The Striptease Artist ▪ TaeKook

'İlk'ler Ve 'Kırmızı' •

Selammm bebeklerrr♥ bölüme başlamadan oy verir misiniz? Yorumlarınızı da esirgemeyin çünkü ŞUANLIK en uwuuu  ve bölüm olduu ~

En son kaldığı yeri unuttuysanız iki saniye bakmanızı tavsiye ederimm♥♥

Şoke geliyor dedim ama dayanamadım soft yazdım neyse yine bir sey çıkmazsa inş diğer bölüm gelecek ldjckcmcmc

-

"Emin misin?" Yanağıma art arda uzun öpücüklerini dizmiş ve hafif doğrularak burunlarımızın iç içe geçmesini sağlamıştı hala sarıldığı için aynı pozisyondaydık, kollarımın arasındayken durmaksızın tenimi öpücükleriyle süslemeyi ihmal etmiyordu, "Evet, eminim." Alt dudağımı dişlerken bakışlarımı kaçırdım, "Gelecek olan şikayetleri kabul ediyorsan eğer benim için bir sorun yok."

Büzüşen dudaklarıma takılı olan bakışları yavaşça gözlerime tırmandı, "Patron benim ve burası da benim mekanım, seninle bugün dışarı da takılabiliriz böylelikle kucak dansı gösterinin yarın olacağını söylerim."

Ardından da dudak bitimime, dudaklarını sürttü, "Hâlâ ısrarla anlamıyorsun, insanların ne düşündüğü sikimde değil ve verdikleri iki kuruşla bu koca mekan geçinmiyor." Bakışlarımız çakıştığı sırada hissettiğim parfüm kokusu yüzünden saniyelik olarak gözlerimi kapatmıştım, "Sen sadece soruma cevap ver, bir gününü benim için ayırır mısın? Hem belki de altında inlediğin adamı tanırsın." Söylediği arsız söyler hafif kıkırdamamı sağlamıştı, doğruları söylüyordu ve utanacak değildim sonuçta altındayken delicesine inlemelerimin arasından daha da hızlanması için yalvardığım gözle görülür bir gerçekti.

Oda da tek başıma bırakıp gitmişti ayrıca da her şeyi içinde tuttuğu için geçen gün, onu beklememiştim çünkü fazla dolmuştum; bugün de soğuk yapacaktım ama öpücüklere boğduğu için fırsat vermiyordu.

"Olabilir." Dedim, tehlikeli bir şekilde sırıtırken, "Belki sen de kırmızı tehlike ile tanışırsın." Onunla iddialaşmayı gerçekten de seviyordum ve şuan, aramızda bir sorun yoktu çünkü attığı bu adımla biraz da olsun yumuşamıştım yine de hemen yelkenleri indirmeye niyetim yoktu, bir yandan da onu 'neden her şeyi içinde yaşadığı' konusunda asla yargılayamıyordum çünkü insanların geçmişte yaşadığı acıları, dertleri bilmeden yorum yapmam asla hoş olmazdı.

"O halde gidelim ama dışarısı çok soğuk bu halde fena üşüyeceksin."

Bir adım geriye doğru çekildiği sırada sonunda ayrılmamıza için vermişti; boğazlı, siyah kazağının efsane bir şekilde tamamladığı deri ceketine baktım, altında ise yine siyah, iki dizi yırtık bir pantolon ve klasik botları vardı mutlaka cebinde taşıdığı sigara paketi için yemin bile edebilirdim.

Kendime bakmak için başımı aşağıya doğru indirdiğim sırada biraz da olsa ona hak vermiştim çünkü dışarısı çok soğuktu ve benim mini eteğimden dolayı bacaklarım çıplaktı, "Montum var, onunla idare edebilirim." Alt dudağını dişleyerek ciddi bir şekilde bakan, bakışları altında ezilmeye başladım ve başını sağa sola doğru salladı, "Olmaz." Ellerim istemsizce ince belime yerleştiği zaman bıkkın bir ifadeye bürünen suratımla karşılık vermiştim, "Pardon, Jeon eğer randevuya çıkacağımızdan önceden haberim olsaydı elbette ona uygun giyinirdim, dışarda göt dondurma meraklısı değilim." Sinirle mırıldandım ama Jungkook, dilini cilveli hareketlerle iç yanağında gezdiriyordu; kollarını sakince göğsünün üzerinde doladığı zaman anlamaz hareketlerle kaşlarım havalandı çünkü imalı bir şekilde bakıyordu, "Ne oldu?" Dedim gerçekten de sesimin saflığına dayanarak, alaycı bir tonla, "Keşke önceden söyleseydim randevuya çıkacağımızı dedi." Gerizekalı Tae randevu ne!!