1. Bölüm: Sonsuz Rüyada

1.5K 100 55
                                    

Hayat bazen bize her şey sıradanmış gibi geldiği anda değişen yüzünü gösterir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayat bazen bize her şey sıradanmış gibi geldiği anda değişen yüzünü gösterir. Normal olan şeyler bir anda farklı bir boyuta geçer. Gerçeklik algımızı değiştirecek şeyler yaşarız mesela. Sonrasında bir bakmışız ki her şey bir rüyaya dönüşmüş. Benim hikayemde de durum tam olarak böyleydi. Her şey hayatın tekdüzeliğini kırıp gerçeklikle bağını koparmayı seçtiği o gün başladı. Beni sonu olmayan sonsuz bir rüyanın kollarına bıraktığı anda...

İlk başta hayatın rüyaya dalmamı neden istediğini anlayamamıştım. Nasıl uyanacağımı bile bilmediğim bu rüyada hayatın bana anlatmak istediği şey neydi hiç bilmiyordum. Tek düşündüğüm elimde yönümü gösteren bir pusula olmadan nasıl çıkış yolunu bulabileceğimdi. Ama sonra bir şeyin farkına vardım. Hayat elimize pusulamızı doğrudan vermiyordu. Onu avucumuza koyacak birini gönderiyordu.

Benim avucuma pusulamı koyacak biri vardı düşümde. Yalnız olduğumu hissettiğim bu rüyada aslında bir yoldaşım vardı. Bizler aynı rüyaya hapsolmuş iki yabancıydık. Birimiz çocuk olmak nedir bilmemiş diğerimiz yüreğinde yaşattığı çocuktan vazgeçmemişti. Böylesine zıt iki kutup aynı rüyaya hapsolmuştu. Peki ama bu iki zıt kutup bir pusulada birleşebilir miydi? Birbirlerine yoldaş olup bu rüyadan uyanabilecekler miydi? Her şey bir göz açıp kapama meselesi...

(3 Ekim Cumartesi)

Hayatın bize bahşetmiş olduğu en güzel ödüldü yaşamak. Ciğerlerimizi temiz havayla doldurmak, gözlerimizi alan güneşe bakarak tebessüm edebilmek, yüzümüze esen rüzgarı sadece yüzümüzde değil ruhumuzda da hissedebilmek, sevdiklerimizle kucaklaşmak, hediyeleşmek, birilerinin mutluluğunu paylaşmak, yemyeşil çimenlerin üzerinde özgürce koşmak. Hayatımızdan ufak bir kesit olan tüm bu şeyleri yapabilmek bile öylesine büyük bir ödül ki...

O zamanlar tüm bunların kıymetini bilememiştim. Hayatımın sıradan hatta monotonlaşmış olduğunu düşünüp durduğum günlerden birinde sadece birkaç saniye süren kısacık bir an iki insanın hayatını da tamamen değiştirmişti. Biri benim diğeri de hiç tanımadığım benim yaşlarımdaki bir adamın hayatıydı. Kader bizi aynı günde, aynı hastanede ve üstelik aynı rüyanın içinde bir araya getirdi. Bizi sonsuz bir rüyanın kollarına bıraktı. Şimdi de bizden tek istediği bu sonsuz rüyadan uyanmamız...

Sonsuz Rüyada...

Ciğerlerimi dolduran taze çam kokusuyla göz kapaklarımı yavaş yavaş araladım. Üzerinde uzandığım çimenlerin tenime iğne gibi battığını düşünürken huzursuzca doğruldum. Ve işte o an çimenlerin değil de aslında çam iğnelerinin üzerinde uyuduğumu fark ettiğim andı. Gözlerim soru sorarcasına ilk başta yerdeki çam iğnelerinde gezindi. Ardından bazı çam iğnelerinin yanlarına düşmüş ağaç diplerindeki kozalaklara baktım. Kısa bir süre sonra gözlerim asıl büyük resme odaklandı. Dört bir yanımı kuşatan devasa çam ağaçlarına...

Şaşkınlıktan küçük dilimi yutmak üzereyken bir anda ayağa kalktım. Nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde kendimi ıssız bir ormanın içinde bulmuştum. "Benim ne işim var burada," diye mırıldandığımda çaresizce dudak büktüm. Evet haklısınız! Benim küçük bir çocuktan pek de bir farkım yok.

Rüyalarda BuluşalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin