My Engineer Ram&King {fanfic}

Bölüm 19 : itiraf (part 1)

King'in bölümü

Ona olanları anlattığımda yüzünü okuyamadım. Ne hissediyor? Beni banyoda o halde bulduktan sonra bir süre sarıldık ve hiç konuşmadık. Ardından salona geldik ve bana pansuman yapmasına izin verdim. Şu an ise sadece bana bakıyor.

"Neden bana anlatmadın? Eğer fark etmeseydim... saklayacak mıydın?" diye sordu.

Bunu ben de bilmiyorum. Sadece bugün yeterince zor şey yaşadığını düşünmüştüm.

"O piçi geberteceğim!" dedi ve hızla ayaklandı.

Ancak kalklar kalkmaz elini tutmayı başardım ve bakışımı görür görmez yerine geri oturdu.

"Dinle... almak istediği intikamı aldı. Artık sorun çıkaracağını sanmıyorum." diye açıkladım ve gülümsedim.

"Nasıl böyle söyleyebilirsin? Evini bile biliyor!" dedi.

Dudakları titriyordu. Beni bu kadar önemsediğini bilmiyordum. Açıkçası bugün olanlar beni korkuttu ancak derinden yaralamadı. Sonuçta başıma bir şey gelmeden alatmayı başardım. O an daha çok Ram için endişelenmiştim...

"Nasıl başarıyorsun? Onca olan bitene rağmen böyle gülümsemeyi..."

"Heyy! Öncelikle ben de insanım. Elbette üzüldüm. Zaten az önce ağladığımı gördün... Ama toparlanamayacağım bir konu değil Ai'Ning. Demek istediğim durumu çok iyi idare ettiğimi kabul etmelisin haha" diye açıkladım.

"Bu durumda bile espri mi yapıyorsun?"

"Hem merak etme... sen bir de karşı tarafı görecektiinnn" dediğimde kıkırdadık.

"Kafasına taş attım" diye ekledim.

Yüzü birden çöktü ve gözleri doldu.

"Bugün benim yüzümden çok yaralandın..." dedi ve yutkundu.

"... temizleyebilir miyim?" cümlesini bitirdi.

"Hah? Pansuman yaptın ya zaten?" diye şaşırdım.

Hiçbir şey söylemedi ve bana yaklaştı. Üzerime doğru gelen çocuktan kaçınmak için koltukta arkama yaslandım. Yüzü yüzüme çok yakındı. Büyük eli saçlarımı okşadı ve yanağıma yaslandı. Biraz yanağımı sevdikten sonra parmaklarıyla dudaklarıma dokundu.

"Ai'Ning... ne yapıyorsun?" diye mırıldandım.

"Temizliyorum." diye yanıtladı ve parmaklarını yüzümde gezdirmeye devam etti.

Ardından başını iyice eğdi. Beni öpeceğini düşündüm ancak boynuma yaklaştığında şaşırdım. Ne yapıyor? Boynum ile omzumun arasındaki o yere gelince durdu ve o adamın bıraktığı izi öptü. Temizlikten kastı bu mu yani?

Vücudum titremeye başladı. Korku? Hayır bunun korku olduğunu sanmıyorum çünkü o iğrenç herifle olanlarla zerre alakası yok. Kalbim heyecanla atıyor. Boynumda öptüğü yeri diliyle ıslatıp emmeye başladı.

"Huh... Ai'Ning... Ne yapıyorsun?"

Bu sefer onu biraz ittirdim ve başını kaldırıp bana baktı. Gözlerine baktım. Her zamankinden daha açık ve huzurluydular. Ne kamptaki gibi bulutlulardı ne de normaldeki gibi açık. Bu sefer sakin bir denizi andırıyorlardı.

Kulağıma doğru eğildi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Korkma... sadece temizliyorum. Sana asla zarar vermem." diye fısıldadı.