Bölüm 15 : neden bu kadar naziksin?

255 28 73
                                    

King'in bölümü

Sabah güneşinin yaydığı ışık yüzünden gözlerimi kırpıştırdım. Hafif araladıktan sonra ovuşturmak için elimi kullanacaktım ancak bir şeyin onu tuttuğunu hissediyordum. Baktığımda bir şeyin bir el olduğunu fark ettim. Elin kime ait olduğunu anlamam çok uzun sürmedi çünkü hemen üzerindeki tanıdık dövmesi bana kim olduğunu söylüyordu.

El ele tutuşuyoruz... Neden? Benim sağ elim ve onun sol eli sevgililerinki gibi birbirine kenetlenmişti. Dahası... Diğer kolu nerede bu çocuğun? Çok geçmeden diğer kolunun üzerinde yatan kişi olduğumu anladım. Ayrıca başım omzuna yaslıydı ve çenesiyle sabitlenmişti o yüzden yüzünü göremiyorum!

Hareket etmeyi düşündüm ancak bunu yapmam halinde uyandığımı anlayabilirdi. Ne yapmalıyım? Başım ağrıyor...

Bir dakika neden başım ağrıyor?

Sakinleşmek için gözlerimi kapattım ve başımı sıcak göğüsüne gömdüm. Kokusu rahatlamamı sağlamıştı. Ancak bu rahatlık çok uzun sürmedi çünkü kokusunu duyunca yediğim boklar da gözümün önüne birer birer serildi!

Dün gece...

Her şeyi hatırlıyorum... Soğuk ellerini, nefesini, kokusunu, saçlarını okşayışımı ve bana sarılmasını... her şeyi... Bana yaklaşan dudaklarını, beni tutkuyla nazik bir şekilde öpmesini... Çok güzeldi...

Ne düşünüyorum ben!

Neden kalp atışlarım hızlandı? O hatırlıyor mu? Tabiiki hatırlıyor sarhoş değildi! Sarhoş olan bendim! Ah!

Ne yapmam gerek...

"Mmm"

Üzerine yattığım kolu sırtımı kavradı ve belime doğru inip beni kendine çekti. Ardından elimi tuttuğu elini aldı ve bana tamamen sarılmak için kullandı. Uyanık mı? Yoksa uykusunda mı hareket ediyor?

Her neyse! Öncelikle bu durumdan kurtulmam gerek... Tamam! Bana sarılan kollarını nazikçe bedenimden ayırdım ve yarattığım küçük aralıktan kendimi dışarı attım. Durum değerlendirmesi yapmam lazım! Yatağın yanına bağdaş kurdum ve onu uyurken izlemeye başladım. Ona bakmak rahatlamamı sağlıyor ve sakin kafayla düşünmek her zaman daha iyidir.

Her zaman geriye doğru attığı kestane rengi saçları önüne dökülmüştü. Dün yaptığım gibi biraz dokundum ve sevdim. Ardından parmaklarımı yüzünde gezdirdim. Her köşesini hatırlamak istiyorum. Dün gece beni öpen bu dudakları, nefesini üzerimde hissetmemi sağlayan burnunu, gökyüzünü andıran gözlerini, bembeyaz tenini...

Onu kaybetmek istemiyorum. Özellikle de bu sıralar... Şu anda ailesiyle görüşmüyor ve arkadaşları dahil olmak üzere herhangi bir yere gidemez. Sadece ben varım... Ve benimle olmasından mutluyum... Gitmesini istemiyorum. Ben onun tek dayanağıyım ve şu yaptığıma bak...

Tamam! Planı açıklıyorum... Sonuçta dün gece sarhoştum, her şeyi unutmuş olmam çok mantıklı. Sadece ne yaptığımı unutmuş gibi davranacağım! Bir de sevdiğim biri olduğunu söylesem... Gerçi yalan sayılmaz... Onu seviyorum...

Ama şu anda onu sevmemem gerek çünkü iyi bir dönemden geçmiyor muhtemelen dün gece o yüzden bana karşılık verdi.

Ben bunları düşünürken karşımda uyuyan çocuk yavaşça gözlerini açtı.

"Günaydın Ai'Ning"

My Engineer Ram&King {fanfic} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin