Doubt

7.8K 336 927
                                    

Sınır: 60 oy + 450 yorum


DORA

Harry'nin evinde, onun salonunda ve kolları arasında film izlemek şu birkaç gündür girdiğim stresi biraz olsun azaltıyordu. Benim aksime Harry hala gergindi. Filme odaklanmış gibi görünse de oynatılan sahneden bir haber olduğunu görebiliyordum. Tüm bu düşünceler benim de dikkatimi dağıtmış ve filmden kopmuştum. Harry'nin kolları arasından çıkıp kumandaya uzandım ve kapatma tuşuna bastım. Sanki Harry'nin de tuşuna basılmış gibi kafasını bana çevirdi soran bakışlarla.

''Ne de olsa izlemiyordun boşu boşuna gürültü yapmasın bari.'' Farkındalığım karşısında elini ensesine götürdü ve sıkıntılı bir nefes verdi.

''Üzgünüm Do gerçekten, sadece, kafamda bir sürü şey var.'' Gülümsedim ve elimi yanağına götürüp okşadım. Yeni tıraş olmuş cildi parmaklarım arasından pürüzsüz bir şekilde kayıp giderken yeşillerine sabitlediğim gözlerime kaçamak bakışlarını hiç beğenmemiştim. İstemeden suratımı ekşitip,

''Benden bir şey saklıyorsun.'' dediğimde bir anda kaşları havaya kalktı ve tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

''Eğer beni üzecek bir şey ise lütfen söyleme! Burada olmaktan mutluyum, seninle olmaktan mutluyum; mutluluğumun içinde kötü şeylerle uğraşmak istemiyorum. Hem zaten kafa karışıklığım bana yetiyor.'' Dudaklarımı onunkilerden ayırdığımda fısıldadım.

''Pekala sevgilim.'' Alnıma kondurduğu öpücükle gülümsedim.

''Yarın toplantı var uyuyalım mı?'' Sorusuyla onda kalacağımı kesinleştirmiş oldu ve ben de itiraz etmeden başımı salladım. Gülümsedi ama bu uzun sürmedi.

''Dora, eğer sikik Nicolas seninle konuşmak isterse ben olmadan konuşma olur mu?'' Sorduğunda ki hiç soru sorar gibi değil daha çok emir verir  gibiydi, bu yaptığına anlam veremesem de kafamı salladım.

''Pekala patron!'' Dalga geçtim ve bu halim hoşuna gitmiş olmalı ki kıkırdadı.

''Canın patronculuk oynamak istiyor sanırım, ha?'' Bana yaklaştı, burunlarımız birbirine sürttüğünde kıkırdadım ve hızla koltuktan kalkıp odaya ilerlemeye başladım, koştum desem daha doğru olurdu. Arkamdan gelen hızlı adım sesleri adrenalin seviyemi yükseltse de odaya daldım ve saklandım. İçeriye girip beni arayan Harry ofladı.

''Hadi ama, önünde sonunda bulacağımı biliyorsun Do, saklanma! Hikayenin sonunda kurt, kırmızı başlıklı kızı yiyor, prens prensesi öpüyor ve Harry Dora'yı beceri-'' demesine kalmadan sırtına atladım ve bir yandan beni tutmaya çalışıp bir yandan da dengesini sağlamaya çalışan Harry dengesini kaybettiğinde ikimiz de yere yığıldık. Yüksek sesle inledim ki Harry bacağımın üstüne düşmüştü. Bu gerçekten fazla can yakıcıydı. Üzerimden kalkıp bana döndü, yerde resmen top şeklinde kıvranıyordum ve ellerimle bacağımı tutarken Harry gelip kontrol etti. Tamam o kadar da kötü değildi ama benimle böyle ilgilenmesi hoşuma gitmişti. Ayağımın her yerine dokunurken tam üstüne dokunduğunda çığlık attım ve bana sinirle baktı.

''Yaptığını beğendin mi Dora? Ayağın kırılabilirdi ya da daha kötüsü olabilirdi!'' 

''Nereden bilebilirdim bu kadar güçsüz olduğunu?' Gözleri yuvalarından çıkacak gibiydi.

''Arkamdan atladın; hiç beklemediğim bir anda! Ne yapmamı bekliyordun?''

''Beni tutabilmeni?'' Hızlıca cevap verdiğimde kafasını iki yana salladı.

''Gel de buz koyalım incindi muhtemelen.''

''Bu şekilde ayağa kalkmamı mı bekliyorsun?'' der demez havalanmıştım.

The Boss | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin