My Engineer Ram&King {fanfic}

Ekstra 2 : ÇATI (part 2)

Tee'nin Bölümü

"Biz"

Sessizlik oldu ve sebebi benim. Ben ve benim koca ağızım... P'Kumfah yani King'in ablası bl delisi biri olduğu için yanımızda erkek sinek bile görse bize yamamaya çalışıyor. Phu ve beni birkaç defa yan yana görmek onun için yetti de arttı bile.

"Hahahahahaa"

Gergin ortamı gülerek bozmaya çalıştım ancak yanımdaki çocuk derin düşüncelere dalmış gibiydi. Hayır Phu! Seni de kaybedemem!

Kendi arkadaş grubumda gay olmayan tek kişi benim! Daha düne kadar kız muhabbeti yaptığım bütün arkadaşlarımın kocası var! İçlerinde en çok Bohn'a şaşırmıştım.

Kızlarla dolu bir geçmişi olan playboyun doktor kocaya kaçması...

Tam bir dizi konusu!

King beni şaşırtmadı. Hatta öyle bir ablaya sahip olup gay olmasaydı daha çok şaşırırdım.

Boss ve Mek de tanıştığımız günden beri bir tuhaflardı. Hatta daha üniversitenin ilk günü öpüştüklerini düşünecek olursam...

Sonuç olarak yakışıklılar diye edindiğim arkadaşlarım gay... Aslında bu bir avantaj! Onların yakışıklı yüzü bana yarar sağlayabilir...

Nasıl mı? Onları beğenen kızlar (sayıları önemli değil en az 1 en fazla ♾) yanımıza geldiğinde hepsinin kocası olduğunu öğrenecekler ve hayal kırıklığına uğrayacaklar. Ama üzülmenize gerek yok! Bu arkadaş grubunda gay olmayan biri var! Böylece bütün kızlar bana kalacak hehehehehehe

Sanırım herkesin gay olmasında bir sakınca yok.

Ama Phu... Nedense onun gay olmasını istemiyorum. Sanırım onu kendime yakın gördüğüm için...

"Artık otele dönmeliyiz." diye önerdim.

"Ama sen sarhoşsun P." diye yanıtladı.

Aslında sarhoş değilim. Çok içtim ancak çoktan ayıldım. Ayrıca esas sarhoş olan o değil mi?

"Ben iyiyim, esas sarhoş olan sensin, değil mi?" diye sordum.

Biraz düşündü.

"Evet" diye onayladı ve biraz daha kumlarda oturduk.

"Neden otelimize giden yol karanlık? Normalde ışıkları buraya kadar gelmeliydi." dedim.

"Nasıl yani P?" diye sordu.

"Daha önce bu tatil merkezine geldim. Boss geçen sene de bizi buraya getirmişti. Gördüğün bütün oteller ve merkezler ailesine ait. Bizim kaldığımız içlerinde en çok ışıklandırma bulunan otel." diye açıkladım.

"Çok şanssızım" diye isyan etti nongum.

"Neden?" diye sordum.

"Karanlıktan biraz korkuyor olabilirim... Ve şansa bak en çok ışığı olan otel karanlıklara gömülmüş..."

"Belki de sadece binanın dış ışıklandırmasını kapatmışlardır. Sonuçta otelde kalan bir sürü müşteri var tamamen elektriklerin gidecek hali yok ya" diye moral vermeye çalıştım.

"Haklısın P!"

Sonrasında kalktık ve birbirimizden destek alarak otele doğru yürümeye başladık. Bilincim açık ancak alkolün etkisini hala daha bedenimde hissedebiliyorum. Yani ondan destek almam gerek.

Otelin önünde durduk ve lobiye girmek için cam kapıyı ittirdik. Ancak açılmıyordu. Biraz daha zorladıktan sonra birinin geldiğini gördük. İçeride loş bir ışık olduğu için yüzü seçilmiyordu.