68°

2. Bölüm (Imagine Dragon- Demons♬♪)

Gözümü alarmın sesiyle açtım. Saat 7.30 du ve yatağıma girdiğimden beri hiç uyanmamıştım. Yemek için bile uyandırmamışlardı beni. Ama şikayetçi değildim. Uykumu almıştım en azından. Yatağımdan büyük bir üşengeçlikle kalktım ve dolabımdan okul üniformalarımı aldım. Eteğimi giyerken Buğra'nın arabada söyledikleri aklıma geldi ve tekrar dolaba tıkıştırıp alt raflardan bir pantolon aldım. Benimde işime geliyordu sonuçta. Pantolon her zaman daha rahat benim için.

Telefonumu şarj'dan çekip telefonumu ceketimin cebine koydum. Çantamı alıp odamdan çıktığımda karşımda abim Onuru gördüm.

"Onur?" dedim kaşlarımı kaldırarak. "Bir şey mi isteyeceksin? sen normalde bu saatte kalkmazsın. daha 2 saatin var" diye ekledim.
"yoo " dedi eli pijamasının cebindeyken. "ha ha" dedim yapmacık bir şekilde ve sırıttım.
"seni senden daha iyi tanıyorum" Onur uzunca bir nefes bıraktı
"Tamam ama isteyeceğim şeyi verdikten sonra soru sormayacaksın." dedi. Kollarımı göğsümde bağladım. "istediğin şeyi vereceğimi nereden çıkarttın?" dedim sırıtarak.
"Çünkü bugün sen istediğimi yaparsın, başka zaman ben" dedi bilmiş bir tavırla. Anlamış gibi başımı salladım.
"ne istiyorsun?" Onur sanki bir yarışı kazanmış gibi gülümsedi ve eliyle dağınık kumral saçlarını iyice dağıttı. "arkadaşın Elisin numarası" dedi çekingen bir tavırla. Bir süre yüzüne baktım ve sonra kahkahayı bastım. Onur yüzüme tiksintiyle bakıyordu. "neresi komik?" bir süre cevap vermedim. Kahkaham sakinleşince konuşmaya başladım.
"senin bizim sınıftan bir kıza aşık olacağını hiç düşünmezdim. Hele ki Elis gibi bir kıza" Onur göz devirdi "aşık değilim geri zekalı sadece konuşacağım." dedi ve işaret parmağıyla alnıma vurdu.
"aha tabi" dedim gıcık bir ifadeyle. "veriyor musun yoksa seni pişman edecek bir şey mi yapayım?" dedi Onur yapmacık bir sinirle. Bu sefer saçını yana atmıştı.
"neden benden istiyorsun? gidip kendin alsana." dedim kollarımı tekrar göğsümde bağlarken. Onur tekrar göz devirdi.
"emin ol isteyebilsem senin gibi bir sorunlunun yanına gelip senden istemezdim" Elimi Onurun omzuna koydum ve dudaklarımı birbirine bastırdım.
"bak canım bana göre değil ama başkalarına göre yakışıklısın. Bırak şu özgüvensiz çocuk ayaklarını da okula gel. Tüm kızların dibi düşer." dedim kendimden emin bir tavırla. Onur kaşlarını kaldırdı.
"öyle mi düşünüyorsun?" dedi dudağını kemirirken. Olumlu anlamda kafamı eğdim.
"eğer aksi bir şey olursa naneyi yersin ona göre." dedi Onur ve odasına girdi. Odasının önüne geçip; "öğlen arasında gelebilirsin." dedim ve ayakkabılarımı alıp evden çıktım.

***

Sınıfa girdiğimde şansıma Elis vardı. Çantamı sırama bırakıp onun yanına geçtim. "n'aber?" dedim elimi omzuna atarken.
"iyii" dedi oturduğu yerde gerinirken. Yüzüne bakıp gülümsedim
"bugün ağabeyim seni görmeye gelir belki." dedim elimi çeneme koyarken. Elis şaşkınca yüzüme baktı
"sebep?" Dedi kafasını sallarken. Tekrar güldüm
"bilemiyorum.. sanırım sana aşık" Elis kaşlarını iki metre havaya kaldırdı. "ne?" Elis yapmacık bir şekilde gülümsedi
"hıh hiç sanmıyorum." Dedi dudaklarını büzerek. Anlamsızca yüzüne baktım.
" yani bence öyle. Hem hiç te fena değil. Yani eğer sevgili falan olursanız sana iyi bakar ve bana davrandığı gibi davranmayacağı da kesin." dedim ellerimi masada birleştiriken. Elis düşünür gibi yaptı
"peki. Gelsin."
"zaten gelecek. Sadece sana haber verdim." dedim ve güldüm. Elis göz devirdi sırıtırken.
"Peki o zaman madem benden hoşlanıyor okul partisine benimle birlikte gelsin. Bende eş arıyordum." Şaşkınca suratına baktım "ne partisi?" dedim kaşlarımı kaldırıken.
"bilmiyor musun?" dedi Elis şaşkınca ve ekledi. "Geçen senenin sonunda virüsten dolayı iptal edilmişti ya. Müdür de telafisini yapacağını söylemişti. İşte bu hafta sonuymuş ve herkesin eşi olacakmış." şaşkınca Elise bakmaya devam ediyordum. "aynı Amerikan dizileri gibi olacak" diye ekledi Elis.
"Aman ne güzel" dedim uğultuyla. "hı?" dedi Elis bana dönerek.
"yok bir şey" diye geçiştirdim ve kalkıp sırama oturdum. Nereden çıktı bu okul partisi şimdi? Hem bir eşim bile yoktu. Eğer oraya gidersem amele sümüğü gibi bir masaya yapışıp kalırdım muhtemelen. O yüzden en iyisi gitmemem.