Saat sabaha karşı 06:00 gibi aniden uyandım. babamda yanımda uykuya dalmıştı. güneş yavaş yavaş doğuyordu ve içimi huzur kaplamıştı. camdan dışarı baktığımda mezarlığın üstünde sanki kara bulut varmış gibi karanlıktı. ne olduğuna anlam veremedim babamı uyandırmaya çalıştım ama uyanmamıştı daha yeni uyumuş olmalıydı. kapımı yavaşça açtım çok susamıştım ve mutfağa inmem gerekti. merdivenlerden korka korka inip mutfağa yürümeye başladım etrafta kimse yoktu. salonda dağılmamış düzgün biçimde duruyordu. mutfağın kapısını açtığımda önüme boynundan iple asılmış ağzı dikilmiş şekilde olan birden babam düştü. şok olmuş gözlerle ona bakıyordum. gözleri kapalıydı. ağzımdan kelime çıkamıyordu sanki. konuşamıyordum bile korkudan. birden babamın gözleri açıldı ve simsiyah bir sıvı akmaya başladı. gözleri içinde yoktu siyah bosluk ve bir sıvı vardı. koşarak merdivenlerden odama çıktım ve babamın hala uyuyor olduğunu gördüm. peki o kimdi ? Babamı hemen uyandırdım bağıra bağıra ve mutfağa elinden tutup sürükledim. vardığımız da hiçbirşey yoktu. Deliriyordum galiba. ne kadar yeminler edip anlatsam da babam sadece "tamam" diyordu. annem nerede baba diye sorduğumda "bugün arıycaz" dedi. sanki dün evde hiçbirşey olmamış gibiydi.