Bölüm 7 : teşekkürler

255 26 75
                                    

Ram'in bölümü

Son günlerde Bohn ve Duen flört etmeye başladılar. Duen için sakinliğimi korumayı kabul etsem de arada sinirlendiğim oluyor. Fakat bugün için ona söz verdim o yüzden şu an bu masada sakin kalmaya çalışıyorum.

Daha açık konuşayım. Bohn'a ayaklarımda öleceksin diye çıkıştığım günden bu yana 1 hafta geçti ve tam 1 hafta sonra bugün aynı yerde, aynı masada o piç herif ve tayfası ile beraber yemek yiyorum. Duen için...

Önümdeki yemekten başımı kaldırdım ve etrafımdaki insanlara baktım. Bohn ve grubunun ünlü masasındaydık. Büyütmek için bir tahta masa daha eklemiştik ve 10 kişi hep beraber oturuyorduk. Duen, Tang, Ting, Phu ve ben eklediğimiz masada ; piç Bohn, danışman bozuntusu P'Tee, P'Boss, P'Mek ve P'King de kendi masalarındaydı. Sonuç olarak hep birlikteydik ve birleştirilmiş masalarda yani aynı masada oturuyorduk.

Yemeğimden başımı kaldırdığımda piç Bohn'nun sırıtmasını görebiliyordum. Her neyse.

"Kampa geliyor musun Duen?" diye sordu Tee.

"Kamp mı?" dedi Duen.

Ahh şu ünlü gönüllüler kampı... her sene üniversitede olduğunu duymuştum. Anlaşılan bu sene P'Tee ve P'King başta olmak üzere mühendislik fakültesi organize ediyor.

P'Tee danışmanım olduğu için beni bir sürü etkinliğe sokmaya çalışıyor ama tabiiki de başarılı olamıyor. En azından gönüllüler kampına geleceğime söz verdiğim için baskı yapmayı bıraktı.

4 hafta sonra sınavlar başlayacak, sınavlardan sonra ise kampa gideceğiz. Aslında şimdiden çalışmaya başlasam benim için çok iyi olur ama sanırım sınava son gün çalışanlardanım. Zaten o da yeterli oluyor.

"Evet kamp. Sormana gerek yok Duen geliyor zaten." dedi Bohn.

"Geliyor mu? Benim neden haberim yok?" diye sordu Phu.

"Gelebileceğimden emin değilim Bohn. Alerjim olduğunu sana söylemiştim." dedi Duen.

"Hadi ama arkadaşların zaten geliyor." diye ısrar etti Bohn.

"Bunu düşüneceğim." diye cevapladı arkadaşım ve sohbet etmeye başladılar.

Masada konuşmayan bir ben vardım. Kıdemliler Phu ile dalga geçip eğleniyordu, Ting Tang ile ödev hakkında konuşuyordu, Duen ise Bohn ile atışmakla meşguldü. Ben ise yemeğimle oynuyor ara sıra ağzıma atıyordum.

Bunlar olurken izlendiğimi hissettim. Kütüphanede olduğu gibi bir histi. Birinin bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Kim?

Yüzümü kaldırıp baktığımda karşımda o gözleri buldum.

Bana bakıyor.

Hiç şüphesiz bu gözler P'King'e aitti. Tayland'da sadece onun koyu gözlü olmadığını biliyorum ama içimden bir ses kütüphanede karşılaştığım gözlerin o olduğunu söylüyor.

Okulun ilk gününde olanlardan sonra neredeyse hiç konuşmadık. Arada sırada karşılaşsak da diyalog kurduğumuzu sanmıyorum.

Göz göze geldik. Açıkça bana bakıyordu bu yüzden ben de ona baktım. Bir süre birbirimize baktıktan sonra siyaha yakın güzel gözlerini kaçırdı.

"Nong, sen çok acımasızsın." dedi Tee bana bakarak.

Görmezden geldim ve King'e bakmaya devam ettim. Danışmanımın isyanını duyunca kaçırdığı gözleri yeniden benimle buluşmuştu.

My Engineer Ram&King {fanfic} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin