Bir köpek duruyordu. simsiyah gözleri yeşil bir köpek. Beni görür görmez mezarlığa doğru koşmaya başladı. Arkasından koşmak istiyordum ama korkuyordum. Yavaş yavaş yürümeye başladım evin arkasına doğru. Otlar o kadar uzamıştı ki. Köpek ortalıkta yoktu. Bu mezarlıklar çok eskiydi. Üstündeki yazılar okunmuyordu bile. Yeterince üşümüştüm. Gece burası ne kadar da korkunç görünüyordu. Şimdi biraz daha iyiydi. Cesaretsiz olsam buraya gelemezdim heralde. Korkmamalıydım. sonra köpeği ağacın arkasında yine gördüm bana uzun uzun baktı , bende ona. Birden bir sesle irkildim. sanki köpek gözleriyle beni hipnoz etmişti. Camdan "ne işin var orada hemen buraya gel" diye hülya karısı bağırıyordu. "tamam " deyip eve yürüdüm. O köpeğin burada ne işi vardı ? Bütün soru işaretlerinin yanıtımı bulacaktım.