The Boss | Harry Styles

Double Personality

Sınır: 180 oy + 800 yorum

DORA

-Ameliyat Sonrası-

Gözlerimi açtım ki kafamdaki ağrı ile suratımı aniden buruşturmak zorunda kaldım. İçinde bulunduğum beyaz renkli odada ışığın gereğinden fazla yansıyor olması gözlerimi alırken bu durum baş ağrımı daha da kötü hale getiriyordu. Beynimin içine bıçak sapladıklarını düşünmeye başlamıştım. Karşımdaki duvardaki dijital saatte gördüğüm rakamları teker teker algılamaya çalıştım. 03.28. 

Annem hemen yanıma gelip gözlerimin içine baktı. Su istediğimde babam elindeki bardaktan su içmeme yardım etti. Zorla doğrulmaya çalışmama annem kızarken başaramayacağımı anlayınca uzanmaya devam ettim. Taşınmak için evi toparlarken merdivenden yuvarlanıp kafamı sehpanın sivri köşesine nasıl vurduğumu ve yaptıkları telaşı anlatıyorlardı. Taşınıyor muyduk? Bunu sorduğumda ikisi de birbirine bakıp böyle durumlarda travma geçirilebileceğini doktorun söylediğinden ve kafamdaki şeylerin bulanık olmasının da normal olduğundan bahsettiler. İnandım.

-Styles Holding'te İlk Gün-

Bay Styles ile yaptığım görüşmenin ardından odadan çıkar çıkmaz rahat bir nefes verip elimi yumruk yaparak havaya kaldırdım. Daha sonra bu hareketimi etraftaki insanların görmemiş olmasını dileyerek şirketten ayrıldım. Ayrılırken bir yandan da etrafı inceliyordum tabii. Bundan sonra her gün buraya gelecek olmak ve biraz önce odasından çıktığım adamın asistanlığını yapacak olmak bir yandan mutluluktan havalara uçmamı sağlasa da bir yandan da korkuyordum. Harry Styles'ın asistan değiştirme konusundaki ünü fazlasıyla yaygındı. Ailemle onca olay yaşadıktan sonra ve nişanlımdan sırf bu işi kabul edeceğimi söylediğim için ayrıldıktan sonra umuyordum ki buradaki maceram kısa sürmezdi çünkü 'Biz demiştik.' nutuklarını dinleyecek sabrım yoktu.

Styles Holding'ten ayrılıp arabama atladım ve yeni tuttuğum eve doğru sürmeye başladım. Yarın ilk iş günüm olacaktı ve ev işleri beni fazlasıyla yormuştu. Bir an önce eve gidip dinlenmek istiyordum.

Eve geldiğimde ufak tefek bir şeyler atıştırıp açmam gereken bazı koliler kaldığı için onlar ile uğraştım. Öyle yorgundum ki üzerimi bile değiştirmeden eşofmanlarım ile uyuyakaldığımı ancak uyandığım zaman fark etmiştim.

Saat 03.28'di. Gördüğüm rüya ile soluk soluğa uyandım. Kalbim öylesine hızlı atıyor ve kulaklarım öylesine uğulduyordu ki bir süre nerede olduğumu dahi algılayamadım. Sanırım çocukluğumu görmüştüm ve sarışın bir oğlan ile okulda bebek oynuyorduk. Düşündükçe gözümün önüne gelen yeşil gözler, gülünce oluşan minik gamzeler ve sarı saçlar ile çok güzel bir oğlan çocuğuydu. Esnediğimde ise tekrar uyumam gerektiğini anladım ama önce mutfaktan kendime bir bardak su doldurdum ve odama getirdim. Birkaç yudum aldıktan sonra kendimi uykunun kollarına tekrar bıraktım.

-Styles Holding'te 2. Ay-

Harry'nin, yani patronumun verdiği evrakları inceliyordum. Saat gecenin on ikisi olmasına rağmen yarın önemli bir toplantı vardı ve sevgili patronumun bugün gün içerisinde bana dediği tek şey 'Yarınki toplantıda hata olursa sorumluluk sizde Bayan Morrison.'' olmuştu. Her ne kadar hata yapmaktan korksam da ilk ayı bitirdiğimiz için mutluydum çünkü kimseye bu kadar dayanamadığı hakkında dolaşan dedikodular vardı ve ben bu zaman dilimini aşan belki de ilk insandım. Biraz daha evraklarla uğraştıktan sonra uykum geldiğinde son kez mailimi kontrol ettim.