İki ay önce perişan olarak indiğim havaalanına şimdi içim hâlâ aynıyken görünüşü farklı bir kadın olarak girdim. Hemen Karan'ı görmek istiyordum. Telefonuma sarıldım ve aradım.
"Karan abi?"
"Efendim güzelim?"
"Şey, ben geldim de. Annemlere sürpriz yapmak istiyorum. Müsaitsen beni alır mısın?"
"Neden daha önce söylemedin? En kısa sürede geliyorum. Sen etraftaki kafelerden birine geç beni bekle."
Kalbime ilkbahar getiriyordu tek bir sözüyle. Gülümsedim ve dediğini yaptım. Bayramı bekleyen çocuklar gibi heyecanla Karan'ı bekliyordum. Ellerimi sürekli birbirine sürtüyor, doluyordum.
Yirmi dakikanın sonunda kalbim -bunu defalarca söylediğime eminim- 6 yıla rağmen tekledi. Güzel gamzesini göstererek bana doğru geldi ve sanki sevgiliydik kavuşuyor gibi birbirimize sarıldık sımsıkı.
O kardeşi gibi gördüğü kızı sarmaladı. Ben ise sevdamı. Onu görmek kalbime yaz getiriyordu. O bakışlarını görmek.
"Değişmişsin. Saç rengin yakışmış." dedi gülümseyerek sonra saçlarımı karıştırdı. Bu kalbimi yeniden kırdı beni bir kadın olarak görmüyordu. Bir çocuk gibi saçlarımı okşuyordu. Boğazımda kalan hevesimle beraber gülümsedim.
Mutluluk Mahallesi'nin girişine geldiğimizde tabelaya gözlerimi devirdim. Bu mahallede kimse mutlu değildi. Herkes mutlu olsa dahi benim mutsuzluğum tüm evreni kaplayacak kadar güçlüydü.
Arabanın kapısını açıp indiğim gibi saç diplerimde bir acı hissettim. "Ben sana demedim mi uzak duracaksın diye." Cellatımın can yakan sesi kulaklarıma dolduğunda gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı.
"Abi ne olur, dur." dedikçe iyileşen yaralarım kanıyordu. Geçen izleri tekrar deşiyordu. Fiziksel olarak canım yanmıyordu. Ruhumu öldürüyordu.
Yediğim darbeler son bulduğunda abimi yere sermiş Karan'ı gördüm. Abim etkisiz haldeyken bana yaklaştı. Dokunacakken geri geri kaçtım. "Dokunma ne olur. Seni sevmek, seninle konuşmak. Bana ölüm getiriyor."
Hıçkırıklarım mahalleyi inletiyordu. Mutluluk Mahallesi'ni. "Hale anlamıyorum güzelim. Ne demek istiyorsun?"
"Ben seni sevdiğim için dövüyor beni. Sırf seviyorum diye incitiyor beni." Karan'ın o sarsılmış bakışları kalbimi ilmeğe geçiriyordu. "Sevmek günah bir şeymiş. Kabullendim. Sevmiyorum artık, sevmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk Mahallesi
Cerita PendekMutluluk Mahallesi'ndeki mutsuz kız Hale'ye, Seni her şeyinle seven birilerine kavuşmuşsundur umarım güzel kızım.