The Striptease Artist ▪ TaeKook

"Yeminimi Bozdurdun." •

Bölüme başlamadan oy verir misiniz? Yorumlarınızı da esirgemeyin lütfen.. ♥

!!! 🔥 Watty bölüm bildirimlerini bazenleri göndermiyor bu yüzden de önceki bölümü okuduğunuzdan mutlaka emin olun, ben her bölüm attığım zaman duyuru paylaşıyorum isterseniz beni takip edebilirsiniz. ♥ 🔥!!!

Herkesin oh çekeceği bölüme geldik çünkü artık Ceykey geçmişin taşlarını oturtuyorrrrr şöwkdjfmcmc

-

"Sakin olur musun? Öfken yüzünden bir hata yapmana sessiz kalamam." Israrla kapıyı açmak istese bile bütün inadımla kapının tam önünde dikiliyordum, ayak uçlarımda duran beden öyle bir sinirlenmişti ki hani bir ara, Jungkook'un müşteriye kızdığı için suratında oluşan ifadeyle çok korktuğumu söylemiştim ya onu unutun çünkü o hali, şuan pamuk şeker gibi kalabilirdi, belimin yanında duran kapı kulpunu kavramış ve çatık kaşlarıyla bakıyorken gitmesini engellemek adına kapı kulpuna tutunan elinin üzerine parmaklarımı yaslamıştım.

Yoongi'ye son sözünü söyleyip telefonu kapattığı gibi kapıya doğru koşarken bir anda çiçeği, yatağın üzerine atmış ve koşarak kapının önüne geçmiştim yaklaşık on beş dakikadır da şansımı sonuna kadar zorlamaktan asla çekinmiyordum.

"Son kez söylüyorum, Taehyung eğer bu uyarımı da sallamazsan kalbini çok fena kıracağım." Sert bakışlarını doğrudan karşılarken burnuma doluşan erkeksi parfümüyle içimden istemsizce lânetler okumaya başladım çünkü kıskanç ve sert Jeon şuan da beynimin çalışmasını durdurabilecek güce sahipti, "Bana bak." Dedim, içimde hissettiğim duyguları bastırmış ve birkaç saniye içerisinde, suratımın ciddileşmesini sağlamıştım, "Bu zamana kadar benimle beraber sahneye çıkan hatta onu geçtim, bara gelen bütün müşterilerin, benim yüzümden kendini tatmin ettiğinin ikimiz de bilicindeyiz hatta herkesin benden etkilendiğini bu yüzden de tuvalette sıra oluştuğunu söyleyen kişi sendin diye..." Parmaklarım usulca göğüsüne tırmanmıştı, "Hatırlıyorum, Jeon."

"Taehyung." Parmaklarım altında hissettiğim kas yığını üst bedeni öfkesi yüzünden hızla inip kalkıyorken, alt dudağını saniyelik olarak ıslatmış ve hafif bir görüntüyle gamzelerini gözler önüne sermişti.

"Böyle bir duruma artık izin vermeyeceğimi biliyorsundur diye düşünüyordum, beni arayıp, kendini seninle tatmin ettiğini söyleyen bir piç kurusu için ne yapmamı bekliyorsun?" Arka arkaya tek nefeste cümlelerini sıralarken yaptığım atak yüzünden şaşırdığı çok belliydi,"Eğer istiyorsan resimlerini yollayabilirim böylelikle daha kolay boşalır." Dediği sırada gerçekten de sinirle, "Ne ima ediyorsun? Böyle durumlara alışkın olduğumu ve senin de kabullenmen gerektiğini söylüyorum, uzatmana gerek yok onun aksine beraber vakit geçirebiliriz."

Sessizce küfür savurtmuş, "Senin hakkında böyle bir şey duyduysam gerçekten de sessiz kalamam, çekil önümden." Göğsünde duran parmaklarım yavaşca sıfır kol tişörtünün yakasına tırmanmıştı, tuttuğum yeri sıkıca kavrarken göz bağımız bir an olsun kesilmiyordu.

"Şimdi ne değişti, Jeon? Zamanında kendin gelip bana bu tarz bir şeyi gülerek anlatıyordun." Suratına biraz daha yaklaştığım sırada çatık kaşlarını tamamlayan iri gözleri yavaşca dudaklarıma doğru kaydı, "Ne mi değişti?" Kaşlarım cevabını beklercesine havalandığı zaman dudaklarını saniyelik olarak birbirine bastırdı, kafasında bir şeyler döndüğü çok belliydi, ben ise dudaklarından çıkacak olan iki kelimeyi merakla bekliyordum.

"Ben ve keyfimin kâhyası öyle istedik, Taehyung." Baskın tavrı karşısında burun buruna gelmemizi sağlamış ve ardından da ısırmaktan kızarttığı dudaklarına doğru fısıldamıştım, "O zaman sen ve keyfinin kâhyası, sen buna son verene kadar her şeye göz yumabilir." Derin bakıyor, bakışları altında imali sezgiler hissetmeme sebebiyet veriyordu, "Çekil önüm-"
Lafını bitirmesine müsaade etmeden dudaklarına yapışmıştım, yakasında duran parmaklarım bir çırpıda ensesine doğru tırmandı.