Amelia

8.3K 364 1K
                                    

Sınır: 45 oy + 400 yorum


Bu dönemki en önemli toplantılardan birinde Harry'nin yanında oturmam sorun değildi. Sorun, karşısında Nicolas'ın oturması ve Harry'nin onu bakışlarıyla öldürmek istemesiydi. Her teklifte bir açık arayan Harry'nin bacağına elimi koyup yavaşça okşadığımda kafasını bana doğru çevirdi ve buz gibi bakışlarını sadece birkaç saniye bende sabit tuttu. Tüm bunların aksine Nicolas oldukça keyifli görünürken beni göz hapsinden asla çıkarmıyordu.

Ortamdaki ultra gergin hava ile birlikte geçen toplantıdan sonra herkes ayaklanmış ve Nicolas, yüzünde büyük bir sırıtma ile Harry'nin elini sıkmıştı. Harry çok diretse de yapılan teklif fazla iyiydi ve henüz yeni büyüyen gıda sektörünü geliştirmek için geri çevrilemez bir fırsattı. Sadece, bu fırsatın başındaki avukatın Nicolas olması hiç hoş olmamıştı.

Tüm toplantı salonu boşaltıldı ve Harry de masanın üzerindeki telefonunu cebine attıktan sonra bana bakmadan kapıya doğru ilerledi. Eski nişanlımın bu projedeki avukat olması sanki benim suçumdu! Kapıdan çıktığımızda kenarda bekleyen Nic, elini cebinden çıkarıp adımladı ve tam önümde durdu. Harry hırsından beni arkada bırakıp çoktan odasına doğru ilerlemişti.

''Amelia, iyi iş çıkardın. Birlikte bir şeyler içmeye ne dersin? Eski günlerin hatrına.'' Eskiden üzerimde işe yarayan ama şu an sadece suratına tükürüp yumruk atma isteği uyandıran bakışlarından birini attı.

''Nicolas, seninle bir şeyler içecek vaktim yok.'' Elinin birini omzuma koyup hafifçe okşadı.

''Anlıyorum. O zaman boş bir vaktinde bir şeyler yaparız. Ne de olsa artık sık sık görüşeceğiz.'' derken kırptığı gözlerini oymak istiyordum.

''Sana ayıracak vaktim yok.'' Özellikle üzerine bastırarak söyledim bunu ki belki, ufacık bir ihtimalle, görüşmediğimiz süre boyunca beyin hücrelerinin sayısı bir tane falan artmıştır da dediklerimi anlayabilir diye umut ediyordum. Fakat elbette böyle bir şey olmamış, aksine sanırım onlarcası da eksilmişti.

''Hadi ama Amelia, benim için iki senelik bir vaktini harcadın şimdi de iki saatlik bir vaktini harcayabilirsin bence.''

''Dora, Amelia isminden nefret eder ona şöyle seslenmekten vazgeç ve onu daha fazla rahatsız etmeden şirketimi terk et avukat bozuntusu!'' Nerden ve ne zaman geldiğini anlamadığım ve resmen kükreyen Harry yanıma gelip elini belime yerleştirdi.

''Peki sen bunu nereden biliyorsun?'' Sırıtan Nicolas artık çok oluyordu.

''Dora benim asistanım çünkü.'' Harry'nin ardından Nic, Harry'nin belimdeki eline bakıp kahkahayı koyuverdi.

''Asistanın!'' diyerek iğneledi ve bana dönüp,

''Geçtiğimiz on ay bayağı bir ilerleme kaydetmişsin Dora, mesela patronunun altına yatınca iyi yerlere geleceğini öğrenmişsin tebrik ederim.'' Bulunduğu imayı ben sindirmeye çalışırken gözümün önünden uçan yumruk karşımdaki 1.80'lik adamın yüzünün sağ tarafa doğru savrulmasına ve sendelenmesine sebep oldu. İstemsizce ağzımdan kaçan çığlıkla birkaç çalışan bu tarafa gelmiş, Nic kanayan dudağını silerken pür dikkat bize bakıyorlardı. Harry'nin tekrardan herkesin işine dönmesiyle ilgili bağırması etraftakilerin bir anda dağılmasına sebep oldu.

''Sevgilim hakkında bir daha böyle bir imada bulun ve gör bakalım ülkenin en kıdemli hakimleri dahi işine son verilmesine engel olabiliyor mu?'' Her an saldıracakmış gibi görünen Harry'nin aksine Nicolas hala arsızlıkla sırıtıyordu.

''Yine mi Styles? Gerçekten mi? Çok yaratıcısın!'' Birkaç kez ellerini birbirine vurdu. Harry tekrar atılacağında onu kolundan tutmam işe yaramış ve sabit kalmıştı ama kasları son derece gergindi. Nic ile önceden tanıştıklarını bilmiyordum, yani yine mi derken neyi kastetmiş olabilirdi ki?

The Boss | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin