3. Bölüm ( Billie Eilish-Copycat ♬♪)

23 6 6
                                    

"bu tür okul partilerinden nefret ediyorum" dedim stresle sahilde bacağımı sallarken.

"kasma be kızım, o kadar da kötü değil" dedi Seray sigarasını çekerken. Derince bir nefes bıraktım ve Seray'ın elindeki sigarayı alıp devam ettim. Seray bileğindeki siyah saç lastiğini bileğinden çıkardı ve saçlarına dağınık bir topuz yaptı.
"beraber gideceğin kişi illa sevgilin olmak zorunda değil. Eşi olmayan başka bir çocuğa beraber gitmeyi teklif edersen eminim ki kabul eder" dedi Seray ve dudaklarını büzdü. Elini bacağıma koydu. "
istersen sana bulabilirim." dedi cevap bekler bir tavırla. Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"tanımadığım biri olsun istemiyorum." dedim elimdeki bitmiş sigaraya bakarken. Seray cebinden yeni bir tane çıkardı ve bana uzattı.
"tanıdığın biri de bulabilirsin." dedi cebinden çakmağı çıkartırken.
"Onurla git!" dedi hızla.
"hem yakışıklı da" diye ekledi sigaramı yakarken.
"o Elisle beraber" dedim ve uzunca bir nefes bıraktım. Seray göz devirdi
"aman be" dedi ayağıyla önündeki taşı iterken.
"sana da birini bulamıyoruz" dedi ellerini açarak. Kafamı Seraya çevirdim.
"sormayı unuttum, senin eşin kim?" dedim sırıtarak. Kafamı Seray'dan soru beklermişçesine eğdim. Seray ağzını yamultarak güldü.
"biliyorum ondan pek haz etmiyorsun ama bu aralar Furkan'la takılıyorum ve onunla gitmek istiyorum. Bu konuyu onunla konuşacağım" dedi Seray alt dudağını ısırırken. Göz devirip kafamı kaldırdım ve gökyüzüne baktım.
"kalbin kırılacak" dedim nefesimi bırakırken. Seray kafasını olumsuz anlamda hızlıca salladı.
"hayır hayır böyle deme. Kalbim kırılsın gerçekten istemiyorum." dedi bana yaklaşarak. Kafamı indirdim ve Seraya baktım.
"Seray bak.." dedim ve derin bir nefes aldıktan sonra devam ettim.
"Furkan belki sandığım kadar kötü biri değildir ama sizin işin yürüyeceğini hiç sanmıyorum" dedim yeşil gözlerine bakarak. Furkan'ın ondan hoşlanmadığı belliydi. Seray ofladı ve bana sarıldı. Sarılmasına içten bir şekilde karşılık verdim.
"dediğin her şey doğru çıktığı için bu dediklerin beni korkutuyor." dedi gülerek. Bende güldüm ve Seray'dan ayrıldım.
"Hadi bana da eş bulalım" dedim yapmacık bir üzüntüyle. Seray uzunca bir of çekti ve düşünmeye başladı. Bende o sırada ayağa kalkıp temiz havanın tadını çıkardım. Bir süre öylece etrafa bakınırken iskelede ki insanları incelemeye başladım. Tanıdık yüzler yoktu. Belki de vardı. Göremiyordum. Bir süre daha iskeledeki insanları inceledikten sonra bir kişinin bana doğru yürüdüğünü farkettim. Ama kim olduğunu göremiyordum.
"Seray?" dedim arkama dönerek. "gelen kim? göremiyorum miyop yüzünden" dedim gelen kişiyi işaret ederken. Seray ayağa kalktı ve yanıma geldi. Bir süre baktıktan sonra

