Kendi halimde Wattpad'de hikayemi yazıyordum.
Ta ki fotoğraflarını kullandığım Amerikalı aktör, 'Ne hakla fotoğraflarımı izinsiz kullanıyorsun??' diye çemkirene kadar...
Tüm hakları Alfa Yayın Grubu'na aittir.
Başlangıç tarihi: 9 Nisan 2018
Bu kez gözümü araladığımda Jimmy yatakta tıkınmıyordu. Yatağın ayak ucunda, sırtı bana dönük, yerde dirseklerinin üzerinde amuda kalkmış, bacakları hafif kırık ve ayrık öylece duruyordu. Yoga yapıyordu herhalde.
*Hareketi göstermek istedim sadece. Bizimki tabii ki daha omuzlu, göğüslü ve de karınlı bol saçlı sakallı bir tosuncuk😌
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstü çıplak, altında eşofman.
Manzara müthişti yani: Tıp fakültelerinde anatomi dersinde gösterdikleri her bir limesi ayırt edilebilen kas-adamın sırt bölgesiyle burun burunaydım adeta!
Anatomi bilgisine aç, bir noktada odaklanamayan hevesli gözlerim karşımdaki manzarayı içine çekti.
Sırt. Omuz. Kol. Kanat?
Bazılarımızın gerçekten kanatları vardı bu hayatta! Uçmaya yaramıyordu belki ama şu an aniden havalansa, bu kadar akılımı kaybetmeme neden olacağını hiç sanmıyorum.
Aklımın hiç değilse bir kısmına bu zamana kadar mukayyet olabilmem de bir başarıydı zaten bence. Tebrik ediyorum kendimi. Ve aklımın geri kalan az bir kısmıyla da vedalaşıyorum!
Manzarayı öbür açıdan da görmem şarttı çünkü.
Yataktan atlayıp Jimmy'nin etrafından dolaştım. Karşısına çöküp bağdaş kurdum. Şüphelerimde yanılmadım; bu açıdan daha da müthişti! Gerim gerim gerilmiş göğüs ve karın kasları. Boynundaki ve alnındaki birkaç damar da belirginleşmişti ama bunlar dışında herhangi bir zorlanma emaresi yoktu.
O sanki baş aşağı durmuyormuş da karşılıklı sohbet edecekmişiz gibi yumruk yaptığım ellerime çenemi dayayıp dirseklerimi yere yerleştirerek öne eğildim. "Hep bunu nasıl yapabildiklerini merak etmişimdir..."
Şayet yoga yaparak iç huzuruna ermeyi planlamışsa da planları an itibariyle yerle bir olmuştu. Ben böyle karşısına geçmiş laboratuvarda bir deneği inceliyormuş gibi dikkatle ona bakarken, konsantrasyon filan bırakmadım tabii. Güldü. "Biraz pratik. O kadar zor değil aslında."
Dimdik duruyordu. Bir kolu filan titrer insanın. "Eminim değildir."
"Sana da öğretebilirim. Kendin karar verirsin, olmaz mı?"
Kafamı yana yatırıp kasılmış hareketsiz kollarına, başının üzerinde ellerinin duruşuna baktım. "Çok aklıma yatmıyor bu pozisyon. Hayalimde bile canlandıramıyorum kendimi bu şekilde baş aşağı."
Gözünde yaramaz bir bakış belirdi. "Ben seni pek çok pozisyonda hayal edebiliyorum ama..."
Koluna şaplağı patlattım. "Çok adisin!"
Kahkahayı bastı. Ama sarsılmadı bile. Hala baş aşağı duruyordu kıpırdamadan. "Yoga duruşlarından bahsediyordum! Çok pis bir aklın var!*" (*I was refering to yoga poses! You've a dirty dirty mind!)
