Liya: ne demek istiyorsun?
Liya: anlamıyorum
Eve gelene kadar mesajına cevap vermemiştim. Kendimi tam olarak güvene alınca mesajını yanıtladım. Kesinlikle tırsıyordum, beni bulmuş olabilir miydi cidden?
E: bence gayet iyi anlıyorsun
E: o duvarın arkasında bizi dinleyen kişi sendin
Hay ben kendime ne diyeyim! Niye salak gibi gitmiştim ki oraya? Neden yani neden!
E: cevap yazamıyorsun bile
E: biraz daha hızlı davransaydım senin kim olduğunu görebilirdim
E: ama umursamadım
Dışarıya nasıl rahat bir nefes verdim, tarif bile edemezdim. Hayır o beni bulmamıştı. O Eflal'in Liya olduğunu bilmiyordu. Sadece orada dinleyen kişinin Liya olduğundan haberi vardı.
İşte şimdi rahatlamıştım.
Liya: tamam kabul ediyorum
Liya: evet oradaydım
E: amaç?
Liya: hiç sadece seni biriyle konuşurken gördüm
Liya: ve kim diye bakmak istedim
Liya: o kişi sevgilin mi?
Son yazdığım mesaja burun kıvırmıştım. Ne ara bu kadar meraklı bir şey olmuştum ben?
E: seni ilgilendireceğini düşünmüyorum
Hayır dememişti, ama evet de dememişti. Ve dediklerinde haklıydı, beni ilgilendirmezdi.
Liya: gayette ilgilendirir
Liya: sonuçta hoşlandığım çocuğun başkasından hoşlanmasını istemem
E: bu kadar iyi yalan söyleyebilmeyi nasıl beceriyorsun?
E: mesleğin?
Kesinlikle nerede beni durdurabileceğini çok iyi biliyordu. Egemen gerçekten korkutucu biriydi. Beni tanımadığı hâlde benden bu kadar emin olabiliyordu ve ne yazık ki söylediklerinde haklıydı.
Ben kendim için ona yalan söylüyordum. Kendi çıkarlarım için onu kullanmaya çalışıyordum.
Liya: sana kızmıyorum
Liya: inanmaman normal
Liya: ben bile senden hoşlanabileceğime bir müddet inanmamıştım çünkü
E: niye
E: psikopat katil olduğum için mi <alaylı gülücük>
Bir an nedensizce duraksadım. Bazen mesajların dili olur derler ya, hah sanki bu da onlardan biriymiş gibiydi. Bunun yazarken ki yüz hâlini çok merak etmiştim. Gerçekten o sonda söylediği gibi alaylı bir gülücükle mi yazmıştı?
Liya: hayır
Liya: odun ve öküz olduğun için
Liya: ha bir de kendini beğenmiş
Bu cümleleri Eflal olarak söyleyemiyordum ama Liya olarak söyleyebilirdim. Aklıma tekrar bugün bana davranışı gelmişti. Yine sinirlerim tepeme çıkmıştı.
E: bu neyin güveni böyle?
E: seni bulmam bir güne bakar
Liya: beni bulmayacağını biliyorum
Kendimi inandırmaya çalıştığım cümleyi ona da yazmıştım. Sahi beni bulması bir güne mi bakardı?
E: neden
E: çünkü
E: umrumda değilsin
Liya: her beş cümlenden üçünde bunu söylediğin için anladım artık
Liya: sahi hiç mi umursadığın kimse yok?
E: yok
Düşünmeden cevap vermişti. Kesin ve netti. Neydi bu çocuk Allah aşkına? Kalbi plastikten falan mıydı?
Liya: ailen, arkadaşların? Umursamıyorsun yani
E: kapa çeneni
E: işin olmayan şeylere burnunu sokuyorsun
E: bu da beni sinir etmeye başlıyor
Ve yine aynı şey, emir kipi. Bundan gerçekten nefret ediyordum. O an kulağıma bu cümleyi kurarken ki sesi ilişti.
Öfkem kabardı. Elimde değildi, yapamıyordum. Sinirle klavyeye dokunmaya başladım.
Liya: umarım bir gün öyle birini umursarsın ki
Liya: umursadığın an canının yandığını hissedersin
Liya: umarım bir gün kalbinin varlığını hatırlarsın
Liya: ve hatırladığın an kırdığın gibi kırılırsın
Kendime hakim olamadım ve o sinirle numarasını engelledim. Kesinlikle sinir bozucu aptalın önde gideniydi.
Oy ve yorumlarınız bekleniyor... satır arası yorumlarınızı konuşturursanız sevinirim, seviliyorsunuz^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bugün Günlerden Liya | Texting
Teen FictionOkula gitmek için giden bir kızdım. Arkadaşlarım yoktu, bundan muzdarip değildim çünkü ne sınıf benden haz ediyordu ne de ben sınıftan haz ediyordum. Umursamazdım, ta ki yaptığım bir yanlışı hiç istemeyeceğim insanın öğrenip, beni istemediğim bir ş...