"Furkan?" dedi şaşkınca ve gülümseyerek ona doğru yürümeye başladı.
"ne?" dedim içimden. Artık Furkan görebileceğim kadar yakına gelmişti. Furkan, Seray'ın gülümsemesine karşılık verdi ve kısa bir süre sarıldılar. Kollarımı göğsümde birleştirmiş onları izliyordum. Furkan bana döndü ve gülümsedi. Gülümsemesine pek içten olmayan bir şekilde karşılık verdim.
"Burada ne yapıyordunuz?" diye sordu Furkan ikimize birden bakarak.
"iki arkadaş konuşuyorduk" dedi Seray az önce oturduğumuz yere oturarak. Furkan'a onun da oturması için işaret yaptı ve yana kaydı. Furkan, Seray'ın yanına oturdu ve bana döndü
"Emre adına özür dilerim" dedi ellerini dizinde birleştirmiş bir şekilde. Kaşlarımı hafifçe çattım.
"Senin özür dilemene gerek yoktu" dedim kafamı eğerek. Ayağımla yerdeki taşlarla oynamaya başladım.
"Bilmiyorum. Benim arkadaşım ve suçluluk duygusunu ben hissettim" dedi Furkan. Kafamı kaldırıp Furkan'a baktım. Gözlerini kısmış beni izliyordu. Seray'a küçük bir bakış attım. Bana bakışından
'çok iyi biri' dediğini anlamıştım. Furkan'a samimi bir şekilde gülümsedim. "Gerek yoktu" dedim ve yavaşça yürüyerek yanına oturdum. Yanına rahat oturabilmem için biraz kaydı ve cebinden sigara paketini çıkarttı. Önce kendine aldı, sonra içinden bir tane daha çıkarttı ve bana uzattı. Elinden aldım ve çakmağını çıkartmasını bekledim. Seray hızla sigarayı elimden çekti.
"Bugün çok içtin, ciğerlerini mahvedeceksin" dedi ve cebinden kendi çakmağını çıkartarak sigarayı yaktı. İfadesizce Seray'ın yüzüne baktım. Furkan'da aynısını yapıyordu. Seray dumanı üfledikten sonra bize baktı ve 'ne?' dermişçesine kafasını salladı. Kafamı olumsuz anlamda salladım ve önüme döndüm.
"Arven?" dedi Furkan bana dönerek. Cevap bekleyen gözlerle ona baktım. Furkan önce Seray'a sonra tekrar bana baktı. Seray anlamsız gözlerle Furkan'ın diyeceği şeyi bekliyordu. Bende öyle. Furkan derin bir nefes aldıktan sonra ekledi,
"Buğra'yı seviyor musun?" dedi gözlerimin içine bakarak. Anlamsızca yüzüne baktım.
"Bunu da nereden çıkarttın?" dedim saçlarımı kulağımın arkasına koyarken. Seray elindeki bitmiş sigarayı yere atıp bana doğru eğildi. Daha fazla göz temasında bulunmamak için kafamı çevirdim. Ben kafamı çevirince Furkan'da önüne döndü.
"Bak" dedi Furkan tekrar bana dönerek. Ben yerdeki taşları izlemeye devam ediyordum.
"Bu olabilecek bir şey ama hoşlanmak için seçtiğin kişi karaktersizinin önde gideni" dedi Furkan saçlarını dağıtırken. Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Ondan hoşlanmıyorum ama neden karaktersiz?" diye sordum kafamı tekrar Furkan'a çevirirken. Furkan uzunca bir nefes bıraktı.
"Kendi öğrencilerine ilgi duyuyor." duraksadı ve devam etti "Şuan Nisa ile bir ilişkisi olduğunu biliyor muydun?"
"Ne?" dedik Seray'la aynı anda. Furkan ayağa kalktı ve bize döndü. Ellerini göğsünde birleştirdi.
"Nisa'nın evinden çıkarken yakaladım, başka bir zaman da Nisa'yı onun evinden çıkarken yakaladım ve sizde farketmişsinizdir ki çok samimiler." dedi ikimize bakarken.
"Ve geçen gün seni ve onu revirde samimi bir şekilde görünce sadece uyarmak istedim. Sadece öğrencilerine ilgi duyan ve nefret edildiği bir okulda öğretmenlik yapacak kadar yüzsüz biri" dedi Furkan sitemle. Ayağa kalktım ve Furkan'a doğru yürüdüm. Aramızda sadece bir adım kalmıştı. "Sanmıyorum" dedim gözlerine bakarken.
"Her öğretmen okulda sevilmeyebilir ve öğrencisiyle arasında ilişkisi olması bence aşırı tuhaf bir olay değil. Sonuçta aralarında sadece bir kaç yaş var ve birbirlerinden hoşlanmaları çok normal." diye ekledim.
"Senin fikrin" dedi Furkan kafasını dikleştiriken.
"Saygı duyarım" duraksadı ve ekledi. "Dediğim gibi ben sadece uyarmak istedim" Furkan gözlerime bakmaya devam ediyordu. Bir süre sonra bakışlarının dudaklarıma kaydığını fark ettim. Sonra tekrar göz göze geldik. Furkan kafasını eğdi.
"Bir şey sorabilir miyim?" dedi kaşlarını hafifçe çatarak. Olumlu anlamda kafamı salladım. Ama bir yandan da korkuyordum. Çünkü yanımda Seray vardı ve söyleyecekleri Seray'ın hoşuna gitmeyecek gibiydi.
"Partiye benimle gelir misin?" diye sordu Furkan. O sırada içimden küfür etmeye başladım.
Çok yanlış yerde, yanlış bir şey söylemişti. Kafamı yavaşça çevirip Seray'a baktım. Bize bakmıyordu ve yüzünü gizliyordu. Duydukları onu çok üzmüş olmalıydı. Tekrar Furkan'a döndüm. Anlamsızca bir süre yüzüne baktım. Uzunca bir nefes bıraktıktan sonra
"Üzgünüm" dedim dudaklarımı birbirine bastırarak.
"Partiye seninle gelemem." diye ekledim. Seray kalkıp yanımıza geldi. "Sorun değil Arven. Zaten bir eş arıyordun." dedi Seray samimi bir gülümsemeyle. Ama ben Furkan'la olmak istemiyordum Seray için.
"Hayır, ben istemiyorum" dedim ayaklarıma bakarak. Furkan bir adım geriye gitti.
"Sorun değil, seni anlıyorum" dedi yumuşak bir ses tonuyla. Seray'ın ondan hoşlandığını anlamamıştı demek ki.
Derin bir nefes aldım.
"Gidelim mi artık?" dedim Seray'a. Seray kafasıyla onayladı ve Furkan'ın yanından ayrıldık.
"Arven!" diye seslendi Furkan. Serayla ikimiz dönüp arkamıza baktık. Furkan bize doğru gelip elime küçük çakı verdi.
"Bu ne için?" diye sordum çakıyı incelerken. Furkan biraz düşündükten sonra
"Bu bir arkadaşımdan emanet, ama eve götüremem. Eğer annem görürse bana çok kızar. Bu yüzden bunu yarın okulda senden alsam olur mu?" dedi kaşlarını kaldırmış bir şekilde. Şaşkınca kafamla onayladım ve çakıyı cebime attım. Furkan 'teşekkürler' anlamında kafasını salladı. Bizde Serayla yürümeye devam ettik.

68°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin