13. Bölüm: Uyan Sevgilim

173 31 5
                                    

(Kerem'den

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Kerem'den...)

Hayatımda geçirdiğim en güzel gün kesinlikle bugündü. Sevdiğim kadına olan hislerimi itiraf etmiş ve onunla birlikte güzel bir birlikteliğe başlamıştık. Şimdiyse davet edildiğimiz bir düğünün salonunda yüzümde üç metre öteden bir fark edilebilecek bir gülümsemeyle onu bekliyordum. Hem de sabırsızlıkla bekliyordum. Bir an önce onu ona en çok yakışan renkle yeşiller içinde görebilmeyi istiyordum. Sadece bu da değil. Ben onu yanımda istiyordum. Onsuz bir an bile olsun yalnız kalmak istemiyordum. Çünkü onsuz kaldığım her an onu daha çok özlüyordum. Yeşil gözleri gözlerimden hiç ayrılmasın istiyordum. Ben onun yeşillerinde kaybolmak istiyordum.

Etrafımda konuşup duran insanların gürültüsünden rahatsız olmuştum. Gözlerim kapıda onun gelmesini bekliyordum. Onun dışında ne bunca insan ne de salonu dolduran sakin müziğin melodisi umurumdaydı. Çünkü o olmadan ben bunca insanın içinde aslında yalnızdım. Tüm bu düşüncelerimin arasından gözlerimin onu bulmasıyla sıyrıldım. Beni bulan güzel yeşil gözleri nefesimi kesereken eteklerinin yere sürünmesini umursamadan koşar adım yanıma geldi.

Onun güzelliği karşısında büyülenmiştim. Gözlerim onu baştan aşağıya süzerken içimde küçük bir kıskançlık belirmişti. En sonunda dayanamayıp elini tuttum. Onu çıkışa doğru çekiştirmeye niyet etmiştim ki Hande buna mani olmuştu.

"Bu çok fazla. Hadi gidelim buradan yoksa ben bugün buradan birini dövmeden çıkamayacağım," dedim gözlerim çevredeki erkekleri süzerken. Hande bana kocaman açılmış gözlerle bakmaya başlamıştı bile. "Kerem saçmala." Allah'ım neden adımı söyleyince bile süt dökmüş kediye dönüyordum? Ben yumuşamış ve tam ikna olmuşken iki masa ötemizdeki genç adam Hande'ye öyle bir bakıyordu ki beynini patlatmamak için zor duruyordum. Üstelik onun hakkındaki düşünceleri de etraftaki onca insanın sesine rağmen zihnimde yankılanıp beni çileden çıkarıyordu.

"Al işte. Dakika bir gol bir. Bu çocuğun sende gözü var," dedim tam o yılışığı pert etmeye giderken. Ama Hande Hanım son dakikada kolumdan tutup gitmeme engel oldu. O an içimden sakinleşmem için kendime telkin etmeye başladım. Sakin ol Kerem! Sakin ol Kerem! Biz şiddet yanlısı değiliz unuttun mu? Yok gayet de şiddet yanlısıyız. Ama şunun gibilere karşı... Neyse üzülme onu çıkışta döveriz. Ama Hande'nin yanında değil. Onun yanında değil.

"Kerem boş ver onu. Gel biz dans edelim."

Onun sesiyle hain düşüncelerimden sıyrılmıştım. Gözlerim onu bulduğunda salonda yavaş tempolu bir dans müziği yankılanmaya başlamıştı. Kulaklarımı dolduran bu hoş melodiyle dans etmek için nazikçe Hande'nin belini kavradı elim. Onun elleri de benim omuzlarımı kavradığında iki masa ötedeki adama muzipçe bakıp bakışlarımı derin bakan yeşillere çevirdim. Onun güzel gözleri ve yüzündeki gülümseme heyecanlanmama neden olurken ağır ağır dans etmeye başlamıştık.

"Çok güzelsin," dedim birden. Sözcükler bir peri tarafından büyülenmişçesine çıkmıştı dudaklarımdan. Onun gözlerindeki parıltıdan ve yanaklarındaki renk değişiminden anladığım kadarıyla bu ani gelen iltifattan hoşlanmıştı. En sonunda kendime engel olamayıp yavaşça yanağına doğru eğildim. Dudaklarım yanağını bulduğunda gözlerini kapattı. Uzun küçük bir buse kondurdum yanağına. Geri çekildiğimdeyse heyecandan kaskatı kesildiğini gördüm. Ardından alnımı alnına dayadım ve ikimiz öylece kaldık bir süre. Huzur kokan aşk kokan ve saf mutluluktan oluşan bir andı bu.

Rüyalarda BuluşalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin