istemezsiniz hepsi palavra dersiniz ama bir taraftan da gerçeği biliyorsunuzdur. İşte Tony de bu durumun içindeydi.

"Kendine gel sen Tony Stark'sın kimseye ihtiyacın yok." dedi. Lavaboyu açıp dudağından akan kanı sildi. Keskin bakışları aynayı delip geçen cinstendi.

Daha dik bir şekilde çıktı lavabodan. Gözleri her zamanki Stark'lığını barındırıyordu. Üstündeki klâsik Amerikan okul hırkası karizmasına karizma katıyordu. Hafiften çıkmaya başlamış sakalları parlıyordu adeta. Tanrı bunu yaratırken ne kadar da özenmişti. Fazlasıyla yakışıklıydı. 16 yaşında bu kadar fazla olması adaletsizdi.

Kapıyı tıklatmadan içeriye girdi. Bu Tony'nin 2 aydır her seferinde yaptığı bir hareket olduğu için öğretmenler alışmıştı. Onu umursamadan derslerine devam ediyordular. En arkada tek oturduğu sırasına geçti. Kafasını sıraya koyup uyumaya çalıştı çünkü bu dersler onun umrunda değildi. Burdaki öğretmenlerden bile daha zekiydi. Onun zekasına erişebilecek yaşayan bir insan bile yoktu bu Dünya da.

Öğretmen sıralar arasında dolaşırken Tony'nin sırasına sertçe onu uyarmak için vurdu. Tony de buna alıştığı için yerinden kıpırdamadı.

"STARK!!" diye kükredi hoca. Tony kafasını kaldırdı. Umursamaz gözlerle baktı. "Derse odaklan!"

Tony gözlerini devirdi "Hıhh" dedi ironi yaparak.

"Anthony Edward Stark ya müdürün odasına git ve cezanı al ya da derse odaklan."

Tony hocanın hiçbir dediğini yapmadı. Kimse ona emir veremezdi sonuçta. O bir Stark'dı. Sinirli adımlarla çantasını toplayıp sınıftan çıktı ama çıkmadan önce öğretmene dönüp orta parmak çekti. "Okulunuzu da sizi de-" Devamını getirmeden bahçeye çıktı. Anladın sen der gibi de bakmayı ihmal etmemişti. Bu da hocanın daha fazla sinirlenmesine neden olmuştu.

DARK PARADISE {IRONWIDOW}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin