Babamın olaylara karşı bu kadar sakin olmasını anlamıyordum. çok da acıkmıştım ama yemek istemiyordum hiçbirşey. babama burdan neden gitmiyoruz dediğimde "anneni de alıp gidicez" dedi. çok sinirlenmiştim. herşeyi yapan o kadın bide onu mu alıcaktık? Babam üstünü sıkıca giy evin etrafına falan bakalım dedi. giyindik ve dışarıya çıktık. kapı açıktı. dışarısı da buz gibiydi. ben evin arkasına bakayım dedim ve arkaya doğru yürümeye başladım. yine o mezarlık.. bu sefer korkmuyordum ve mezarlığın içine doğru yürümeye başladım. yine karşıda ağacın arkasında bana bakan o köpeği gördüm. ama bu sefer çok ürkütücüydü. ağzından kanlar akıyordu ve gözleri simsiyah bakıyordu. hemen babama seslendim. babam geldiğin de köpeği göstermek için çağırdım baba seni işte bak orada! Dedim ve bana "delirdin mi burada köpeğin ne işi var?" Dedi. ama baba dememe vakit kalmadı eve doğru yürümeye başladık. annemi bulamamıştık. salonda oturup düşünürken yine bodrum katından garip sesler gelmeye başladı. cızıltılar.. biri birşeyler konuşuyordu ama anlaşılmıyordu. bizim dilimizden değildi sanki. babam bir fener istedi aşağı gidecekmiş. hayatta izin vermem diye bağırdım. oraya gidersen ölüceksin annem de gitti bak şimdi ortalıkta yok! Dedim. sesler yaklaşıyordu. evdeki eşyalar sallanmaya başladı. sesler daha da yükseliyordu. babam koş dışarıya diye bağırdığında kapılar pencereler heryer kapanmış kilitlenmişti. merdivenden koşarak benim odama çıktık ve kapıyı kilitledik. ömür boyu burada hapis kalacaktık. allah kahretsin ölecektik..