Bölüm 8 : arada bir benimle konuşabilirsin

243 26 31
                                    

King'in bölümü

Her zamanki barımıza gittiğimde karşımda ilginç bir manzara vardı. Her şeyden önce beni alelacele çağıran yalnız içmek istemeyen Tee ortalarda yoktu. Boss önündeki boş shot bardaklarıyla kendinden geçmiş ve diğer insanların içkilerine dadanıyordu. Bohn henüz sarhoş olmamıştı ama an meselesiydi. Mek her zamanki gibi sağlam duruşunu korusa da önündeki boş bardaklar hiç yardımcı olmuyordu.

Sonuç olarak hepsi benim geleceğimi bildikleri için sarhoş olmaktan hiç çekinmemişti. Ah bir dakika biz buraya Wai için geldik! Sahi ya o nerede?

"Hey Mek Wai nerede?" diye sordum içlerinde en aklı başında olan arkadaşıma.

"Ah o mu? Çoktan gitti, abisi almaya geldi."

"Sahiden mi? Bu kötü oldu şimdi henüz onu teselli bile edememiştim... Biliyorsun kötü bir ayrılık yaşadı onun için endişeliyim."

"Merak etmeee Wai güçlü bir kızzz." dedi Boss başını gömdüğü masadan biraz kaldırarak. Ardından oturduğu koltuğa düştü. Hahahaa.

"Boss her zamanki gibi sarhoş olmuş hahaha" diye ekledim.

"Evet." dedi Mek iç çekerek.

Sonra Boss'un yanına oturdu ve onu izlemeye başladı.

Gerçekten bu ikisi arasında neler oluyor? Hayır daha doğrusu Mek'in nesi var? Aslında şu an çakır gibi... konuşsam ağzından laf alırım...

"Ahh Duen!" diye inledi salak Bohn.

Mek'in yanına geçmeden önce kendime bir içki aldım. Barın en sessiz köşesi bizim yerimizdi. Genelde kimse buraya geçmiyordu çünkü canlı müzikten ve diğer her şeyden uzak bir yerdi. Ancak büyük ve rahat koltukları ayrıca geniş masaları vardı. Üstelik tamamen bize aitti. Yani istediğimiz kadar sarhoş da olsak çalışanlar dahil kimse görmüyordu. Haliyle içki istediğimizde gidip almamız gerekiyordu. Eh olacak o kadar.

Burası önceden barın tuvalet bölümü olarak tasarlanmış ancak sonra tuvaleti sahnenin arkasına yapmaya karar vermişler. Haliyle burası boş kalmış. Dinlenme yeri falan olur diye koltuk atılmış ardından da yoğun bir günde buraya masa açmak zorunda kalmışlar.

İşte o yoğun gün bu bara geldiğimiz ilk gün ve buraya açılan masa bizim ilk ve son masamızdı. Yani resmiyen bu yerin sahibi biziz.

Öylesine bir yer gibi görünebilir belki ama üniversitenin ilk gününden bu yana arkadaş grubum ve ben hemen hemen her anımızı burada beraber yaşadık ve paylaştık.

Genelde kapalı kutu olan Mek'in açılması için bir fırsat olarak da değerlendirebiliriz.

Mek'in yanına oturdum ve içkimden bir yudum aldım. Aynı zamanda onun için shot sipariş etmiştim. Kendi kendine konuşmayacağını biliyordum sonuçta.

Ona içirmeye başladım. Onun aksine ben ise çok yavaş ve az içiyordum. Heheehee kendimi biraz... nasıl desem... sinsi hissediyorum...

"Sahi ya Tee nerede?" diye sordum bilincini yoklamak için.

"Ah amcası mı ne rahatsızlanmış onun yanına hastaneye gitti." diye cevapladı.

"Anladım." dedim.

"Boss hadi içelim!" dedi Bohn ve Boss'u omuzlarından tutup kaldırdı sonra da uzun koltuğun diğer ucuna sürükledi.

Kendi köşelerine geçip içmeye devam ettiler. Bu kadarı aşırıya kaçıyordu ama onlarla sonra ilgilenmeye karar verdim.

My Engineer Ram&King {fanfic} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin