Bölüm 1: ilk karşılaşma

68 5 3
                                    


Mehir yine sokakta yanlız başına yürüyor derin derin nefes alıp veriyor ve yanlızlığını sorguluyordu. Hayat hep onun için zordu. Mehir hep birbaşınaydı. Insanlar onu sevmez ona değer vermez sanırdı. Haklıydı da. Insanlar hep mükkemelliği seviyordu aydınlığı seviyordu ışığı sevıyorlardı, karanlıktan nefret ederlerdi. Oysa ki bilmiyorlardı, karanlığın içinde bır aydınlık vardır. Mehir'in kimsenin bilmediği bir sırrı vardır.

Bir gün yine Mehir yolda yürürken, arkasından birinin onu takip ettiğini anlar. Mehir cesaretlidir fakat o an içini anlamsız bir korku kapladığını hisseder. Bacaklarının, ellerinin, dudaklarının titremeye başladığını fark eder. Omzunda bir el hissedince irkilerek kendini geriye atar.

"Sakin ol, sana zarar vermem."

Mehir anlam vermeye çalışır, bu kişi neden onu takip ediyordu?

"iyi misin? Okadar dalgındın ki bilekliğini düşürdüğünü bile fark etmedin" Mehir karşısında duran gence cevap bile verememiş sadece onun derin ve büyüleyici gözlerine dalmıştı.

Genç hafif bir gülümseme ile "sanırım konuşamıyosun".

Mehir dalgınlığını henüz atlatamazken, genç aniden onun elini tutar ve bilekliği Mehir'in ince ve güzel bileğine takar.

"Rica ederim hanımefendi" diyerek uzaklaşır.

Yaklaşık bir kaç dakkika sonra Mehir kendine gelir. Az önce karşılaştığı genci düşünür.

Kumraldan siyaha yakın saçları, kömür ve derin gözleri, bunların bu kadar koyu olmasına rağmen teninin çok soğuk ve açık bir renkte olması Mehiri büyülemişti.

Durdu, gencin kaybolduğu sokağın sonuna gözlerini dikti, bir oraya bir de bileğine bakıp durdu yaklaşık 10 dakkika boyunca.

Kimdi onu bukadar büyüleyen genç?  

Karanlık çökünceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin