•𝘼𝙞𝙡𝙚•

54 8 43
                                    

İyi okumalar...💕

"Hayatım ben geldim!" içeriye doğru bağırdı Fury, ceketini askıya asdıktan sonra mutfakta ki karısının yanına gitti.

"Ne yapıyor benim güzel karım?" diye şirince sordu.

"Güzel bir patlıcan yemeği" dedi Peggy de. Sonra da ona arkasından sarılan kocasına doğru döndü. "Ne yaptın bugün?"

"Üzücü bir gündü" dedi Fury, derin bir iç çekti, Peggy ne olduğunu sormadan o anlatmaya başladı "Bir çocuk var, başına gelmeyen kalmadı. Annesini zaten çok küçük yaşta kaybetmiş, sevgisiz büyümüş. O kadar zenginliğin içinde mutluluğu bulamamış, bahtsız biri. Babası da pisliğin teki çıktı. Bir sürü insanın canına kastetmiş, üstelik buna kendi karısı da dahil!" Peggy ağzı açık dinliyordu kocasını "Bugün babası da öldü, herkes de sinirini bu çocuktan çıkarıyor. Sanki olanca şey yaşamamış gibi."

Fury Tony için gerçekten üzülüyordu, ona sahip çıkmayı o kadar çok istedi ki. Ona sarılmak, ona baba olmak, aile sevgisini tattırmak...

"Şimdi ne olacak çocuğa?"

"Yarın yurda götüreceğim. Çocuğun hiç sağ akrabası yok. Daha 16 yaşında, iki yıl rahat eder ama ondan sonra..." devam edemedi, bir süre söylediklerini sindirdi sonra devam etti "Onu yurtdan attıkları zaman ikinci bir savaş verecek. Hayata tutunma savaşı..."

Peggy kocasının yüzünü sıkıca sardı "Benim aklımda bir fikir var" dedi. Fury ondan ayrılıp karısının düşünceli yüzüne baktı "Ne?" dedi.

"Belki de aradığımız çocuk o dur. Biraz büyük ama neden olmasın?"

Fury de düşündü bu fikri. Karısı haklıydı, neden olmasın?

-
/NATASHA/

Huzurlu bir sabaha uyandım, sevdiğim adamla aynı çatı altındaydım, ailem burdaydı, herşey yoluna girecekti. Tuvalet kapısının önünde her sabah olduğu gibi sıra vardı. "İçerideki kim?" diye sordum uykulu sesimle. Ne kadar nefret etsem de şu sıradan bugün hoşuma gitmişti, artık evimdeydim!

"Müstakbel eniştemiz" diye cevap verdi Richard. İlk başta algılamak da zorlandım ama sonra enişte lafı beynimde zongladı, anında Richard'ın koluna vurdum "Kapa çeneni!" dedim.

"Yarım saattir ne yapıyor?" Bu sefer söylenen Alanis'di. Ona da tehlikeli bakışlarımdan gönderdim.

O sırada ağzındaki diş fırçası ile dışarı çıktı Tony, "Sonunda" diye bağırarak içeriye atladı Richard da.

Kaşlarını çatarak bakıyordu Tony, "Bizde böyle sıra vardır. Sizin gibi herkesin odasında ayrı tuvalet bulunmuyor."

"Alanis! Kaba oluyorsun." Sesimi yükselttiğim de Tony 'önemli değil' bakışı attı sonra da umursamadan elleri cebinde Richard'ın odasına gitti.

"Bu kadar kaba olmak zorunda değilsin." dedim.

"Zenginleri sevmiyorum!" diye çıkıştı "Onlar hayatlarını yaşarken biz burda sefil oluyoruz!"

"Birincisi Tony'nin zengin olması hayatını yaşadığı anlamına gelmiyor ikincisi sen hayatından memnun değil misin? Mutluyuz bundan önemlisi mi var?"

"Şu at gözlüklerinizi bir kaldırın artık! Etrafınızda olup bitenleri görün. Mutlu olmak karın doyurmuyor!" diye söylenerek odasına döndü.

Bende Richard'dan sonra tuvalete girip yemek masasına geçtim, üstümde hala pijamalarım vardı. Tony ise çoktan üzerini giyinmişti.

"Bugün ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sordu babam Tony'e doğru. "Yanlış anlama istediğin kadar kalabilirsin burda." diye de ekledi.

DARK PARADISE {IRONWIDOW}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin