Olanlar beni yeterince korkutmuştu ama buna çok şaşırmıştım. peki ya neden babamı seçtin? Neden babamlaydın? Ölü olman gerekti.
Hülya anne;
Aslında sizinle bir derdim yoktu. birgün baban iş dönüşü karanlık ara bir sokaktan geçerken telefonda biriyle bodruma taşınacağını konuşuyordu. beni görmesi tabikide imkansızdı. ama ben onu görüyor,duyuyordum. babanla tanışıp çıkmaya başlasaydım ve evlenseydim bende sizinle bodruma gelicektim. ve bu evide ben buldum.. bilerek sizi buraya getirdim. aslında gördüğün gibi çok iğrenç bir yüzüm var. ama istediğim yüze bürünebiliyorum. dünyanın en güzel kadını bile. her neyse olaylar böyle ilerledi. "
Ağzım açık bir halde "neden babamı öldürdün o zaman ?" Dedim sadece.
Hülya anne;
"Baban ölmedi. şimdi bana yardım et sonra herşeyi düzelticez "dedi.
Birkaç kağıt ve bir yüzük çıkardı. yüzüğün üstündeki üçgen içinde yazılmış yazıları kağıtlara yazdı. yüzüğü bana verdi ve takmamı istedi. yüzüğün iç yüzünde benim resmim vardı. nedenini sorduğumda "onlarla sen başa çıkıcaksın" dedi . kimler dediğimde "fazla soru sorma " diye bağırdı. korkmuyordum ve ona kızmıyordum. ne derse yapacaktım ve sonra buradan siktir olup gidicektim. o kağıtları yere koydu ve oturmamı istedi. elimi kağıtların üstüne koydum. birden ortadan kayboldu. arkamda birinin saçlarımı kestiğini hissettim döndüğümde hülya anne saçlarımı kesiyordu. "ne yapıyorsun sen!!" Diye bağırdığımda , "onlar saç sever" dedi ve güldü . bu kadın delirmiş olmalıydı diye düşündüm içimden ve bana "beni delirten cinler" dedi . "oha içimi mi okuyosun sen" dediğimde bu daha ne ki dedi ve kahkaha attı. buda güzel artık düşünme özgürlüğüm de yoktu. saçlarımı kesti ve kağıdın üstüne serptı. ışıkları kapatıp 2-3 mum yaktı.